Eyleme katılan öğrenciler, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Soy ismini vermek istemeyen Faslı öğrenci Amira, polislerin yerel saatle 05.00 sularında kampüse geldiğini ve yaklaşık 25 sivil polisin olduğunu belirtti.
Öğrencilerin o sırada uyumaya çalıştığını kaydeden Amira, "Öğrenciler içeriye 25 kişinin girmesiyle şaşırdılar. Yüzlerinde maskeleri vardı, bu yüzden kim olduklarını bilemiyorduk. Öğrencilere kelepçe takıldı ve karakola götürüldüler." dedi.
Amira, öğrencilere nereye gideceklerinin söylenmediğini, 60'tan fazla öğrencinin gözaltına alındığını kaydetti.
Gözaltına alınanların birçoğunun sorgu sonrasında serbest bırakıldığını söyleyen Amira, "Bu olaya kişisel tepkim, üzüntü ve öfke. Çünkü dün insanların bize destek vermesi için bir toplantı düzenledik ancak insanlar ayrıldığında polis geldi. Öğrencileri izole etmek gibi şeyler yaptılar. Öğrenciler, orada kimse olmadığı için kendilerini yalnız hissettiler. Barışçıl bir yerleşme eylemimiz var. Hiçbir şey yapmadık, şiddet kullanmadık, ayrımcılık yapmadık ve nefret etmedik. Öğrenciler suçlu gibi kelepçelendiler ve bu adil değil. Biz öğrenciyiz." dedi.
Faslı öğrenci Mohammed Ali ise öğrencilerin gözaltına alınma yöntemine bakıldığında "onlara terörist gibi muamele yapıldığını" bildirdi.
Polislerin öğrencileri gözaltına almadan önce kampüs içerisinde bir halka oluşturduğunu ve daha sonra onlara kelepçe taktığını belirten Ali, tüm öğrencilerin büyük bir araç içerisinde karakola götürüldüğünü söyledi.
Ali, "Bunun yaşanması gerçekten çok üzücü. Bu, barışçıl bir hareketti. Hiçbir şekilde şiddete başvurma yoktu. Filistin'in kurtuluşu için bir barışçıl hareketti." dedi.
Kampüs içerisindeki eylem son buldu
Polislerin sabah saatlerinde düzenlediği baskının ardından 7 Mayıs'tan bu yana kampüs içerisinde devam eden eylem son buldu.
Öğrencilerden bazıları, üniversite önündeki eylemlerini sürdürürken bulundukları alana Filistin bayrakları astı.
Gözaltına alınan, serbest bırakılan ve kampüse dönen öğrenciler, arkadaşlarının alkışları ve sevgi gösterileriyle karşılanıyor.
Rektörlük, öğrencilerden eylemi bitirmelerini istiyordu
7 Mayıs'tan bu yana eylemlerini sürdüren öğrenciler, Rektörlüğün 12 Mayıs'ta yaptığı "kampüsün boşaltılması" ve "eylemin sonlandırılması" çağrısı ve "gerekirse polisin müdahale edeceği" uyarısına tepki göstermişti.
Öğrenciler eylemlerine devam ederken yüzlerce kişi, kampüs dışında onları yalnız bırakmamıştı.
Üniversite yönetiminden Gazze konusunda net bir tavır almasını bekleyen öğrenciler, İsrail üniversiteleri ve kurumlarıyla ilişkilerin sonlandırılmasını ve "akademik boykot" uygulanmasını talep ediyor.
Üniversitenin güvenlik görevlileri, öğrenci kartı bulunmayanların kampüse girişine izin vermiyor.
Eylemler İsviçre geneline yayıldı
2 Mayıs'ta Lozan Üniversitesinde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek ve ABD ile Avrupa'da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek olmak amacıyla başlayan eylemler, ülke geneline yayılmaya devam ediyor.
Lozan ve Cenevre üniversitelerinin yanı sıra dün Basel, Bern, Fribourg ve Neuchatel üniversitelerinde de İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek üzere protestolar başlamıştı.
Öte yandan bugün Cenevre Cenevre Peyzaj, Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu'nda (HEPIA) Filistin'e destek gösterisi başlatıldı.
Eylemciler, üniversite yönetimlerinden İsrail kurumlarıyla ilişkisini sonlandırmasını ve Gazze'de yaşanan soykırımı açıkça kınamasını talep ediyor.
Öğrenciler, taleplerinin karşılanmaması halinde eylemlerini sürdürmeyi planlıyor.