Mustafa, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında katıldığı oturumda, güncel siyasi gelişmelere yönelik soruları yanıtladı.
Filistin'de yaşanan felaketin ve insani etkisinin 2014'ten çok daha büyük olduğunu belirten Mustafa, bunun kaçınılmaz olduğunu ve tekrar tekrar yaşanan olayların Filistinli aileleri kötü hissettirdiğini kaydetti.
Mustafa, insani çabaların öncelikli olduğunun altını çizerek, "Askeri harekatın çok çabuk durdurulması gerektiğini düşünüyorum. Kimsenin siyasi kariyerini daha fazla Filistinlinin pahasına inşa etmesine gerek yok. Cesur olma zamanı geldi. Bu saldırganlığın durdurulması için uluslararası toplumun, herkesin hızlı ve cesur hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
"Maalesef yıkım çok büyük." ifadesini kullanan Mustafa, eğer dikkatli olunmazsa savaştan değil belki de daha fazla insanın açlıktan, susuzluktan yaşamını yitirebileceğini aktardı.
Mustafa, "Bunun olacağını görmek için uzun süre beklemek istemiyoruz. Artık hareket etme zamanının geldiğini düşünüyorum. İlk adım, temel ihtiyaçlar, yani gıdayı getirmek, suyu, elektriği getirmek... Elektriği insanlara geri verin." dedi.
Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Mustafa, bazı ülkelerin, enstitülerin ve insanların yardım ulaştırmak için çabaladığını aktardı.
Mustafa, 2014'ten ders alınması ve daha iyisinin yapılması gerektiğini belirterek, "Siyasi çözümün şart olduğunu düşünüyorum. Gerçekleri görün ve gerçekler askeri çözümlerin sorunu çözmeyeceğidir. İşgal devam edemez." ifadesini kullandı.
"Kendi kaderimizi tayin etmek istiyoruz"
Mustafa, İsrail halkı ve hükümetinin istikrar ve güvenliklerini sağlayacak tek seçeneğin Filistinlilere kendi devletlerini kurmak için yardım etmek olduğuna işaret ederek, "Sonsuza kadar savaşmak istemiyoruz. Aciz ya da deli değiliz. Sadece insanız. Kendi kaderimizi tayin etmek istiyoruz. Başarılı olmak, çocuklarımızı yetiştirmek, iyi bir çevre ve toplum istiyoruz. Tüm ihtiyacımız olan bu. İsrailliler hala seçeneğe sahip ancak bu onlar için en iyi fırsat." diye konuştu.
Filistin yönetiminin daha iyi kurumlar kurup yönetimini sağlayabileceğini belirten Mustafa, böylece sonraki aşamada insanları, Gazze'yi ve Batı Şeria'yı da birleştirebileceklerini söyledi.
Mustafa, işgal sona ermezse hiçbir hükümetin, reformun, reform yapılmış kurumların iyi ve başarılı yönetim sistemi inşa edemeyeceğini ve uygun bir ekonomi geliştiremeyeceğini vurgulayarak, reformla ilerlemek istediklerini ancak siyasi gündemin de ona göre ilerlemesi gerektiğini ifade etti.
Filistin toplumunun uluslararası topluma güvenini kaybettiğini ve bu kez ciddi olduklarına dair güvenmeleri gerektiğini aktaran Mustafa, İsrail'in en kısa zamanda Gazze'den ayrılmasını beklediklerini ve çözümün siyasi olması gerektiğini kaydetti.
"Tüm Filistinlilerin rolü olabilir"
Mustafa, Hamas'ın Filistin'in geleceğinde rol oynayıp oynamayacağına ilişkin, "Filistinliler dediğimde, Filistinlileri kastediyorum. Filistinliler, tüm tarafları, bireyleri ve kurumları kapsıyor. Bunlar tüm Filistinliler. Filistinlilerin bir sistemi var, mükemmel olmayabilir. Ama Churchill'in dediği gibi, demokrasi de mükemmel değil, peki alternatif ne? Liderimizi, ortaklarımızı olabilecek en iyi yöntemle seçeceğiz. Fırsat verildiğinde bunu kesinlikle yapacağız. Bence en iyi yöntem de bunun olabildiğince kapsayıcı olması." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) siyasi gündemi olduğuna işaret eden Mustafa, bu çerçevede tüm Filistinlileri birleştirmek istediklerini söyledi.
Mustafa, FKÖ çatısı altında birleşmek isteyenlerin olabileceğini belirterek, "Uluslararası toplumun kabul ettiği bu gündemin bize barış ve refah getirmesini umuyorum. Herkese kapımız açık." dedi.
İsrailliler dahil herkes için en iyi çözümün Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurması olduğunun altını çizen Mustafa, yeniden inşa sürecinde girişimlerin ve maliyetin çok büyük olacağını vurguladı.
Öte yandan sadece paranın Gazze'nin sorunlarını çözmeyeceğine ve daha fazlasının gerekeceğine dikkati çeken Mustafa, kısa ve orta vadede insani girişimlere odaklanacaklarını, en sonunda yeniden inşa sürecine geleceklerini ve sınırları açmayı umduklarını ifade etti.
