Daly ve Rigo, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını ve bu saldırıların durdurulabilmesi için atılabilecek adımları değerlendirdi.
Kendisinin Filistin halkını destekleyen güçlü seslerden biri olmasını doğru zamanda doğru yerde bulunmasına bağlayan Daly, "İrlanda halkı, daha önce de işgal altında bulunmuş bir ülke olarak Filistin halkının nesillerdir sürdürdüğü mücadelesinin farkında." dedi.
Daly, tüm siyasi kariyeri boyunca Filistin için adalet isteyen bir aktivist olduğunu vurgulayarak, "Filistin'e yıllardır uygulanan ve soykırım seviyesine ulaşan baskıyı görünce insan nasıl sessiz kalabilir." diye konuştu.
Gazze'nin şu an tüm dünya için bir sınav olduğunu belirten Daly, "Daha önce başka soykırımlar olmadı değil, tabii ki oldu ama biz görmedik. Şu an karşı karşıya kaldığımız şey bir uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler (BM) kurumları ve insanlık krizi." ifadesini kullandı.
Daly, "Birleşmiş Milletleri yeniden yapılandıracak bir yol bulmalıyız. Bu ancak uluslararası çalışmayla olabilir. Her yerde insanlar aynı şeyi istiyor. Bunu organize etmeliyiz." dedi.
Almanya'nın tavrı
Almanya'da yaşayan İtalyan kökenli siyasetçi, Avrupa Gerçekçi İtaatsizlik Cephesinin (MeRA25) AP milletvekili adayı Karin De Rigo, Almanya'nın Filistin yanlısı eylemlere ve Filistin destekçilerine yönelik politikasını değerlendirdi.
Rigo, Almanya yönetiminin Filistin destekçilerine yönelik ırkçı tavrının kabul edilemez olduğunu belirterek, "Filistin'in yanında olmak özgürlüğün yanında olmaktır. Onların özgürlük mücadelesini desteklemek kendimizi özgürleştirmektir." dedi.
Avrupa'da sağ eğilimlerin son dönemde arttığına dikkat çeken Rigo, "Sınırları aşacak şekilde hepimiz birleşmeli ve mücadele etmeliyiz ki gerçekten bir değişim getirebilelim. Zira buna ihtiyacımız var." diye konuştu.
Rigo, İsrail'in saldırılarında şimdiye kadar 35 bin Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve bunun İsrailli kurbanlar ile karşılaştırılamayacak derecede fazla olduğunu vurguladı.
Almanya yönetiminin, Filistin'i destekleyen söylemleri nedeniyle Yunanistan'ın eski Maliye Bakanı Yanis Varufakis'e getirdiği siyasi faaliyetlere katılım ve ülkeye giriş yasağının "kabul edilemez" olduğunu belirten Rigo, Gazze'de yaşanan olaylara tanıklık eden çok sayıda kişinin böylesi bir durumla karşılaştığını ifade etti.
Rigo, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin sonuç vermesi beklenen derin araştırmalar yaptığını vurguladı.
Almanya'nın "iyi imajını" nasıl koruyacağını bilmediğini kaydeden Rigo, "Bulabildikleri tek çözüm sadece herkesi susturmak. Bu, demokratik bir devletin yapacağı şey değil. Temel insan haklarını koruduğumuz, barış arzuladığımız, silah ihracatının ve yerleşimlerin durdurulmasını istediğimiz için suçlu kabul ediliyoruz." ifadelerini kullandı.
Rigo, Filistin'de yaşananların Avrupa gündemine getirilmesi gerektiğini belirterek, "Almanya'nın sorunu tek başına çözebileceğini sanmıyorum. Dışarıdan biraz baskıya ihtiyacımız var ve bu nedenle AP seçimleri şu an çok önemli." diye konuştu.