Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Şimdi de çıkmış bir ahlaksız, bir edepsiz, benim akıbetimin de Menderes'in akıbeti gibi olacağını, olabileceğini ümit ettiğini söylüyor. Be edepsiz, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Biz ölümden korkmadık, bizim imanımızın gereği ölümü korkutmaktır. Bu yolculuğumuzu da böyle devam ettireceğiz. Ama siz zaten ölüm dendiği zaman kaçacak delik arayanlardansınız.

Yani Menderes’in akıbetinden hoşnut mu oluyorsunuz? Memnun mu oluyorsunuz? Çünkü o akıbeti hazırlayanlar sizlersiniz. Şimdi bize de o akıbeti mi hatırlatıyorsunuz? Boşuna uğraşmayın, boşuna gayret etmeyin. Evvel Allah biz bunların hepsine hazırız. 15 Temmuz’da bunu gördük ve 15 Temmuz’u hazırlayanlara da bu ülkeyi mezar ettik mezar. Senin genel başkanın tankların arasından kaçıp Bakırköy Belediyesine giderken biz orada milletimizle beraber mili iradeyle beraber sadece ülkemize değil tüm dünyaya selam verdik. Ve biz dik durduk, asla geri durmadık. Ama siz hemen kaçtınız Bakırköy Belediyesinde çay, kahve sohbetine daldınız. Oradan seyrettiniz, daha çok seyredeceksiniz. Biz bu yolda aynı kararlılıkla yürüyeceğiz.

Kalkıp yaptığınız basın toplantılarında falan benim akıbetimin öyle olacağından hiç bahsetmeyin. Biz şuna inanmışız: Her nefis ölümü tadacaktır. Bitti. Senin değerlerin içinde böyle bir şey yoksa ben bir şey demiyorum. Ama sen de tadacaksın onu bil. Biz bu yolculukta böyle devam ediyoruz. Bu yolculuk bir vatan yolculuğudur ve bu vatanı ayağa kaldırma yolculuğudur. Nefsimiz bu yolda feda olsun dedik ve bu yola böyle çıktık.

Ülkemizin ödediği bedellerin sebebi, egemenliğini, istiklalini, istikbalini, milli iradenin üstünlüğü ilkesini bölgesindeki hak ve menfaatlerini koruma azmini, aksi haldeki dayatmaların önünde tutmuş olmasıdır. Şayet vesayete teslim olsaydık, darbelere boyun eğseydik, terör örgütlerine eyvallah etseydik, dış telkinlere kayıtsız şartsız uysaydık, belki de bu baş ağrılarının hiçbirini çekmeyecektik. Ama o zaman da başımız dik şekilde yaşayamaz, milletimizin yüzüne bakamazdık. Ben huzurlarınızda Dışişleri Bakanımıza, Yunan Dışişleri Bakanıyla yaptığı görüşmede verdiği cevaplar sebebiyle de teşekkür ediyorum.

Asla baş eğmeyecek ve dik durmaya devam edeceğiz. Bizim milletimiz asla boynunda böyle bir esaret zinciriyle yaşayacak bir millet değildir.

'Ne rakam doğru ne rakama yüklenen anlam doğru'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sahada terör örgütlerine, uluslararası alanda müstemlekecilere karşı verdiğimiz mücadeleyi, ekonomide de faiz-kur-enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük." dedi.

"Ortada gerçekten 128 milyar doların akıbetini anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey yoktur." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ne rakam doğru ne rakama yüklenen anlam doğru ne de bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru. Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet.

Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi yanlış olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede?' yalanına sarıldılar."

Bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu, kalkmış bunları konuşuyor."