Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya sakinlerinden Ahmet, 22 Mart'ta İsrail ordusunun tahliye tehdidinin ardından Şeyma Caddesi'nden güvenli olduğunu düşündükleri başka bir bölgeye doğru yola çıktı.
Yanında ikizi Muhammed, dayısı ve onun 6 yaşındaki kızı olan Ahmet'in hayatını değiştiren saldırı, o anda gerçekleşti. İsrail ordusunun attığı roket kendilerini taşıyan at arabasına isabet edince Ahmet ağır yaralandı, ikizi, dayısı ve kızı ise hayatını kaybetti.
Ampüte edilen çocukların sembolü oldu
Ahmet'i Gazze'de ampüte olan çocukların sembolü haline getiren şey ise hastanede kanlar içindeyken Kur'an-ı Kerim okuduğu dakikalar oldu.
Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş, 15 Nisan'da X sosyal medya hesabından Ahmet'in sabrına övgü yağdırdığı bir video paylaştı ve açıklama yaptı.
Videoda Ahmet'in hem ampüte edilirken hem de Burş tarafından kabul edilirken Kur'an-ı Kerim okuduğu görülüyordu.
Burş, "Bacakları ampüte edilen, ikiz kardeşi ile dayısını kaybeden Ahmet'i bugün kabul ettik. O zor günde Kuran'-ı Kerim okuyarak gösterdiği kararlılık, sabır ve sebatın bir benzerini bugün de gösterdi ve Kur'an'ın iyi ve kötü günde müminin yoldaşı olduğunu bize hatırlattı." ifadesini kullanarak, Ahmet'i alnından öptü.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından 24 Nisan'da yapılan ve yaklaşık 1000 çocuğun ampüte edildiğinin duyurulduğu açıklamada da Ahmet'in fotoğrafı kullanıldı ve ifadelerine yer verildi.
Açıklamada Ahmet'in, "O esnada kardeşimin elini tutuyordum. Bir anda İsrail'in hedefi olduk. Hastanede bilincim yerine geldiğinde ayaklarımın ampüte edildiğini, kardeşimin ve dayımın öldüğünü öğrendim ve şok oldum. O an, hayatımın sonsuza kadar değiştiğini anladım." ifadeleri kullanıldı.
Ahmet hem sakat kaldı hem de sevdiği spordan mahrum oldu
Instagram hesabında "Ben Gazzeli Ahmet, proteze ihtiyacım var. İkiz kardeşim öldürüldü. Artık ayaklarım ve sol elim yok." ibaresini kullanan Ahmet, şimdilerde hastane yatağında bir yandan öbür yana dönmekte bile zorlanıyor, birisinin yardımı olmadan hiçbir işini göremiyor.
2 bacağını, sol elinin 4 parmağını kaybeden, sağ kolu kırılan, sırtında da tehlikeli yaralar oluşan ve Endonezya Hastanesinde tedavi gören Ahmet, yaşadıklarını AA'ya anlattı:
"Saldırı sırasında kardeşim, dayım ve kızının parçalanmış halde olduklarını gördüm. Kur'an-ı Kerim okumaktan başka çare bulamadım. Hastanede tıbbi müdahale sırasında dahi Kur'an-ı Kerim okuyordum."
7 yaşından beri kardeşiyle jimnastik eğitimi aldıklarını paylaşan Ahmet, "İsrail bizi jimnastikten mahrum etti. Ben şimdi protez bacak taktırıp yürümekten ve sevdiğim sporu devam ettirmekten başka bir şey istemiyorum." dedi.
Kardeşinin öldüğünü 15 gün sonra öğrendi
İkizlerinden birini kaybeden diğerinin yaşadığı trajediye de bizzat ortak olan anne Amine Galban da çocuklarının okulda, normal hayatlarında ve jimnastik ile futbolda bile birlikte olduklarını söyledi.
Uzun bir süre Ahmet'ten ikiz kardeşinin ölümünü gizlediklerini aktaran anne, "Ahmet, 5 gün yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra 15 gün boyunca kardeşinin öldüğünü ondan gizledim. Ahmet, 15 gün boyunca bana, anne sen neden sürekli yanımdasın, kardeşim nerede, neden onun yanına gitmiyorsun diyor ve kardeşini getirmemizi istiyordu. Biz de ona kardeşinin durumu ağır, Şifa Hastanesinde diyorduk. Ama çektiği acılardan ve yaşadığı psikolojik yorgunluktan ötürü kardeşinin öldüğünü ona haber vermek zorunda kaldım." diye konuştu.
En büyük temennisi oğlunun eski hayatına geri dönmesi
Ahmet'in, 4 ameliyat geçirdiğini ancak hala sağ bacağında ağrısı olduğunu, hastanede yeterli miktarda ağrı kesici ve antibiyotik bulunmadığını anlatan Galban, Ahmet'in tedavisi için Gazze dışına çıkması gerektiğini dile getirdi.
Ahmet ve Muhammed'i 7 yaşındayken Gazze'deki jimnastik kulübüne yazdırdıklarını ifade eden Galban, "Jimnastik yapıyorlar, turlara ve festivallere katılıyorlardı. Ahmet'e protez bacak takılmasını, yeniden sevdiği spora dönmesini, lavaboya tek başına gidebilmesini, eski hayatını yüzde 80 oranında bile olsa geri kazanmasını istiyorum." şeklinde konuştu.
