Platform üyeleri "Gazzete" adını verdikleri tek nüshalık gazeteyi, öldürülen gazeteciler anısına Beşiktaş Meydanı'nda dağıttı.
Burada basın açıklaması yapan platform sözcüsü Hayrunnisa Çiçek, tarihin en büyük gazeteci katliamının yaşandığını söyledi.
Çiçek, İsrail'in 1948'den beri Filistin topraklarında devam eden sistematik katliamlarının, 7 Ekim itibarıyla insanlık tarihinde görülmemiş bir boyuta ulaştığını aktardı.
İsrail'in saldırılarında en az 8 bin 300 çocuk, 6 bin 200 kadın olmak üzere 18 binden fazla Filistinlinin katledildiğini aktaran Çiçek, şöyle konuştu:
"Tonlarca ağırlıktaki bombaların enkaza çevirdiği binaların altında kalarak can veren Filistinliler, kuvözdeki bebekler, ameliyathanedeki doktorlar, yaralı taşıyan ambulanslar, güvenli alan olarak görülen okul binalarında toplanan aileler, güce zorlanan ve bu yolda saldırılara maruz kalan masum halk... İsrail Gazze'de tek bir canlı bırakmamak üzere yeminler ederken dünya devletleri bu soykırıma sessiz kaldılar. Bu da yetmezmiş gibi İsrail'in küresel medyayı kullanarak yaymaya çalıştığı meşru müdafaa yalanı ile katliama ortak oldular."
"İsrail'in işlediği savaş suçlarını Filistinli gazeteciler açığa çıkardı"
Filistin direnişine destek veren medya mensuplarının ya ciddi bir mobbing ile karşı karşıya bırakıldığını ya da işinden kovulduğunu kaydeden Çiçek, "Filistinli gazeteciler ise direnişin en büyük örneğini sergileyerek, tüm dünyada küresel intifadanın fitilini ateşlediler. Bu sayede işgalci İsrail eliyle dolaşıma giren yalanlar ilk kez halkların vicdan duvarına çarpıp parçalandı. İsrail'in işlediği savaş suçlarını Filistinli gazeteciler açığa çıkardı." ifadelerini kulandı.
Çiçek, gazetecilerin, İsrail'in kullandığı fosfor bombalarının geride bıraktığı izleri dünyaya gösterdiğini, Filistinli gazetecilerin bombalar altında katliamın boyutunu gözler önüne serdiğini ifade etti.
Filistinli gazetecilerin, İsrail tarafından susturulmaya çalışıldığını dile getiren Çiçek, şöyle devam etti:
"Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden yüzlerce sivili katleden İsrail güçleri bu zulümleri ve savaş suçlarını belgeleyerek dünyaya duyuran gazetecileri bilerek hedef alıyor. Bugüne kadar öldürülen gazeteci sayısı 97'ye ulaştı. Biz bu cümleleri kurarken de gazeteciler öldürülmeye devam ediyor. Her geçen dakika bu listeye yeni isimler ekleniyor. Sadece öldürmekle de yetinmeyen İsrail 7 Ekim'den sonra 50'den fazla gazeteciyi de hukuksuz şekilde tutuklayarak kötü şartlar altındaki İsrail hapishanelerine kapattı. Öte yandan gerçekleri perdelemek için abluka altındaki Gazze'ye 7 Ekim'den bu yana hiçbir devletin medya mensuplarına girişine izin verilmiyor."
"Savaş başladığından bu yana İsrail için en önemli hedef gazeteciler olmuştur"
Filistinli Gazeteciler Derneği Başkanı Amir Lafi de Gazze'de yaşananların savaş değil, soykırım ve katliam olduğunu vurguladı.
Lafi, "Bu soykırımı, bu savaşı, bu katliamı gösterebilecek kimse varsa mutlaka gazetecilerdir. Bu yüzden savaş başladığından bu yana İsrail için en önemli hedef gazeteciler olmuştur. Bu yüzden bu kadar kısa bir sürede 97 gazetecimiz öldürülmüştür." dedi.
Bunun ne kadar vahim bir şey olduğunu anlatmak için örnek vereceğini belirten Lafi, 6 yıl süren İkinci Dünya Savaşı'nda 69, 20 yıl süren Vietnam Savaşı'nda 63, 3 yıl süren Kore Savaşı'nda ise 17 gazetecinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Lafi, İsrail tarafından ise 2 ay içinde 100'e yakın gazetecinin öldürüldüğünü dile getirdi.
Tek nüsha olarak çıkarılan "Gazzete", İstanbul'un farklı ilçelerinin meydanlarında da dağıtıldı.
