Sokaklara dökülmeyen ancak kalbi Filistinlilerle olan binlerce insan sosyal medyayı İsrail'in suçlarını belgelemek, kınamak ve farkındalığı artırmak için kullandı.
Ancak Facebook ve İnstagram kullanıcıları kısa süre sonra gönderilerinin kaldırıldığını, hesaplarının askıya alındığını ve içeriklerinin görünürlüğünün azaldığını fark etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (İHÖ) yeni bir raporu, her ikisi de Facebook'a ait olan iki sosyal medya platformunun, çoğu durumda hatalı veya haksız bir şekilde içerikleri gizlediğini ve kaldırdığını doğruladı.
Ancak Facebook'un İHÖ'ye hataları ve haksız yere kaldırmaları kabul ettiğini bildirmesi en iyi ihtimalle yetersizdi. Zira rapor edilen içerik kısıtlamalarının ölçeğini ve kapsamını ele almada veya ilk etapta neden meydana geldiklerini yeterince açıklamadığı öne sürüldü.
Yaşanan olaylar sonrasında Facebook, Filistinlilerin lehine olan içeriği sansürlediği yönündeki suçlamaları araştırmak için dışarıdan bir danışman tuttuğunu duyurdu. Müfettişlerin ise inceleyeceği birçok “sansür” kanıtı bulunuyor.
SANSÜR
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıyı da içeren 6-19 Mayıs döneminde, Filistinli dijital haklar grubu 7amleh, Filistinlilerin konuşma haklarının çevrimiçi olarak ihlal edildiğini 500 kez belgeledi.
Belgeler, içerik kaldırmalarını, hesapların kapatılmasını, engellenen hashtag'leri ve belirli içeriğin erişilebilirliğini değiştirmeyi içeriyor.
Bu ihlallerin büyük çoğunluğu -yaklaşık yüzde 85'i- hikayelerin silinmesi de dahil olmak üzere Facebook ve İnstagram'da gerçekleşti.
Yayından kaldırmaların neredeyse yarısı önceden uyarı veya bildirim yapılmadan yapıldı ve diğer yüzde 20'sinin kaldırma nedeni belirtilmedi.
İnstagram, işgal altındaki Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya atıfta bulunan #alAqsa hashtag'inin İngilizce ve Arapça kullanımını kısıtladı. 7amleh şirkete meydan okuduktan sonra hashtag eski haline getirildi.
7amleh ayrıca, bir kullanıcının konumuna göre erişimi kısıtlayan bir teknoloji olan Facebook'taki "coğrafi engelleme”de bir artış gözlemlediğini de bildiriyor.
İnstagram'ın sildiği bazı gönderiler, büyük medya kuruluşlarından gelen ve şiddet veya nefreti teşvik olarak yorumlanamayacak içeriklerin yeniden paylaşımından ibaretti.
Ancak İnstagram, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne, platformun "kamu yararına olan konularda ifade özgürlüğünü kısıtladığını" öne sürdü.
Sosyal medya şirketleri hataları fark edip içeriği geri yüklediğinde bile zarar çoktan verilmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, “Hata, kritik anlarda insan haklarıyla ilgili bilgi akışını engelliyor” dedi.
Grup, Facebook'un bastırma uygulamalarına harici bir soruşturma çağrısında bulundu.