İsyan, 1936 yılının Nisan ayında, Şeyh İzzeddin el-Kassam’ın takipçilerinin Nablus ile Tulkerem arasındaki bir kamyon konvoyuna saldırarak iki Yahudi şoförü öldürmesiyle başladı. Ertesi gün Siyonist Irgun örgütü, Beteh Tikva köyü yakınlarında iki Filistinli işçiyi öldürerek karşılık verdi. Bu olaylar, Tel Aviv ve Yafa'da kanlı çatışmalara yol açtı ve üç yıl sürecek olan "Filistin Büyük İsyanı"nı başlattı.

Tarihsel Arka Plan

Filistin Büyük İsyanı'nın zeminini hazırlayan birçok gelişme yaşandı. 1930’larda Filistin’de ekonomik sıkıntılar derinleşmiş, İngiliz mandası altındaki topraklarda Siyonist örgütlerin zorla arazi satın alma politikaları nedeniyle köylüler mülksüzleşmiş ve borç batağına sürüklenmişti. Bu durum, kırsal kesimde yaşayan birçok Filistinliyi iş bulma umuduyla Hayfa ve Yafa gibi şehirlere göçe zorladı.

Aynı dönemde, Avrupa’da Yahudi karşıtlığının artmasıyla Filistin’e Yahudi göçü hız kazandı. 1933-1936 yılları arasında 164 binden fazla Yahudi göçmen Filistin’e gelirken, Yahudi nüfusu 1931’deki 175 binden 1936’da 370 bine çıkarak toplam nüfusun %27’sine ulaştı. Bu durum, Filistinliler arasında büyük bir endişeye yol açtı.

1935 yılında Şeyh İzzeddin el-Kassam, "Kara El" adlı örgütü kurarak Siyonizm ve İngiliz sömürge politikalarına karşı silahlı mücadele başlattı. Kassam, köylüleri ve işçileri örgütleyerek askeri eğitimler verdi. Ancak Kasım 1935’te, İngiliz polisi Kassam’ı ve 10 yoldaşını Yabud köyü yakınlarında kıstırdı. Kassam, teslim olmayı reddederek çatışmaya girdi ve alnından vurularak şehit düştü. Bu olay, Filistin halkını derinden etkiledi ve Kassam’ın mücadelesi, 1936 yılında başlayan büyük isyanın fitilini ateşledi.

Filistin Büyük İsyanı’nın Aşamaları

Birinci Aşama (1936-1937)

İsyanın ilk aşaması, 1936 yılının baharında Kassam’ın takipçilerinin saldırılarıyla başladı. Nisan ayında Nablus’ta kurulan Ulusal Komite, genel grev çağrısı yaptı. 25 Nisan’da ise beş siyasi partinin liderlerinden oluşan Arap Yüksek Komitesi kuruldu ve genel grev 8 Mayıs’ta tüm Filistin’e yayıldı. Altı ay süren bu grev, Filistin’in ekonomik ve ticari hayatını durma noktasına getirdi.

Bu süreçte, Filistinli köylüler ve şehir halkı, İngiliz mandasına ve Siyonist örgütlere karşı silahlı direniş grupları oluşturarak saldırılar düzenledi. İngiliz yönetimi ise grevi ve isyanı bastırmak için baskıcı yöntemlere başvurdu; gece baskınları, tutuklamalar, köylerin cezalandırılması ve Yafa’daki mahallelerin yıkılması gibi önlemler aldı.

1936 yılının Ekim ayında, İngilizlerin baskıları ve bazı Arap liderlerin arabuluculuğuyla grev sona erdi. İngiltere, isyanın nedenlerini araştırmak üzere Peel Komisyonu’nu görevlendirdi. Ancak komisyonun 1937 yılında yayımladığı rapor, Filistin’in Araplar ve Yahudiler arasında bölünmesini önerince, yeni bir isyan dalgası başladı.

İkinci Aşama (1937-1938)

İsyanın ikinci aşamasında Filistinli direnişçiler, İngiliz mandasına ve Siyonist örgütlere karşı daha organize ve şiddetli bir silahlı mücadele yürüttü. 1937 yılında Galile Valisi Lewis Andrews’un Kassamcılar tarafından öldürülmesi, İngiliz yönetimini şoke etti ve isyanın yeni bir aşamaya geçtiğini gösterdi.

İngilizler, isyanı bastırmak için daha sert önlemler aldı. Arap Yüksek Komitesi ve siyasi partiler yasadışı ilan edildi, liderler tutuklandı ya da sürgüne gönderildi. İngiliz ordusu, tanklar, uçaklar ve ağır toplarla köyleri hedef aldı, toplu cezalandırma yöntemlerini uyguladı.

Bu dönemde, Siyonist örgütler de İngilizlerin desteğiyle askeri kapasitelerini artırdı. Haganah örgütü, İngiliz hükümetinden silah ve eğitim desteği alarak güçlendi.

Üçüncü Aşama (1938-1939)

İsyanın üçüncü ve son aşamasında, İngilizler askeri ve diplomatik yöntemlerle direnişi bastırmayı başardı. 1939 yılında yayımlanan Beyaz Kitap, Filistin’de Yahudi göçünü beş yıl içinde 75 bin kişiyle sınırlandırmayı ve ardından Arapların onayı olmadan göçün durdurulmasını önerdi. Ancak bu, Filistinlilerin toprak kaybını engellemek için yeterli olmadı.

1939 yılına gelindiğinde, İngilizlerin yoğun baskıları, liderlerin sürgüne gönderilmesi ve halkın yorulması nedeniyle isyan sona erdi. Üç yıl süren isyanda yaklaşık 5 bin Filistinli hayatını kaybederken, 15 bin kişi yaralandı. İngilizler ve Siyonist örgütler de önemli kayıplar verdi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, sahil bölgeleriyle doğrudan iletişime geçiyor Suriye Cumhurbaşkanlığı, sahil bölgeleriyle doğrudan iletişime geçiyor

Öne Çıkan Çatışmalar

Filistin Büyük İsyanı sırasında birçok önemli çatışma yaşandı:

  • Nur Şems Muharebesi (23 Mayıs 1936)
  • Ayn Dur Muharebesi (29 Ağustos 1936)
  • Bab el-Vad Muharebesi (29 Temmuz 1936)
  • Halhul Muharebesi (24 Eylül 1936)

Filistin Büyük İsyanı, Filistin halkının İngiliz mandasına ve Siyonist yerleşim politikalarına karşı verdiği en önemli direnişlerden biri olarak tarihe geçti. Ancak isyan, İngilizlerin baskıcı politikaları ve Siyonist örgütlerin desteğiyle bastırıldı. Yine de bu direniş, Filistin halkının bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline geldi ve sonraki yıllardaki direnişlere ilham kaynağı oldu.

daily ummah