Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki Nuseyrat ve Bureyc Mülteci kamplarının çevresindeki mahallelerde yaşayan binlerce Filistinli, İsrail ordusunun bölgeyi hedef alma ve boşaltma uyarısının ardından, güvenli olduğunu iddia edip "olmayan sığınaklara" yönlendirdiği, Deyr el-Belah kentinin yolunu tuttu.
İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle göçe zorlanan Filistinliler, Deyr el-Belah kentinin batısı ile Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısında yer alan el-Mevasi bölgesinin batısına yöneldi.
Gazze’nin sahil kıyısındaki er-Reşid Caddesi'nden, İsrail ordusunun “güvenli” olduğunu iddia ettiği batı bölgelerine ilerleyen yerinden edilmiş Filistinliler ve yüzlerce at arabasının geçtiği görüldü.
İç göçe zorlanan Filistinlilerin, beraberinde taşıyabildikleri eşyalarının yanı sıra çoğu boş arazi ve ikamete müsait olmayan bölgelerde çadır kurmak için tahta ve naylon taşıdığı dikkati çekti.
İsrail ordusundan "olmayan sığınağa gidin” uyarısı
İsrail ordusu, sabah saatlerinde, söz konusu bölgelerde yaşayan Gazzelilerin, Deyr el-Belah’taki “olmayan sığınağa gitmelerini” istemişti.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "Bureyc Mülteci Kampı ve Gazze Vadisi'nin güneyindeki Bedir, Kuzey Sahili, En-Nuzhe, Ez-Zehra, El-Burak, Er-Ravda ve Es-Safa mahallelerinin sakinlerine sesleniyorum: Güvenliğiniz için derhal Deyr el-Belah'taki sığınağa hareket ediniz." ifadesini kullanmıştı.
İsrail ordusunun, söz konusu bölgelerde yaşayanların bazılarıyla telefonla iletişime geçtiği ve evlerini derhal boşaltıp Deyr el-Belah'a gitmelerini istediği, bunun da halk arasında paniğe yol açtığı bildirilmişti.
Öte yandan, İsrail ordusunun bombardımanlarını sürdürdüğü Gazze’nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah kentinde güvenli bir bölge veya sığınak bulunmuyor.
Ayrıca kentin nüfusu, Gazze ve kuzey bölgelerinden göçe zorlananların gelmesiyle ciddi şekilde arttı.
İsrail, daha önce de Gazze kenti ve kuzey bölgelerindeki halktan Gazze Şeridi’nin kuzey yarısı ile güneyini birbirinden ayıran kırsal alan Gazze Vadisi'nin güneyine Bureyc ve Nusayrat Mülteci kamplarının bulunduğu bölgelere gitmelerini istemişti.
İsrail ordusu, daha önce, “güvenli olduğunu" iddia ettiği bu bölgelere yönelik saldırılarda çok sayıda Filistinliyi öldürdü.
Aynı şekilde İsrail güçleri, "güvenli olduğunu" öne sürüp Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus'u bu ay başında "savaş alanı" ilan etmişti.
Bu kararın ardından İsrail, Han Yunus'ta yaşayan veya bu şehre sığınan Filistinlerden daha da güneyde yer alan Refah bölgesine gitmelerini istemişti.
İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyi, merkezi ve Han Yunus'un yanı sıra Refah bölgesine de saldırılarını sürdürüyor.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere, 20 bin 57 Filistinli öldürüldü, 53 bin 320’den fazla kişi de yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 139’u karadan işgal sürecinde olmak üzere 472 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 304 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 26 Lübnanlı sivil, 121 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 7 İsrail askeri öldü.
Gazze'de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.