Throssell, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

"Myanmar'ın kuzeyindeki Arakan eyaletinde süren çatışmaların sivillerin canları ve mülkleri üzerindeki etkilerine ilişkin korkutucu ve rahatsız edici raporlar alıyoruz." ifadesini kullanan Throssell, Arakanlı sivillerin öldürülmesi ve mülklerinin yakılmasıyla ilgili ciddi iddiaların bulunduğunu belirtti.

Son günlerde Arakan'ın Buthidaung ve Maungdaw kentlerindeki çatışmalar nedeniyle on binlerce sivilin yerinden edildiğini kaydeden Throssell, 45 bin Arakanlının güvenlik arayışıyla Naf Nehri üzerindeki Bangladeş sınırına yakın bölgeye gittiklerinin bildirildiğini söyledi.

Throssell, bir milyondan fazla Arakanlının halihazırda Bangladeş'te bulunduğunu dile getirerek, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün, Bangladeş ve diğer ülkelere uluslararası hukuka uygun güvenlik arayanlara "etkili koruma" sağlama ve Bangladeş ile uluslararası dayanışma içinde olmaları çağrısında bulunduğunu belirtti.

Tanıklar, uydu görüntüleri, video ve resimlerin Buthidaung kentinin büyük ölçüde yandığını ortaya koyduğunu ifade eden Throssell, "Yangının 17 Mayıs'ta yani askerin şehirden çekilmesinden ve Arakan ordusunun kontrolü tamamen ele geçirdiğini iddia etmesinden iki gün sonra başladığına dair bilgi aldık. Ofisimiz, kimin sorumlu olduğuna dair alınan bilgileri teyit ediyor." dedi.

"Ordu, acımasız ve ayrımcı kısıtlamaları aktif şekilde uyguladı"

Throssell, Buthidaung'un yakılmasından önceki haftalarda BM İnsan Hakları Ofisinin, hem Arakan ordusu hem de Arakan eyaletindeki Myanmar ordusunun, Arakanlı sivillere yönelik yeni saldırılarını belgelediğinin altını çizdi.

Çin, Suriye'deki duruma ilişkin endişelerini dile getirdi Çin, Suriye'deki duruma ilişkin endişelerini dile getirdi

İnsansız hava araçları da dahil hava saldırılarının yanı sıra kaçan silahsız köylülere ateş açıldığı, kafalarının kesildiği, ortadan kayboldukları, evlerin yakıldığına dair raporlar aldıklarını kaydeden Throssell, "Ordu, yıllardır Arakanlıları hedef aldı ve hayatlarının her yönünü etkileyen acımasız ve ayrımcı kısıtlamaları aktif şekilde uyguladı." diye konuştu.

Throssell, Yüksek Komiser Türk'ün, şiddete derhal son verilmesi ve tüm sivillerin kimliğe dayalı hiçbir ayrım yapılmaksızın korunması çağrısında bulunduğunu vurguladı.

Tüm tarafların insani yardımların hızlı ve engelsiz şekilde ulaştırılmasına izin vermesi gerektiğine dikkati çeken Throssell, Uluslararası Adalet Divanının Arakan'ın korunmasına yönelik aldığı tedbir kararları dahil uluslararası hukuka tamamen ve koşulsuz uyulması gerektiğini vurguladı.

Arakanlı Müslümanlara yönelik etnik temizlik

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.