☰
✕

Ayn İsa'da fırtına öncesi sessizlik

Abone Ol

Bölgede Rus tarafı, SMO ile PKK/YPG arasında devam eden bombalı saldırılara ve küçük çaplı çatışmalar nedeniyle M4 uluslararası karayolundaki sivil seferlerini durdurdu. SMO güçleri ise geçtiğimiz Çarşamba akşamı, Ayn İsa'nın doğu kırsalındaki El Müşeyrifa ve Cehbel köylerini yeniden hedef aldı.

Rusya, Ayn İsa’nın güney kırsalında askeri üs kurdu

Yerel kaynaklar, Suriye rejim güçlerinin Rakka'nın batı kırsalındaki Tabqa askeri havaalanından Ayn İsa bölgesine askeri takviye kuvvetlerinin geldiğini doğruladı.

Rus askerleri Ayn İsa'nın güneyinde yeni bir askeri üs kurdu.

Bu da kasabanın kırsal kesimindeki Rus noktasına 20'den fazla askeri aracın gelişiyle eşzamanlı olarak gerçekleşti. Rusya, Ayn İsa kasabasının güney kırsalındaki Kalata köyünde yeni bir askeri üs kuruldu. Yerel kaynaklar içinde askeri ve lojistik teçhizat bulunan kapalı konteynerlerle yüklü 22 kamyonluk bir konvoyun, 24 Aralık’ta Rus güçler tarafından Ayn İsa’daki üslere getirildiğini bildirdi. Rusya’nın bölgeye helikopterler de sevk ettiği kaydedildi.

Ayn İsa'ya transfer edilen Rus askerlerine helikopterler de eşlik etti.

SMO, Ayn İsa’ya geniş çaplı bir harekata hazırlanıyor

Muhalif grupların Ayn İsa bölgesini barış veya savaş yoluyla ele geçirme niyetlerinin açık bir göstergesi olarak Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDG) Başkanı Dr. Nasır Hariri, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, "SDG bu bölgelerden çekilmezse durum her seçeneğe açık, önümüzdeki günlerde askeri operasyon daha da genişleyecek" diye konuştu.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDG) Başkanı Dr. Nasır Hariri

Hariri, "SDG, terörist PKK (Kürdistan İşçi Partisi) ile olan ilişkisini, Suriye halkına yönelik uygulamalarını terk etmediği gibi Suriye'deki ve federal oluşumların durumuna ilişkin vizyonunu da değiştirmedi” dedi.

Hariri, terör örgütü PKK/YPG güçlerini 2019’da “Türkiye ile Amerika, Türkiye ile Rusya arasında imzalanan anlaşmaları” uygulamamakla suçlayarak, "Sonuç olarak, bu bölgeden çekilmelerinin gerektiği şekilde gerçekleşmemesi durumunda, Türkiye ve Suriye Milli Ordu'nun anlaşmaların uygulanması gerekiyor” dedi.

Rakka'nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa'da yaşanan gelişmeler Türkiye ve Rusya’yı tatmin edecek çözümlere kapalı olduğu için taraflar, bölgeyi kontrolünde tutan PKK/YPG’ye karşı yeni bir çatışmaya hazırlanıyor.

SDG, ABD’ye rağmen Esed rejimiyle diyalog halinde

İsmini vermemeyi tercih eden bir kaynak, El-Arabi El-Cedid’e verdiği röportajda, “SDG'nin Suriye rejimiyle diyaloğa kapı açması yönündeki tavır, Amerikan taleplerine uymamasından kaynaklanıyor olabileceğini" belirtiyor.

Rus tarafının, kasabanın birkaç kilometre kuzeyinde bulunan TSK tarafından desteklenen SMO’nun geniş çaplı askeri harekatından kaçınmak için Suriye rejimine teslim edilmesini talep ettiği stratejik Ayn İsa bölgesinde küçük çaplı çatışmalar başladı.

Öyle görünüyor ki Türkiye ve Rusya, Suriye’nin üçte birini oluşturan, en zengin bölgesi Fırat nehrinin doğusunda nüfuzlarını artırma konusunda ısrarcı.

Ancak terör örgütü PKK/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu "SDG" hala Rusya'nın baskısına direniyor ve liderlerinin kasabayı savunacağını, hiçbir tarafa devretmeyeceğini iddia ediyor.

SMO ise “El-Arabi El-Cedid”e Ayn İsa bölgesinde olup bitenlerin ayrıntılarını vermeyi reddetti. Bununla birlikte SMO’nun, bölgede hakimiyet kurmaktaki ısrarcılığı ortada.

Rejim, Ayn İsa’yı ele geçirirse işler daha da karışacak

"El-Arabi El-Cedid"e göre terör örgütü PKK/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG, Rusya’nın amacının uluslararası M4 karayolunu ve Ayn İsa’yı kendi kontrolüne alarak nüfuzunu artırmaya çalıştığını, nihayetinde bu bölgeleri Suriye rejimine teslim etmek olduğunu düşünüyor.

Bununla birlikte PKK/YPG’de, Türkiye’nin desteklediği SMO güçlerinin ağır silahlarla birlikte cephe hatlarına seferber edilmiş olmasının endişesi yaşanıyor. PKK/YPG, Ayn İsa’yı kaybedeceğini anlarsa bölgeyi Esed rejimi güçlerine teslim edebilir.

İdlib semalarındaki Rus uçakları saldırı hazırlığı mı?

Moskova ve Ankara’nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki olayların ritmini kontrol etmek için müdahale etmemesi durumunda, rejim güçleri ile Fırat Nehri'nin doğusundaki SMO arasında doğrudan bir askeri çatışma için kapıyı ardına kadar açılacak. Rus savaş uçaklarının İdlib semalarında uçtuğu bugünlerde bu durumun Suriye'nin kuzeybatısına da yansımaya başladığı anlaşılıyor.

Geçtiğimiz Perşembe günü Esed rejimi güçleri ile ona destek veren Şii terör grupları, İdlib'in güney kırsalındaki Cebel Zaviye bölgesindeki Kansafra ve El-Futayra kasabalarının dış mahallelerini bombaladı.

Bu durum rejim güçleri ile o bölgeyi kontrol eden gruplar arasında sürekli çatışma ve bombalamalara tanık olan Lazkiye'nin kuzey kırsalındaki Cebel el-Ekrad'daki El-Kabine bölgesinde bir Rus savaş uçağının bombardımanıyla aynı zamana denk geldi.

SMDG Başkanı Dr. Nasır Hariri, “Anadolu Ajansı”na verdiği Esed rejiminin Rusya'nın desteğiyle İdlib’e karşı askeri harekat başlatması ihtimali olduğunu ifade etmişti. Hariri, "Rejimin çok uzun sürerse bu süreci değerlendireceğine dair büyük bir şüphemiz var." dedi.

El Bakur: Esed cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi saldıramaz

Bununla birlikte Suriye'nin kuzeybatısındaki muhalif grupların lideri Albay Mustafa El Bakur, Esed rejiminin İdlib’e yönelik büyük çaplı bir operasyon yapacağı ihtimalini reddediyor.

El Bakur, El Arabi El-Cedid ile verdiği röportajda Rus uçaklarının bölgeye yönelik harekatında gerçek bir artış olmadığını belirterek, uçuşların eğitim ve keşif faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştiğini açıkladı.

Rejim kontrolündeki bölgelerde durumun daha da kötüye gittiğine dikkat çeken El Bakur, Esed’in seçimlerden önce gerçekleşecek yeni bir savaşta etrafındaki birlerce kişiyi kaybetme durumuyla karşı karşıya olduğunu ve onları kışkırtmadan sakinleştirmeye çalıştığını ifade etti.

Esad'ın önümüzdeki yılın ortasında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce rejim ordusunun bir askeri harekat hazırlığı içerisinde olmadığına inandığını ifade eden El Bakur, rejim güçleri ve Ruslar tarafından İdlib ve çevresinde aralıklı bombardımanın her zaman olduğu gibi devam edeceğine işaret etti.