Çin’in Ankara Büyükelçiliği, İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) tarafından hazırlanan "Doğu Türkistan'da Toplama Kampları: Adım Adım Soykırım" raporu Çin’in tepkisini çekti. Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında yaşananların anlatıldığı rapora karşı Çin, sorunun terör ve bölücülük olduğunu iddia ederken, raporda yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmadığına dair herhangi bir kanıt sunulmadı.
Çin, açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü'nün Xinjiang Konusuna İlişkin Açıklaması
"Son günlerde, Türkiye'deki bazı siyaseçiler ve STK'lar, inanç özgürlüğü ve insan hakları gibi bahanelerle gerçek durumları hiçe sayarak keyfi bir şekilde yalanlar uydurmakta, Çin'in Xinjiang'ı yönetim politikalarını karalamaktadırlar. Onların bu yaptıklarını şiddetli kınıyoruz ve buna kesinlikle karşı çıkıyoruz.
Xinjiang ile ilgili konular hiçbir zaman insan hakları, etnik grup ya da inanç sorunu olmamış, tamamen şiddet, terör ve bölücülük sorunu olmuştur. Çin Hükümeti, yasalar çerçevesinde Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde teröre darbe indirme ve aşırıcılığı giderme tedbirleri alarak, söz konusu bölgedeki güvenlik durumunu ciddi bir şekilde iyileştirmiş, Xinjiang halkının yaşam hakkı, sağlık hakkı ve kalkınma hakkını güçlü bir şekilde korumuştur. Şu anda Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi istikrarını korumakta, ekonomisini hızla geliştirmekte, çeşitli etnik gruplardan vatandaşlarımız dayanışma içinde yaşamakta, toplum uyum için bulunmakta ve halk huzur içinde hayatını sürdürmektedir.
Terörizm ve bölücülük hiçbir zaman Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin barış ve istikrarını sabote edemez. Herhangi bir dış gücün Xinjiang'ı karalama çabası, bölgedeki etnik gruplarının dayanışmasını, refahını ve gelişmesini engelleyemez.”
İHH Raporu
İHH tarafından hazırlanan raporda Çin'in Doğu Türkistan’ın yer altı zenginliklerinin peşinde olduğu belirtilmişti. Raporda sözde "Mesleki Eğitim ve Öğretim Merkezi" ismiyle son yıllarda toplama kampı sayısını artırdığına dikkati çekilirken, kampların Sovyet Gulaglarını hatırlattığı savunulmuştu. Raporla ilgili olarak ise, “Kamplarda her türlü fiziksel, psikolojik işkence yöntemi uygulanıyor. Keyfi güç kullanımı, özgürlüğün sistematik olarak kaldırılması, kültür ve inançların tahkiri, ideolojik baskılama, taciz ve işkence gibi tüm metodlar kullanılıyor. Bölgedeki 1200 civarı kampta 3 milyon kişinin olabileceği tahmin ediliyor. Çin'in gizlilik ve kapalılık politikaları yüzünden maalesef net bilgilere ulaşmak çok güç" ifadeleri kullanılmıştı.