El-Devayri’ye göre, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in öncülük ettiği “sıfır asker kaybı” politikası doğrultusunda ordu, yapay zekâ destekli “Babam Nerede?” adlı bir sistem kullanarak, hedef tespitinde ve saldırılarda büyük ölçüde hava kuvvetlerine (%80) dayandı. Topçu ve kara operasyonlarına ise sadece %10’luk bir rol verildi. Bu dengesizlik sonucunda, Gazze’deki sivil ölümlerin %90’ı hava saldırılarından kaynaklandı.
İsrail basınından Yedioth Ahronoth’un haberine göre, İsrail Hava Kuvvetleri ile Güney Komutanlığı arasında hedef seçimleri konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşanıyor. Hava kuvvetleri, verilen hedeflerdeki sivil kayıpların boyutundan rahatsızlık duyuyor ve gelecekte savaş suçları kapsamında yargılanabileceklerinden endişe ediyor.
El-Devayri, bu iç gerilimin henüz itaatsizlik ya da emirleri reddetme boyutuna ulaşmadığını, ancak ordudaki binlerce asker ve yedek personelin savaşın hedeflerine dair belirsizlik nedeniyle itirazlarını dile getirdiğini söyledi.
Ayrıca, yapay zekâ sistemlerinin yer üstünde insanları izlemek için geliştirildiğini, ancak direnişçilerin Gazze’deki yeraltı tünel ağlarında gizlenmesi nedeniyle bu teknolojinin ciddi sınırlamalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Son olarak, New York Times’a konuşan Amerikan ve İsrailli yetkililer de İsrail’in askeri operasyonlarında yapay zekâya aşırı güvenmesinin ciddi hatalara neden olduğunu doğruladı.
El-Devayri, İsrail ordusunun iç gerilimi azaltmak için hedef belirleme süreçlerini daha hassas hâle getirmeye çalışabileceğini, ancak Gazze’deki sivilleri zorla göçe zorlama niyetinin bu çabaları sekteye uğratabileceğini savundu.
