Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eski Türkiye ittifakı, sandıkta milletten ikinci kez kırmızı kart yemiştir." dedi.
Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleleri'nde "TOBB 79. Genel Kurulu" kapsamında düzenlenen Hizmet Şeref Belgesi Takdim Töreni'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, halkın, önce Meclis'te çoğunluğu 323 milletvekiliyle Cumhur İttifakı'na, ardından Cumhurbaşkanlığını yüzde 52,18 oy oranıyla şahsına vererek, 5 sene daha "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün" dediğini söyledi.
Milletin, ilkeler ve değerler yerine, bakanlık ve milletvekilliği pazarlığı üzerine kurulu kumar masasına tekmeyi vurarak devirdiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta 'hesap uzmanıyım' diye övünenler, Dimyat'a pirince giderken evlerindeki yaklaşık 40 milletvekilinden de olmuştur. İktidar hırsıyla yapılan yanlış hesaplar, bu sefer çok enteresan, Bağdat'tan değil ama sandıktan dönmüştür. Bakınız; ben hesap uzmanı değilim, ekonomistim. Burada, bu hesabı sizlerle de paylaşayım. CHP'nin vekil sayısı 2018'de 146 idi. 2023'te vekil sayısı 169'a çıktı. Fakat buradan tabii kiralık vekiller verdiler. Onlar da 40 tane. 40 tane kiralık vekil gidince bu defa net olarak nereye düştü CHP'nin vekil sayısı? 129'a düştü. Şimdi hesap uzmanı bu işi böyle yapar mı? 17 vekil burada düşmüş oldu. Bundan sonrasını herhalde, oraya gönül vermiş olan tüm CHP'li arkadaşlar da düşünecektir. Eski Türkiye ittifakı, sandıkta milletten ikinci kez kırmızı kart yemiştir."
"Milletin kararını verdiği konularda dayatmalarda bulunmaktan vazgeçilmelidir"
Türkiye'nin, 16 Nisan 2017 referandumuyla zaten terk ettiği eski sisteme dönüş önerilerini, bir kez daha elinin tersiyle itmesinin, son derece manidar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu kirli ittifaklar, bu kirli bir araya gelişler, 6 tane cumhurbaşkanı yardımcılığı, bu tür yanlış bir araya gelişler ne demokrasiye sığar, ne bu milletin ruh köküne, kültürel değerlerine yakışır. Bunun dersini milletim sandıkta verdi. Ne dediler? Önce 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' dediler. Tuttu mu? Tutmadı. Önce öyle başladılar ama kampanya sonuna doğru artık bunu kullanmaktan vazgeçtiler. Bu noktada, özellikle dünyada gelişmiş ülkelerin ve dolayısıyla bizim de ortaya koyduğumuz sistem kabul gördü. Siyaset kurumunun sandıktan çıkan bu iradeyi doğru bir şekilde okuması gerektiğine inanıyorum. Milletin zaten kararını verdiği konularda yeni dayatmalarda bulunmaktan artık vazgeçilmelidir. Akıntıya kürek çekmenin, tarihi geriye sardırmanın hiçbir faydası yoktur. Eski sistem tartışmalarını tamamen rafa kaldırmalı, bugünden itibaren sivil siyasetin en büyük kazanımı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tekemmül ettirmeye odaklanmalıyız."
Mevlana'nın, "Her gün bir yerden göçmek ne iyi? Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" sözlerini anımsatan Erdoğan, siyaset müessesesinin asli görevinin yeni şeyler söylemek olduğunu dile getirdi.
"Muhalefet noksanlığı var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vazifelerinin düne saplanıp kalmak yerine yeni şeyler söylemek ve ülkenin önüne yeni hedefler koymak olduğunu ifade etti.
Bu seçimde kimin ne yaptığını, ne söylediğini, nerede, nasıl bir pozisyon aldığını hafızalarına kaydedeceklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ama bunu yaparken, geçmişin geleceği gölgelemesine de kesinlikle göz yummayacağız. Muhalefet partilerinden, bizim de milletimizin de beklentisi bu yöndedir. Muhalefet ve destekçilerinin halkımızı aşağılayan, kutuplaştırıcı, gerilimi körükleyen, eski provokatif söylemlerini bir an önce terk etmesi gerekiyor. Sandıkta tecelli eden iradeyle kavga edilmeyeceği gerçeğini ülkemizdeki tüm muhalefet partilerinin artık anladıklarını ümit ediyorum. Çünkü, Türkiye'nin önemli bir noksanı da gerçekten demokrasideki o muhalefeti göremeyişidir. Muhalefet noksanlığı var. Bunu, Türkiye giderdiği anda inanıyorum ki demokrasi mücadelesi ülkemizde çok daha güçlü bir şekilde devam edecektir. Samimi bir öz eleştiri yaptıktan sonra muhalefetin de sandıktan yükselen bu çağrıya kulak vereceğini düşünüyorum. Biz her iki seçimde oluşan tabloyu büyük ve güçlü Türkiye idealimiz adına çok kıymetli buluyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde, devlet organları arasındaki işbirliği ruhunu güçlendirerek ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bunu da iş dünyamızın siz değerli temsilcileriyle birlikte yapacağız."
Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla gündemlerindeki esas konulara yoğunlaşabileceklerini aktaran Erdoğan, milletten bir kez daha güven oyu almış, güven tazelemiş bir yönetim olarak dünden itibaren çalışmaya başladıklarını sözlerine ekledi.