Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait uzay aracı, Japon adasından Mars'a doğru yolculuğuna başladı.
"Hope" (Umut) isimli uydunun, BAE’nin 50. kuruluş yıldönümü olan Şubat 2021’de Mars’ın yörüngesine oturması bekleniyor.
Japonya’nın Tenegashima Uzay Merkezi’nden fırlatılan BAE'ye ait uzay aracı, Mars’ın atmosfer ısısı, ozon taraması ile oksijen ve hidrojen ölçümleri gibi üç ana konuda gözlem yapacak.
Mars görevinin yardımcı proje müdürü Sarah al-Amiri, roketin başarılı bir şekilde kalkmasını görmenin kendisinde "anlatılamaz bir duygu" yarattığını söyledi.
Dubai'de bulunan dünyanın en uzun gökdeleni Burj Khalifa'nın ışıkları da, kalkışa saniyeler kala 10'dan geri sayım yapacak şekilde ayarlandı.
Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi NASA, hem Muhammed Bin Raşid Uzay Merkezi'nin hem de BAE Uzay Ajansı'nın, BAE'nin ilk gezegenler arası uzay aracını geliştirmede gösterdiği hız ve bağlılığını tebrik etti.
NASA Yöneticisi Jim Bridenstine tebrik mesajında, "NASA adına Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki dostlarımızı Emirates Mars Misyonu Hope'un lansmanından dolayı kutluyorum. Bu muazzam çalışma, odak ve adanmışlığın neticesi olmasının yanında, Kızıl Gezegen'i, insan yerleşiminin nihai hedefi olarak işaret ediyor. Bu adım Mars'a BAE yolculuğunun başlangıcıdır. Bu görev, BAE, bölge ve dünya için ilham kaynağı olacaktır' ifadelerini kullandı.
Bridenstine, "NASA olarak, Mars’a nihai insan yerleşimini hedefleyen Artemis programı aracılığıyla BAE ile gelecekteki ortaklıklar için oldukça umutluyuz’’ diye ekledi.
Japonya adasındaki uzay merkezi
BAE bunu yapmayı nasıl başardı?
BAE’nin proje için gerekli ve yeterli teknolojik altyapı ve birikime sahip olmamasından ötürü, uydunun büyük kısmı, gerekli yeterliliğe sahip Amerikan üniversiteleriyle (Colorado, Arizona Üniversitesi California ve Berkeley ) ortaklık sonucu üretildi. Proje esas olarak da Colorado Üniversitesi'nin Atmosfer ve Uzay Fiziği Laboratuvarı'nda gerçekleştirildi.
Dubai'de bulunan Mohammed Bin Rashid Uzay Merkezi’nde çalışan 450 kişinin yarısına yakını yabancı uyruklu uzmanlardan oluşuyor.
BAE’nin ülke gerçeklerine göz attığımızdaysa, ülkenin ağır sanayi ve teknolojik üretim kapasitesi bakımından, nitelikli bir potansiyel ve deneyime sahip olmaması ve ekonominin temel motorunun üretimden ziyade petrol ve doğalgaz gibi doğal kaynaklara oturtulmuş olduğu realitesi ön plana çıkıyor.
Halihazırdaki bu göstergelere rağmen BAE’nin uzay çalışmaları gibi yüksek teknolojik birikim ve üretim potansiyeli gerektiren bir dalda bu denli çaba ve para harcaması, ülkenin kendi gerçeklerine tezat bir konumda göstermek arzusunu ortaya koyuyor.
Yıllık 427 milyar dolarlık bir GSYH olan BAE'nin dış ticaretinde 120 milyar dolar civarındaki meblağla petrol, gaz ve değerli maden ihracatı başrolde bulunuyor.
Uzay çalışmalarında yeni yeni adım atan BAE, bugüne dek üç gözlem uydusunu yörüngeye başarıyla yerleştirdi. Bunlardan ikisini Rusya tarafından başlatılıp, Güney Kore tarafından üretilmiş, diğer üçüncüsünün üretimini de Japonya üstlenmişti.
Uzay çalışmalarında, 2117 yılına kadar Mars'ta kalıcı bir insan kolonisi inşa etme vizyonunu kendisine nihai hedef koyan BAE böylesi bir ütopik hedefe ulaşmak için nasıl bir yeterli teknik altyapı ağı ve donanım inşa edeceği ise muğlak kalıyor.
Körfez'in küçük ülkesi BAE, bu projeyle Arap dünyasına liderlik etmeye yönelik hırsını farklı bir şeklide sergilerken Yemen ve Libya gibi ülkelerde yol açtığı insan hakları ihlallerinin oluşturduğu olumsuz imajı da silmeye çalışıyor.