ABD ve Suudi Arabistan arasındaki yakın dostluk, Trump’ın Suudi rejimi, Ortadoğu politikasının merkezine yerleştirip İran'a karşı duruşunu destekleyerek ve ABD yapımı silahların satın alınmasını teşvik etmesiyle giderek daha da artmıştı.
Ancak NBC, Biden'in Suudi Arabistan ile ABD ilişkilerini "yeniden değerlendirme" sözü verdiğini ve Biden yönetimi ile Suudi Krallığın, Trump dönemine nazaran çok daha az ayrıcalıklı ve kişisel bir ilişkiye evrileceğini haberine konu etti.
CIA, Ekim 2018'de İstanbul'da Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın acımasızca öldürülmesi emrini vermesine rağmen Trump, veliaht prensin yanında durmayı tercih etmişti.
Ancak Biden, Suudi Arabistan'ı bir "parya" olarak tanımladı ve Kaşıkçı'nın veliaht prensin emriyle öldürüldüğüne inandığını ifade etti.
Buna ilaveten Biden, şimdiye kadar 112.000'den fazla insanı öldüren ve dünyanın en kötü insani krizine yol açan Yemen'deki Suudi savaşına, ABD'nin desteğini sona erdirme sözü verdi ve bu iç savaşın milyonları gıda ve tıbbi yardımdan mahrum bıraktığını beyan etmişti.
ABD’nin gelecek dönem başkanı ayrıca Riyad'a silah satmayı durdurmayı senatoya önereceğini ve dünyanın dört bir yanındaki siyasi muhaliflerin haklarını savunma sözü de vermiş, İran'la Obama dönemi nükleer anlaşmasına yeniden girmeye istekli olduğunu da ifade etmişti.
Uluslararası Barış Vakfı Orta Doğu Programı'nda konuk olan araştırmacı Yasmine Faruk, siyasi dokunulmazlığa atıfta bulunarak, "Kaybedecekleri şey, Trump'ın onlara verdiği tam dokunulmazlık ve kişisel erişimdir" dedi.
Londra Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Michael Stephens, konu hakkındaki düşüncelerini NBC Ajansıyla paylaşırken şu ifadeleri kullandı:
"Biden yönetimi hemen yarın Suudileri telefon açıp onlara kötü bir yönetim olduklarını söylemeye başlamayacak elbette. Fakat süreç içerisinde, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin zamanla daha resmi ve birbirinden uzaklaşan bir boyuta evrileceğini göreceğiz. Zira şahsen bir uzman olarak, Ortadoğu’nun Biden yönetiminin öncelikler listesinin oldukça alt sıralarında olduğunu düşünüyorum.’’
Londra merkezli Suudi siyasi analisti olan bir diğer uzman Najah El-Otaibi ise ABD-Suudi ilişkisinin Biden döneminde zayıflayacağını düşünenlere katılmıyor. Zira Najah’a göre tarih boyunca Suudi Arabistan, Cumhuriyetçi veya Demokrat olsun, her bir başkanla çalıştı, çünkü Suudi-ABD ilişkilerini şekillendiren şey, yeni seçilen ABD başkanlarından ziyade iki ülke arasındaki stratejik çıkarlar ve ABD’nin Ortadoğu’da izlediği emperyal ve kontrolü elinde tutmayı hedefleyen siyasi stratejisidir.
* The Middle East Monitor Haber Ajansında yayınlanan bu haber, aslına sadık kalınarak Hasan Nurhan Çelik tyarafından, ortadoguhaber.com adına tercüme edilmiştir.