Benyera, İstanbul'da Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen "Gazze'den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek" konferansında Gazze, uluslararası hukukun mevcut durumu ve geleceğine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de bulunmasının keyifli olduğunu kaydeden Benyera, uluslararası hukuk tarihinde üç kıtada Sudan, Gazze ve Ukrayna olmak üzere üç savaşın yaşandığı çok önemli bir dönemde olduklarını, uluslararası hukuku yeniden formüle etmek ve yeniden düşünmek üzerine konuşurken Gazze'ye odaklandıklarını söyledi.

Daha kapsayıcı bir uluslararası hukuk yaklaşımına duyulan ihtiyaca dikkati çeken Benyera, "Uluslararası hukuk gerçekten uluslararası olmalıdır." dedi.

Profesör Benyera, "Uluslararası hukuk mevcut haliyle hiç de uluslararası değil. Avrupa-Kuzey Amerika merkezli bilgi sistemlerinin, tarih mantığının ve içtihatların küreselleşmesiyle ilgilidir. Mevcut uluslararası hukukun Avrupa-Kuzey Amerika düşüncesinin, mantığının ve deneyimlerinin bir ürünü olduğu bir sır değildir." değerlendirmesini yaptı.

 "Hukukun amacı güçsüzü güçlüden korumaktır"

Uluslararası hukukun köklü şekilde yeniden formüle edilmesi çağrısında bulunan Benyera, "Hedeflediğimiz şey, gerçekten uluslararası olan, yeniden formüle edilmiş bir uluslararası hukuka sahip olmaktır. Yeniden formüle edilmiş uluslararası hukuk, sadece aramızdaki en güçlülerin iradesini ifade etmek için değil, tüm bilgi birikimini, tüm içtihatları ve tüm halkları içermelidir. Hukukun amacı güçlüyü güçsüzden korumak değil, güçsüzü güçlüden korumaktır." diye konuştu.

 Türkiye'nin soykırım davasına müdahil olması "memnuniyetle karşılanıyor"

Türkiye'nin Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasına müdahil olmak için yapacağı resmi başvuruya ilişkin konuşan Profesör Benyera, buna güçlü desteğini ifade etti.

Filistinli oyuncu Saleh Bakri, sinemanın Filistin direnişi için önemini anlattı Filistinli oyuncu Saleh Bakri, sinemanın Filistin direnişi için önemini anlattı

Benyera, "Uluslararası Adalet Divanının (UAD) tavsiye kararının ve Güney Afrika'nın açtığı davanın etkisi göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin bu girişimi memnuniyetle karşılanıyor. İster Gazze'de ister Sudan'da olsun, giderek daha fazla ülke herhangi bir siyasi krizi çözmenin en iyi yolunun savaş olmaması gerektiğinin farkına varıyor." ifadesini kullandı.

Gazze'de olup bitenlerin çok taraflı bir hukuki değerlendirmeye tabi tutulacağı gelişmeyi memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Benyera, "Günün sonunda insan hayatının kaybı üzüntü vericidir ve güçlü olanın iradesi değil, hepimizin üzerinde mutabık kaldığı yazılmış yasalar geçerli olmalıdır." dedi.

Benyera, insanlığın özünün bir arada yaşamak ve ortak çıkarları korumak olduğunu söyledi.

 "Gazze sömürgeden arındırılmış bir uluslararası hukuk biçiminin yeniden doğuşudur"

Gazze savaşının uluslararası hukukun ölümü anlamına gelip gelmediği sorusuna da Profesör Benyera, "Gazze uluslararası hukukun ölümü değil, yeni, sömürgeden arındırılmış bir uluslararası hukuk biçiminin yeniden doğuşudur. Uluslararası hukukun mevcut biçimi geliştirilirken Küresel Güney orada değildi. Bu kez, Gazze'den sonra uluslararası hukuk yeniden formüle edilirken, biz tüm gücümüzle oradayız." yanıtını verdi.