Suriye'de Baas rejimi döneminde işlenen korkunç insan hakları ihlalleri, tüm çıplaklığıyla bütün dünyaya gösterilmeye devam ediyor.
Sistematik işkence, toplu mezarlar ve onlarca yıllık baskı dönemi, Esed rejiminin karanlık yüzünü ortaya koyuyor.
Tarihteki diğer diktatörlüklerin çöküşünde olduğu gibi, hayatta kalanlar ve tanıklar, yaşadıkları dehşeti anlatmak için tek tek öne çıkıyor.
Daha parlak bir gelecek umudu, ülkenin tarihindeki en karanlık dönemden kalan acı hatıralarla iç içe geçiyor.
Suriyeli insan hakları aktivisti Omar Alshogre, Esed rejiminin acımasız hapishane sisteminden kurtulan şanslı azınlıktan biri. Hükümet karşıtı protestolara katıldığı için 15 yaşında tutuklanan Alshogre, yıllarca hayal edilemeyecek düzeyde acılar çekti.
2015 yılında hapisten kaçırılan Alshogre, Avrupa’ya sığınmacı olarak gitti. Halihazırda İsveç’te yaşayan aktivist, Suriye’deki suçlardan sorumlu olanlara karşı açılan davalarda kilit bir tanık olarak görev yapıyor ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ile Harvard Hukuk Fakültesi gibi platformlarda konuşmalar yapıyor.
Alshogre, hapishanede kaldığı dönemi ve Esed rejiminin yıkılmasının ardından hissettiklerini, AA muhabirine anlattı.
"Dünya bu vahşeti biliyordu"
Alshogre, Suriye iç savaşında tutuklulara yönelik işkence ve infazları belgeleyen binlerce fotoğrafı içeren Sezar Belgelerine işaret ederek, "Dünya bu vahşeti biliyordu." dedi.
İşkenceyi belgeleyen 53 bin fotoğrafın var olduğuna dikkati çeken Alshogre, bu fotoğrafların tırnak sökmeden göz oyularak öldürmeye kadar birçok işkence yöntemini gösterdiğini ifade etti.
Alshogre, fiziksel acının rejimin kullandığı tek silah olmadığını belirterek, tutukluların birbirlerine işkence yapmaya, birbirlerini öldürmeye ya da ertesi gün kimin öleceğini seçmeye zorlandığını anlattı.
"9 yıldır bu anı hayal ediyordum"
Esed rejiminin çöküşü sonrası Suriyeli mahkumların serbest bırakıldığı anlara ilişkin videolar hakkında konuşan Alshogre, "9 yıldır bu anı hayal ediyordum. Bu, aşırı sevinç ve mutluluk anıydı. Ben kendim serbest kaldığımda bu kadar mutlu olmamıştım." diye konuştu.
Alshogre, kendi tahliyesinin sessizlik ve gizlilik içinde gerçekleştiğini aktararak, "Ancak bugün özgürleşen insanlar sokaklara koştu, ellerini kaldırarak kutlama yaptılar. Bu, özgürlük, onur ve demokrasi anlamına geliyordu." ifadelerini kullandı.
Zulümlerin belgelenmesi
Alshogre, Esed rejiminin işlediği suçların belgelenmesinin önemine dikkati çekerek, Suriyelilerin yaşadıklarını tarihe not düşmesinin, böylece bu tür vahşetlerin bir daha yaşanmamasının hayati bir önem taşıdığını söyledi.
Rejimin farklı ülkelerdeki diktatörlüklerle ittifaklar kurduğuna değinen Alshogre, "Bu durum, güç üzerindeki hakimiyetlerini pekiştirdi. Rejim, hiçbir zaman yıkılmayacakmış gibi hissetmemizi istiyordu. Ancak ben her zaman rejimin düşeceğine inandım ve bu yüzden çalışmaya devam ettim. Tıpkı milyonlarca Suriyeli gibi sesimi yükselttim." şeklinde konuştu.
Alshogre, işkence görenler, ailelerini kaybedenler ve yaşamaya dair hiçbir umudu kalmayanlar için Esed rejiminin yıkılmasının bir hakikat ve adalet anı olduğunu dile getirerek, "Umarım tarih bu anı bir daha asla bize yaşatmaz. Suriye'de bir daha asla diktatör istemiyoruz." dedi.
Kimlik ve dönüş sorusu
Esed rejiminin çöküşü sonrası Suriye’nin geleceğiyle ilgili iyimser olduğunu ifade eden Alshogre, yeni dönemde istikrar sağlama zorluklarına rağmen umutlu olduğunu söyledi.
Alshogre, ülkeyi yeniden inşa etmek ve istikrar sağlamak için zamana ve çabaya ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, Suriyelilerin özgürlük ve onur için kararlılıkla çalışacaklarına inandığının altını çizdi.
İsveç’in Stockholm kentinde Suriyelilerin sokaklarda kutlama yaptığını gördüğünü aktaran Alshogre, "Bu, Esed rejimine karşı düzenlenmiş bir protesto olacaktı ancak rejimin düşmesiyle bir kutlamaya dönüştü. Bu çok güzel bir andı." diye konuştu.
Alshogre, bazı Suriyelilerin geri dönmeye hevesli olsa da özellikle hayatlarının büyük bir bölümünü Avrupa’da geçirenler için karar verme sürecinin karmaşık olduğunu vurguladı.
İsveç’te büyüyen küçük kardeşlerini örnek gösteren Alshogre, "Bu, onlar için bir kimlik sorunu olacak. Arkadaşlarının ve yaşamlarının olduğu İsveç’e bağlılık hissediyorlar." ifadelerini kullandı.
Son olarak Alshogre, Esed rejiminin vahşetinin unutulmayacağını belirterek, "Rejimin işlediği suçlar her zaman hatırlanacak ve gelecek nesillere öğretilecek, böylece bir daha asla yaşanmayacak." şeklinde konuştu.