BAE Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Kudüs'teki tarihi ve hukuki statükoya saygı duyması gerektiğini vurgulayarak, İsrailli bir bakanın polis koruması eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini kınadı.
Mescid-i Aksa'nın "tam koruma altına alınması ve buradaki tehlikeli ve provokatif ihlallerin durdurulmasının gerekliliğinin" vurgulandığı açıklamada, İsrailli yetkililere "gerilimi durdurmaları ve bölgedeki gerilimi ve istikrarsızlığı artıracak adımlar atmamaları" çağrısında bulunuldu.
Umman Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "baskının Müslümanların duygularını provoke ettiği ve bölgede daha fazla tırmanmaya yol açtığı" belirtilerek, uluslararası toplumdan ihlalleri kınaması ve önlenmesi konusunda sorumluluk üstlenmesi istendi.
Bahreyn de Mescid-i Aksa baskınını "uluslararası kanunlar ve sözleşmeleri ihlal eden bir provokasyon" olarak nitelendirerek, Kudüs’teki tarihi ve hukuki statükoya saygı gösterilmesi çağrısı yaptı.
Saldırıyı kınayan bir diğer Arap ülkesi Lübnan da İsrailli bakan ve yüzlerce fanatik Yahudinin Mescid-i Aksa baskınının, "İsrail'in sistematik, provokatif, gerilimi tırmandıran, reddedilen ve uluslararası hukuku ve uluslararası meşruiyet yasalarını ihlal eden politikaları bağlamında" gerçekleştiğini kaydetti.
Lübnan, uluslararası topluma ve ilgili ülkelere, "Sükunete doğru ilk adım olarak, gerilimin durdurulması ve krizin kötüleşmesinin ve bölgedeki çatışmanın daha da kötüleşmesinin önlenmesi için Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmak için derhal ve kararlı bir şekilde harekete geçme" çağrısında bulundu.