Avrupa

Borrell, Filistinli gruplar arasındaki uzlaşın desteklenmesi gerektiğini söyledi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Çin'de Filistinli gruplar arasında varılan uzlaşının "önemli bir haber olduğunu ve Filistinliler arasındaki birlik sürecinin desteklenmesi gerektiğini" belirtti.

Abone Ol

Borrell, merkezi Brüksel’de bulunan düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) tarafından organize edilen İsrail-Filistin konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Gazze'de 9 aydır devam eden "savaşın bedelinin korkunç olduğunu" dile getiren Borrell, "Çok şey öğrenmediğimizi de düşünmüyorum. Gördüğümüz tek şey aşırıcılık yarışı ve bugün herkesin Orta Doğu hakkında konuşmasına rağmen siyasi bir çözümün çok daha uzakta olması." dedi.

Borrell, Çin'de Filistinli gruplar arasında varılan uzlaşının "önemli bir haber" olduğunu belirterek, "Filistinliler arasındaki birliğin iyi bir şey olduğunu ve aralarındaki birlik sürecini desteklememiz gerektiğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.

İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin hukuka aykırı olduğunu ve bunun derhal sonlandırılması gerektiğini belirten Uluslararası Adalet Divanının (UAD) danışma görüşünün ardından Avrupalı yetkililerin "bunun ne anlama geldiğini anlaması ve buna uygun adımlar atması gerektiğini" vurgulayan Borrell, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasetin başarısızlığı bir boşluk yarattı ve bu boşluk, mahkeme tarafından verilen kararlar ve görüşlerle doldurulmaya çalışılıyor. Uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler sisteminin çekirdeği olan UAD'nin en üst düzeydeki bu kararları, bu tavsiye niteliğindeki görüşleri dikkate almak önemlidir. Ancak yargıçların, mahkemenin yasayı uygulamadığını anlamak da önemlidir. Yasayı ifade ederler ama uygulamazlar. Yasanın uygulanması siyasi aktörlere aittir ancak en azından bir kılavuzumuz var. Net bir pozisyonumuz var. Filistin topraklarının işgalinin yasa dışı olduğu ve bu durumun devam edemeyeceği net bir şekilde söylendi."

"(İsrail-Filistin) Bu çatışmanın köklerinin yaratılmasında tarihsel sorumluluğumuz var"

Borrell, "barışa ulaşmak zor olsa da bunun için çabalanması" gerektiğine işaret ederek, "Eğer barış içinde ilerlemek istiyorsak ki bunun zor olduğunu biliyorum ve herkes bana 'siyasi sermayeni buna harcama çünkü faydası yok' diyor. Ben öyle düşünmüyorum. Bence barış bin olasılıktan biri bile olsa, onu aramaya çalışmalıyız." diye konuştu.

Bu doğrultuda adım atacak ilk aktörlerin Avrupalılar olması gerektiğine dikkati çeken Borrell, "Çünkü bu bizim tarihsel sorumluluğumuz. Bu çatışmanın köklerinin yaratılmasında tarihsel sorumluluğumuz var ve bunu kabul etmeliyiz." dedi.

"Çifte standart" eleştirisi

Borrell, uluslararası ilkeler ile kuralların evrensel ve her coğrafya için geçerli olduğunu vurgulayarak, "Bu ilkeler evrenseldir ve Güney Çin Denizi için olduğu kadar Ukrayna ve Orta Doğu için de geçerlidir. Çin Denizi'nde ya da Ukrayna'da uluslararası mahkemenin görüşüne uyulmasını isterken aynı zamanda Orta Doğu'daki durum söz konusu olduğunda aynı ilkeleri ve kuralları uygulamamak gerektiğine dair seçici bir anlayışa sahip olamazsınız." eleştirisinde bulundu.

"Bence Avrupalılar olarak daha fazlasını yapmalıyız." diyen Borrell, AB'nin mali ve insani yardım açısından Filistin yönetimi ve Gazze'ye en fazla destek veren aktörlerden olsa da bunun yeterli olmadığını kaydetti.

Borrell, "Daha güçlü bir siyasi angajmana ihtiyacımız var. Orta Doğu'ya uzun vadeli barış getirmek istiyoruz. Bu bir hafta, bir ay, hatta bir yıl meselesi değil. Bir cenazeden diğerine, bir felaketten diğerine giden şiddet döngüsünden kaçınmak için gelecek nesli düşünmek zorundayız." ifadelerini kullandı.