Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda, partisinin önceki dönem milletvekilleriyle iftarda bir araya geldi.

AK Parti'nin ülkenin ve milletin hanesine yazdırdığı tarihi kazanımları sırf kişisel çıkarları veya hırsları yüzünden ters yüz etmek için yalana ve iftiraya başvuranların oyunlarını boşa çıkarmanın boyunlarının borcu olduğunu belirten Erdoğan, "Eskiler, 'Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış' derler. Yalanın, iftiranın, inkarın bu tahrikkar gücünü doğrunun, hak tesliminin, insafın ve vicdanın üstünlüğüyle, Allah'ın izniyle yeneceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin her gün yeni ve bir diğerini geride bırakan gündemlere uyanan, belki de dünyanın en hareketli ülkesi olduğunu söyleyen Erdoğan, bu gündemlerin bir kısmının ülkenin gerçekten ihtiyacı olan hususları ihtiva ederken, bir kısmının da suni olarak köpürtülmüş konulardan oluştuğunu belirtti.

"Muhalefetin kendi iç kavgalarını veya hukukla olan sıkıntılarını, ülkenin en önemli meselesi gibi gösterme gayreti, riyakarlığın dik alasıdır." ifadesini kullanan Erdoğan, "'Hata, hata ile savunulamaz' diye bir söz var. Ülkemiz muhalefeti de merhum Ziya Paşa'nın dediği gibi 'herkesi kör, alemi sersem sandığı' için yaptığı hataları daha büyük hatalarla savunmayı, şecaat arz ederken sirkatin söylemeyi siyaset zannediyor. Halbuki böyle yaparak kendilerini bırakınız halkı, en yakınlarının dahi yüzlerine bakamayacak hale düşürdüklerinin farkında bile değiller." dedi.

Muhalefetin hırs ve ihtirasının adeta akıllarını esir aldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Polisimize saldıracak, hakime, savcıya, mahkemelere tehditler savuracak kadar muvazeneyi yitirmiş vaziyetteler. Dikkat ederseniz CHP'siyle, medyasıyla ve diğer yapılarıyla muhalefet tarafı gerek diploma meselesinde gerekse yolsuzluk, hırsızlık meselesinde yargının ortaya koyduğu iddialara asla cevap vermiyorlar, veremiyorlar. Bunun yerine konuyu siyasi sloganlara hapsederek, kendi tabanlarını tahrik etme, milleti aldatma kolaycılığına kaçıyorlar. Deseler ki 'Kardeşim, bu diploma alın teriyle, usulüne uygun şekilde alınmış bir belgedir.' Bunu, ilgili arkadaşlarımız vasıtasıyla ve hukuki argümanlarla konuşup tartışmak mümkündür.

Aynı şekilde, deseler ki 'Kardeşim, belediyede hiçbir hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük, haksızlık, karanlık ve karmaşık ilişki yok.' Bunu da yine işin erbabı vasıtasıyla ve hukuki deliller ışığında konuşup tartışmak mümkün ama bunları yapmıyorlar, yapamıyorlar. Çünkü hepsinin ve çok daha fazlasının doğru olduğunu, gerçek olduğunu en iyi kendileri biliyor. Hatta bu bilgi ve belgelerin çoğunun bizzat kendi partilileri tarafından yargıya aktarıldığının da farkındalar. Kamuoyu önünde timsah gözyaşları döken CHP yöneticilerinin çoğunun parti içi çekişmede rakip eledikleri için kapalı kapılar ardında sevinçten yerlerinde duramadıkları da ortadadır."

CHP'den 6 Nisan'da olağanüstü kurultay kararı CHP'den 6 Nisan'da olağanüstü kurultay kararı

"Muhalefetin müsamerelerine ayıracak vaktimiz yok"

"CHP'nin meseleleri, ülkenin ve milletin değil, kendi genel merkezlerindeki bir avuç muhterisin konusudur." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Bizim ne şahsen ne parti ne de İttifak olarak muhalefetin müsamerelerine ayıracak vaktimiz yok. Bizim havanda su döverek boşa harcayacak zamanımız, pervasızca etrafa saçacak kirli ve karanlık para kulelerimiz de yok. Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı, yalanın, dolanın, hilenin, yüze gülüp sırtından hançerlemenin hiç eksik olmadığı muhalefet zaten bunları ziyadesiyle yapıyor." dedi.

AK Parti olarak, ülkenin gerçek gündemiyle meşgul olduklarını, işlerine baktıklarını ve hedeflerine odaklandıklarını dile getiren Erdoğan, "Çünkü milletimiz bizden, kendisi ve evlatlarının geleceği için somut adımlar, kayda değer icraatlar, sadra şifa hizmetler, kalıcı eserler bekliyor. Hamdolsun, 23 yılımızın her günü, her anı, bu şekilde ülkemize sayısız eser ve hizmet kazandırarak geçti, 81 vilayetimizin her karışına yatırımlarımızla mührümüzü vurduk. Türkiye Yüzyılı'nın inşasına giden yoldaki engelleri sabırla ve kararlılıkla tek tek ortadan kaldırdık. Bu şekilde de yola devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

Son dönemde bu doğrultuda attıkları adımlardan birinin de 'Terörsüz Türkiye' vizyonu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Malumunuz iktidara geldiğimizde ülkenin geçmiş dönemdeki pek çok sorunu gibi terörle mücadeleyi de devralmıştık. Sessiz devrimlerimizle bir yandan terörün istismar zeminini ortadan kaldırırken, diğer yandan da kararlı ve etkili operasyonlarla topraklarımızı teröristlerden temizledik. Sadece teröristlerden mi? Yolsuzluklardan da temizledik. FETÖ'sünden, DEAŞ ve DHKP-C'sine pek çok hain yapıyla da mücadele ettik." diye konuştu.

"Bölgemizin tamamında rahatlamaya vesile olacak"

Terörün bitirilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıkları bu uzun dönemde çok kıymetli tecrübeler kazandıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir taraftan savunma sanayimizi geliştirirken diğer taraftan evlatlarımızı terör örgütlerinin pençesinden kurtaracak süreçler yürüttük. Terörle mücadele konseptimizi değiştirip, mücadeleyi ülkemiz sınırlarının ötesine taşıyarak, tehditleri kaynağında bertaraf etme safhasına geçtik. Bunun için dünyada terör örgütlerinin en çok nefret ettiği ve hedef aldığı kişi durumuna geldik. Şimdi de bizi 'Terörsüz Türkiye' hedefimize biraz daha yaklaştıracak ve 40 yıllık meseleye son noktayı koyacak yeni bir sürecin içinde bulunuyoruz. Son adımı Kürt kardeşlerimizle birlikte vatandaşlarımızın tamamının canına, huzuruna, refahına ket vuran bölücü örgütün feshi ve silahlarının teslimi olarak özetleyebiliriz.

Biz, devlet ve yönetim olarak bu konuda üzerimize düşeni yerine getirerek gerekli görüşmeleri sağlayıp, çağrının yapılmasını temin ettik. Şimdi sıra örgütün kurucusunun çağrısına harfiyen uyarak feshini ilan edip, silahlarını teslim etmeye gelmiştir. Şayet bu gerçekleşirse Türkiye, 40 yıllık bir musibetten suhuletle kurtulma imkanına kavuşacaktır. Aksi olursa biz zaten önemli mesafe kat ettiğimiz, terörü kaynağında yok etme stratejimizi kısa sürede nihayete erdirmeye bakarız. Temennimiz, hem örgütün hem de ona müzahir kesimlerin geçmişte olduğu gibi akıl ve izan dışı tavırlara yönelik bu tarihi fırsatı heba etmeyerek, yeni bir dönemin kapılarını aralamaları yönündedir. Bu gelişme, ülkemizle birlikte Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgemizin tamamında bir rahatlamaya, istikrarın güçlenmesine vesile olacaktır.

"Karşımızdakilerden de harbi ve yapıcı yaklaşım bekliyoruz"

Terörün karanlık gölgesinin siyasetin üzerinden çekildikçe, sözün gücünün artacağını, siyasetin demokratik alanının daha da genişleyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu da demokrasimizin sorun çözme kapasitesini yükseltecektir. Burada şunu da söylemek isterim, biz iktidar ve İttifak olarak Türkiye'yi 40 yıllık kamburundan kurtarma noktasında hem kararlıyız hem de samimiyiz. Söylediğimiz her sözde, ortaya koyduğumuz her tavırda da daima hüsnüniyetle hareket ediyoruz. Karşımızdakilerden de aynı hasbi, harbi ve yapıcı yaklaşımı bekliyoruz." dedi.