Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv yönetiminin Batı Şeria'daki "ırkçı ve sömürgeci" politikalarına tepki gösterildi.
İsrail'in son olarak Batı Şeria'nın Ramallah kentinde Filistinli vatandaşlara ait 441 dönümlük araziye el koyduğu aktarılan açıklamada, İsrail hükümetinin Filistinlilere ait binlerce dönümlük arazileri gasbetmek için hız verdiği ırkçı ve sömürgeci politikaları kınandı.
İsrail'in iki devletli çözüm fırsatını baltalamak üzere işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te demografik yapıyı değiştirmeye çalıştığına vurgu yapılan açıklamada, Tel Aviv yönetiminin Birleşmiş Milletlerin (BM) ilgili kararlarına meydan okumaya devam ettiğine işaret edildi.
Filistin topraklarındaki "yerleşim politikalarının" durdurulması ve silahlı Yahudiler sorunun çözülmesi için İsrail devletine karşı uluslararası caydırıcı yaptırımlar yapılması istenen açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da yayılan yerleşimlerin barış sürecini yeniden canlandırmayı engellediği ifade edildi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden daha önce yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, Ramallah’ın batısındaki Şibtin, Deyr Ammar ve Deyr Kaddis köylerinde 441 dönüm araziye el koyduğu belirtilmişti.
İsrail'in Filistinlilerin topraklarını gasbetme kararının, "İsraillilerin Batı Şeria’da gasbettiği “Filistin topraklarından Nili ve Naali’yi çevreleyen tüm topraklar üzerindeki kontrolü sağlamlaştırmak amacıyla alındığı" kaydedilmişti.
İşgal altındaki Filistin topraklarında yerleşimin yasa dışı olduğunu açıklayan ve onlarca yıldır bunun durdurulması çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler, bunun anlaşmazlığı iki devletli çözüm ilkesine uygun olarak çözme şansını baltaladığı konusunda uyarıyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Kudüs'te ise 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Kudüs'teki bu yerleşimler yasa dışı sayılıyor.