New York Times (NYT) gazetesinin haberine göre, 2020'den bu yana Los Angeles'ta ikamet eden Şeyh hakkında ABD vatandaşlığına geçmek için yaptığı başvuruda yanlış bilgiler vermekten suç duyurusunda bulunuldu.
Suç duyurusuna göre, başkent Şam'daki Adra Hapishanesi'ni yöneten, polislik, istihbarat subaylığı ve tuğgenerallik yapan eski Deyrizor Valisi Şeyh, siyasi inançları nedeniyle kimseye işkence ettiği veya herhangi bir cinayete karışıp karışmadığı konusunda yanlış beyanda bulundu.
Şeyh, 10 Temmuz'da Los Angeles'tan Lübnan'ın Beyrut kentine seyahat etmeden önce yetkililer tarafından yakalandı.
Şeyh'in eşi ABD vatandaşı oldu, kendisi de 2020'de ABD'ye gitti
Deyrizor'da sivillere yönelik baskıların başlamasından iki yıl sonra, Şeyh'in eşi ABD vatandaşlığına geçti. Eşi, 2017 yılında Şeyh'in Los Angeles'ta kendisine katılması için gerekli belgeleri sundu ve Şeyh'in de göçmen vizesi alma süreci başladı.
Şeyh, Mart 2020'de Los Angeles'a giderek aldığı yeşil kartla ABD vatandaşı olmak için başvuruda bulundu.
Vatandaşlık başvurusunda yanlış bilgiler verdi
Yeminli ifadeye göre Şeyh, başvurusunda, "yargısız infaz, siyasi cinayet veya diğer şiddet eylemlerini işlemediğini, emretmediğini, teşvik etmediğini, yardım etmediğini veya başka bir şekilde bunlara katılmadığını" belirterek yalan söyledi.
Ayrıca Şeyh'in göçmen vizesi için kendisi ile yapılan mülakatta da yalan söylediği belirtildi.
Şeyh, başvuruda maddi olarak yanlış 7 beyanda bulunmakla suçlanıyor.
Şeyh, hiç kimseye siyasi inançlarından dolayı zulmetmediğini, hiçbir cinayete karışmadığını, hiçbir zaman bir başkasına zarar vermeye çalışmadığını, hiçbir zaman bir hapishane ya da tutukevinde çalışmadığını ve başkalarına karşı silah kullanan hiçbir grupla çalışmadığını söyledi.
ABD hükümeti ayrıca onu yanlış belge ve bilgi sağlamakla da suçladı.
Adra Hapishanesi'ni yönetti
ABD'li yetkililer Şeyh'in "Suriye lideri Beşşar Esed" ile yakın bağları olduğuna inanıyor.
Şeyh 2005-2008 yılları arasında başkent Şam'da bulunan ve siyasi muhaliflere, protestoculara karşı suç işlemekle itham edilen diğer sivillerin tutulduğu Adra Hapishanesi'ni yönetti.
Adra Hapishanesi'nde aç bırakıldıklarını, dövüldüklerini, işkence gördüklerini ve tecavüze uğradıklarını anlatan eski mahkumların birçoğu yıllarca yargılanmayı bekledi ya da öldü.
ABD İç Güvenlik Bakanlığından bir yetkilinin verdiği ifadeye göre, 5 eski tutuklunun ABD'li müfettişlere Şeyh'in kendilerine kötü muamele ve işkence yapılmasına göz yumduğunu söyledi.
Şeyh döneminde rejim güçleri Deyrizor'da yaklaşık 4 bin sivili katletti
Sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Şeyh'in Deyrizor'da üstlendiği görevler sürecince işlediği en önemli insan hakları ihlallerini ABD Adalet Bakanlığıyla paylaştıklarını açıkladı.
Açıklamada, Şeyh'in Deyrizor ilinde Temmuz 2011-Aralık 2013 tarihlerinde üstlendiği Valilik ve çeşitli güvenlik birimlerinde üstlendiği görevler sırasında, rejim güçlerinin il genelinde işlediği hak ihlallerine yer verildi.
Açıklamada, söz konusu dönemde rejim güçlerinin 312'si çocuk, 261'i kadın olmak üzere 3 bin 933 sivili öldürdüğü bilgisi paylaşıldı.
Valiliği döneminde binlerce sivil ortadan kayboldu
Şeyh'in yönetiminde ordu şiddetli baskılar uyguladı.
Savaş suçlarını belgeleyen Suriyeli bir aktivist olan Emced es-Sari, bir röportajında, "Atanması keyfi değildi. İnsanları öldürmeye, sakat bırakmaya ve terörize etmeye istekliydi ve Esed, protestoları sadece onun durdurabileceğini biliyordu." ifadelerini kullanmıştı.
Şeyh döneminde Deyrizor'un tarım müdürlüğünde çalışan Ziyad el-Kadem, onun acımasızlığını hatırlayanlar arasında yer alıyor.
NYT'ye konuşan Kadem, vali olarak Şeyh'in "protestoculara ateş açılması emri verdiğini ve onun döneminde binlerce sivilin ortadan kaybolduğunu" söyledi.