Barış Pınarı'nda birinci hafta

Abone Ol

Türkiye'nin güney sınırı boyunca uzanan ve Irak'ta kısmi etkileri görülen güvenlik sorunlarını çözme amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Suriye Milli Ordusu tarafından başlatılan Barış Pınarı Harekatı'nın birinci haftasında ilerleyiş devam ediyor.

2014 yılında IŞİD'in YPG / PKK unsurlarına ciddi kayıplar verdiği saldırının merkez noktalarından birisi olan Tel Abyad tamamen TSK ve SMO'nun kontrolüne geçerken aynı savaşın diğer köşetaşlarından birisi olan Rasulayn'da ise şiddetli çatışmalar devam ediyor. Ortadoğu Haber'in yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre YPG / PKK ile ittifak halindeki yabancı unsurların da dahil olduğu Rasulayn savaşında iki taraftan da kayıplar bulunuyor. YPG / PKK'ya bağlı hareket eden Enternasyonal Taburu isimli yapılanmanın bütün güçlerini Rasulayn'da topladığı öğrenilirken ayrıca çoğunluğunu Türk vatandaşlarının teşkil ettiği HBDH (Halkların Birleşik Devrim Hareketi) mensupları da Enternasyonal Taburu ile brilikte çatışmalara dahil oluyor.

Geçtiğimiz bir hafta boyunca taktik öneme sahip Suluk beldesi de kontrol altına alınırken Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "Barış Pınarı Harekatı'nın başından bu yana 611 terör unsuru etkisiz hale getirildi" ifadelerine yer verildi.

HAREKATIN KALBİ: M4 OTOYOLU

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu, Suriye'nin kuzeyinden Irak'ın kuzeyine uzanan M4 karayolunun kontrol altına alınmasına özel bir önem atfederken İran da M4 yolunda etkili olmak istiyor. Bazı analistlerce "Şii hilali" olarak adlandırılan ve İran'ın "Direniş ekseni" olarak vasıflandırdığı bölgede Tahran - Bağdat - Şam - Beyrut yolunu fiilen kontrol altında bulunduran İran'ın Irak'ın kuzeyinden Doğu Akdeniz'e kadar uzanan M4 yolunu da stratejik bir sorun olarak değerlendirdiği biliniyor.

MENBİÇ'TE SATRANÇ: TÜRKİYE, İRAN VE RUSYA REKABETİ

Türkiye'nin düne kadar ABD ile yürüttüğü Menbiç dosyasında ise hareketli bir süreç yaşanıyor. Çoğunluğunu Türkmen ve Arapların oluşturduğu Menbiç, Suriye'nin kuzey aksının tam merkezinde yer alıyor. Fırat nehri kıyısında yer alan bir kavşak noktasında bulunan Menbiç bu nedenle hem Türkiye'nin, hem Suriye rejimi unsurlarını Menbiç için mobilize eden İran'ın hem de ABD'nin çekilmesiyle bölgede oluşan boşluğu doldurmak isteyen Rusya'nın asıl gündemi haline geldi. İran'dan Surite'nin kuzeybatısına açılan M4 yolunun kritik geçişlerinden birisi olan Menbiç, uzun süredir Fırat Kalkanı Harekatı ile Türkiye'nin kontrolüne geçen bölge ile YPG / PKK kontrolündeki toprakların irtibat noktalarından birisiydi. Fırat Kalkanı Harekatı öncesinde Türkiye'nin YPG / PKK'nın Fırat'ın batısına geçilmemesi noktasındaki uyarılarına rağmen Menbiç'e saldıran örgüt ilçeyi IŞİD'in elinden almıştı. Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı esnasında ise ABD sürece müdahil olmuş ve Türkiye destekli güçlerin Menbiç'e saldırmasını önlemişti. Zeydindalı Harekatı'nın ardından Tel Rıfat ile birlikte Fırat'ın batısında YPG / PKK kontrolünde kalan son ilçe merkezi olan Menbiç için ABD ile yürütülen diplomatik süreç Barış Pınarı Harekatı ile sona ermişti.

Geçtiğimiz gün Türkiye ve Suriye Milli Ordusu tarafından Menbiç'e yönelik başlatılan operasyonda Suriye rejimine ait bir tank muhaliflerin eline geçerken bahse konu harekatın ardından Rus Ordusu ile BAAS rejimi güçleri de Menbiç'e kuvvet gönderdi. Menbiç'te sürecin ne şekilde devam edileceği bilinmezken bugün öğlen saatlerinden Kremlin'den yapılan açıklamada Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde yürüttüğü harekatın 'kabul edilemez' olduğu ifade edildi.