Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları:

Sayıştay'ın denetim alanına giren denetim bütçesi 85 milyonun rızkından artırarak devlet bütçesine sunduğu katkıdan oluşuyor. Hukuk devletinin temel taşlarından biridir. Denetimin temelini oluşturan şeffaflık ve hesap verebilirlik modern devlet anlayışı olarak tüm dünyada kabul görmektedir.

Kamu yönetimine ilişkin diğer reformlarımızın tamamında da Sayıştay'ın denetim alanını genişleten bir anlayış belirledik. Denetim faaliyetlerinizi her türlü etki ve baskıdan uzak yapabilmenizi sağladık. Bizim denetimden korkmadığımızı, kaçmadığımızı Sayıştay'ın özlük haklarında yaptığımız denetimler gösteriyor.

2053 VİZYONU

Amacımız, Türkiye'nin demokratik hukuk devleti vasfı ile 2023 hedeflerine ulaşmasını, 2053 vizyonunu hayata geçirmesidir. Bu konuda daha etkin ve yaygın çalışmaları önümüzdeki zamanda hayata geçireceğiz.

Akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin reddedemeyeceğine inandığım bir gerçek var. O da, Türkiye'nin 20 yılda 1 asırlık yol kat ettiğidir. Eğitimden sağlığa her alanda bunu görmek mümkündür. Tüm dünyada bize bu devasa adımları nasıl attığımızı soruyorlar.

“SAYIŞTAY AÇIK ARAMAMALI”

Her yenilik gibi bu tablonun içinde bir takım eksikler ve hatanın yaşanması kaçınılmazdır. Biz yürütme olarak en çok eser ve hizmetin en kısa sürede milletimize kazandırılması yönünden bakıyoruz. Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama ve ceza üzerinden yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Yol gösterici, yardım edici denetim faaliyetlerinin uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

“FAŞİST VE DARBECİ ZİHNİYETİN YANSIMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR”

Biz birilerinin sürekli yaptığı gibi hakim savcısından polisine kadar kamu görevlilerini tehdit ederek kendi siyasetçilerimize alan açmaya çalışmadık, çalışmayız. Kamudaki insanları tehdit etmek faşist ve darbeci zihniyetin yansımasından başka bir şey değildir.

Devlet geleneğimizin adabına aykırı bir söz söylememeye azami dikkat gösteriyoruz. Yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyunun meşgul edilmesinden daha tehlikelisi eksik ve çarpıtılmış bilgilerle bu işin yapılmasıdır. Türkiye'nin yapıcı bakış açısına ihtiyacı vardır. Ağzından çıkan sözden de haberi olmayan tipler ne bizim ne de kamu görevlilerinin muhatap değildir.