Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesine rağmen Deutsche Bank, Moskova'daki faaliyetlerine devam ediyordu. Siyasilerden ve yatırımcılardan gelen yoğun baskı sonrasında banka geri adım atmak zorunda kaldı.
Almanya'nın en büyük bankalarından biri olan Deutsche Bank'tan, "Bazı uluslararası bankalar gibi yasal ve düzenleyici yükümlülüklerimize uyumlu olarak, Rusya dışından çok uluslu müşterilerimize operasyonlarını azaltmada yardımcı olurken, Rusya'da faaliyetlerimize son verme sürecindeyiz" açıklaması yapıldı.
Yapılan açıklamada, Deutsche Bank'ın Rusya'da yeni bir iş arayışında olmadığının da altı çizildi.
Goldman Sachs'ın sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) en büyük bankalarından biri olan JPMorgan da dünya genelinde uygulanan yaptırımlara katılarak aktif şekilde Rusya'daki işlerini sonlandırdığını ve yeni bir iş arayışında olmadığını açıklamıştı.
ABD bankalarının bu kararları alması, Deutsche Bank üzerindeki baskıyı arttırmıştı.
DEUTSCHE BANK BASKILARA TESLİM OLDU
Deutsche Bank Mali İşler Direktörü (CFO) James von Moltke, Deutsche Bank'ın Rusya'daki işlemlerini sona erdirmesinin "uygulanabilir" olmadığını belirtmişti.
CNBC'e açıklama yapan Moltke, Deutsche Bank'ın Rusya'da bulunan müşterilerine karşı sorumluluğu olduğunu, Rusya'daki operasyonlarını sona erdirmeyi düşünmediklerini açıklamıştı.
Moltke yaptığı açıklamada, "Müşterilerimizi desteklemek için oradayız. Ayrıca uygulanabilirliğine yönelik olarak konuşma gerekirse bu bizim için mevcut bir seçenek değil. Bu müşteri ilişkilerini yönetmek ve onların durumlarını yönetmelerine yardımcı olmak açısından da doğru bir şey olmaz" ifadelerini kullanmıştı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesine rağmen, Deutsche Bank'ın faaliyetlerine son vermemesi yatırımcıları ve siyasileri çok öfkelendirmiş, bankayı eleştirilerin odak noktası haline getirmişti.
Deutsche Bank, yatırımcılara Rusya'daki kredi risklerinin çok sınırlı olduğu konusunda güvence vermiş, 10 Mart’ta Rusya'da 1,4 milyar avro (1,55 milyar dolar) brüt kredi riski olduğunu duyurmuştu.