Af Örgütü’nden İran’daki toplu idamlar konusunda rapor

Abone Ol

Uluslararası Af Örgütü Teşkilâtı, 1988 yılında İran’da gerçekleşen toplu siyasi idamlar konusunda kurbanların akıbetini gizlemenin insanlığa karşı suç işlemeye devam etmek olduğunu bildirdi.

Af Örgütü, “Kanların emdiği sırlar; İran’da 1988 yılındaki cinayetler neden insanlığa karşı suç olmaya devam etmekte” isimli raporunda, Birleşmiş Milletler’den 88’deki toplu idamlar hakkında bağımsız bir araştırma komisyonu oluşturulmasını talep etti.

Af Örgütü, iddia edilen hadisenin 30. Yılı anısına 200 sayfalık rapor yayınladı. Af Örgütü’nün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Philip Luther, “İranlı makamlar, kurbanların ailelerine bu idamların niçin yapıldığını, mezarların nerede olduğunu söylemeyerek bu suçun tüm insanlığa karşı işlenmeye devam ettiğini gösteriyor.” diye konuştu.

1988 yılında Tahran yakınlarındaki Evin ve Govherdeşt hapishaneleri başta olmak üzere Meşhed, Şiraz ve Ahvaz gibi şehirlerde toplu idamlar gerçekleştiği iddia edilmişti. Af Örgütü’nün 2016 yılında yayınladığı rapora göre o dönemde iki hafta içinde idam edilen siyasi tutukluların sayısı 4482 olarak ifade edildi.

İranlı resmi makamlardan bugüne dek herhangi bir açıklama yapılmadı. İran uzmanı Ervand Abrahamian bu olayı çağdaş İran tarihinin en şaşırtıcı olayı olarak yorumlamıştı.

Ayetullah Humeyni’nin bir dönem halefi olarak seçtiği talebesi Ayetullah Munteziri’yi azletmesinde Munteziri’nin bu idamlara itiraz etmesinin etkili olduğu düşünülüyor. 2016 yılında yayınlanan Ayetullah Munteziri’ye ait ses kaydında, Munteziri bu idamları tasvip etmediğini belirterek toplu idamlara karar veren kurul üyelerine hitaben:

“Bana göre devrimin başından bu yana işlenen en büyük cinayet sizin elinizle yapıldı. Gelecekte sizleri tarihin en büyük canileri olarak yazacaklar. Muhakeme edilmeden idam etmek hangi kanuna uyar. Şah döneminde bile bu kadar insan idam edilmemişti.” diye konuşmuştu.

Söz konusu ses kaydını sosyal medyadan paylaşan Ayetullah Munteziri’nin oğlu Ahmed Munteziri, , “milli güvenliği tehdit ve devlet sırlarını ifşa etmek” suçundan 21 yıl hapis ve din adamlarına özel kıyafet giymekten men cezasına çarptırılmıştı.