Analistlere göre bu anlaşma, Suriye’nin yeniden bütünleşmesi ve merkezi bir hükümet altında toplanması adına önemli bir adım.
Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi'nin sürpriz bir şekilde duyurduğu anlaşma, Kürt güçlerinin Suriye ordusuna entegre edilmesini ve Kürtlere vatandaşlık ile siyasi hayata katılım hakkı tanınmasını öngörüyor. Siyasi analistlere göre bu gelişme, geçtiğimiz günlerde Lazkiye’de yaşanan kanlı isyanın ardından hükümete büyük bir destek sağlıyor.
Ülkeyi Birleştirme Yolunda Önemli Adım
Şam Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Ubade et-Tamer, "Bu anlaşma, ülkeyi merkezi bir hükümet altında birleştirme yolunda önemli bir adım. Artık Suriye hükümeti tüm halkı adına konuşabilecek bir konuma geldi" dedi. Tamer, bu anlaşmanın komşu ülkeler tarafından desteklenmesi ve uygulanmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirterek, bunun Şam’ın uluslararası destek alma kapasitesini artıracağını ifade etti.
Tamer'e göre, bu anlaşma Cumhurbaşkanı Şara ve Mazlum Abdi için tarihi bir başarı. Anlaşma, Suriye’nin coğrafi ve toplumsal bütünlüğünü yeniden sağlarken, ülkedeki tüm bileşenler arasında bir uzlaşı ortamı yaratıyor. Analist, bu anı, Beşar Esad’ın düşüşü kadar önemli bir dönüm noktası olarak nitelendirdi.
Askeri ve Ekonomik Güç Kazanımı
Al Jazeera Siyasi Araştırmalar Merkezi’nden Dr. Likaa Mekki de anlaşmanın Suriye için siyasi, ekonomik ve askeri açıdan çok önemli bir an olduğunu vurguladı. SDG’nin kontrol ettiği bölgelerin Suriye topraklarının üçte birini kapsadığını ve doğal kaynakların çoğunu barındırdığını belirten Mekki, bu bölgelerin yeniden devlet kontrolüne geçmesinin petrol, gaz ve maden yatırımları açısından büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.
Mekki ayrıca, ABD tarafından desteklenen ve önemli askeri eğitim alan SDG’nin, yeniden yapılandırılan Suriye ordusu için değerli bir güç olacağını belirtti. Bu hamlenin, daha küçük çaplı diğer grupların da devletle anlaşmaya yönelmesine yol açabileceğini ifade etti.
Anlaşma ile Kürtler, uzun yıllardır hayalini kurdukları vatandaşlık ve siyasi katılım hakkını elde ederken, İsrail’in Suriye’yi bölme ve istikrarsızlaştırma planlarının da başarısızlığa uğradığı değerlendiriliyor.
Uluslararası ve Bölgesel Bağlam
Siyasi analist Mahmud Alluş’a göre bu anlaşma, yalnızca bir anda ortaya çıkmadı; aksine bir dizi bölgesel ve uluslararası gelişmenin bir sonucu olarak şekillendi. Alluş, anlaşmanın özellikle Türkiye ile Kürtler arasında son dönemde sağlanan uzlaşma bağlamında ele alınması gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan’ın partisine silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yapması bu sürecin önemli bir parçası olarak görülüyor.
Alluş ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump döneminde Türkiye ve ABD arasında Kürt meselesine ilişkin sağlanan mutabakatın da bu anlaşmayı kolaylaştırdığını ifade etti. Anlaşmanın, Cumhurbaşkanı Şara’nın yeni devletin temellerini güçlendirme çabalarının bir parçası olduğunu vurgulayan Alluş, Mazlum Abdi’nin bu nedenle anlaşmayı imzaladığını söyledi.
Suriye’nin Birliği ve Batı ile İlişkiler
Alluş’a göre, bu anlaşmanın başarılı bir şekilde uygulanması, Suriye’nin birliğini güçlendirecek ve mevcut risklere karşı ülkeyi daha dirençli hale getirecek. Ayrıca, Batı ile ilişkilerin iyileştirilmesi yolunda önemli bir adım olacak. "Suriye üzerindeki baskı cepheleri ne kadar azalırsa, yeni devletin başarı şansı o kadar artar" diyen Alluş, Lazkiye’deki son olayların ardından hükümetin gücünü kanıtladığını ve bu durumun muhalif grupların hesaplarını yeniden gözden geçirmesine neden olacağını ifade etti.
Anlaşma, Suriye’nin tüm topraklarında kapsamlı bir ateşkesi ve SDG’nin kontrolündeki kuzeydoğu bölgelerindeki sivil ve askeri kurumların devlet yönetimine entegre edilmesini içeriyor. Analistler, bu gelişmenin Suriye’nin geleceği açısından umut verici bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.