Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü ve Enformasyon Bakanı Nebil Ebu Rudeyne, Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında, Mevasi'de 71 kişinin ölümüne neden olan saldırıyı "katliam" olarak niteledi.
Ebu Rudeyne, aralarında kadın ve çocukların da olduğu 350'yi aşkın kişinin öldüğü veya yaralandığı saldırının, Filistin halkının, savaşın başından bu yana maruz kaldığı soykırımın devamı olduğunu vurguladı.
"Mevasi saldırısından, Filistin halkına karşı kanlı katliamlar işleyen İsrail'e silah ve maddi destek vermekte ısrar ederek tüm uluslararası kararları çiğneyen ABD'nin sorumlu olduğunu" ifade eden Ebu Rudeyne, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve uluslararası toplumu bu katliamları durdurmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Futuh ise yaptığı açıklamada, Gazze'de insan ve yapılar dahil olmak üzere her şeyin soykırım ve etnik temizliğe maruz kaldığını belirtti.
Yüz binlerce kişinin sığındığı ve güvenli olduğu iddia edilen Mevasi'de işlenen suçun, tarihte işlenen en tehlikeli savaş suçlarından olduğunu kaydeden Futuh, her gün onlarca kişinin hayatını kaybetmesinden İsrail'i silah ve akıllı bombalarıyla destekleyen ABD'nin sorumlu olduğunu dile getirdi.
Fetih Hareketinden yapılan açıklamada da "kanlı katliamın, sömürgeci işgal sisteminin suç eğiliminin boyutunu gösterdiğine" vurgu yapıldı.
Açıklamada, sömürgeci işgal sisteminin terörü ve kana susamışlığına karşı tam bir sessizlik içindeki dünya ülkelerinin söz konusu saldırıyla büyük bir sınavdan geçtiği kaydedildi.
İsrail'in, Han Yunus kentinin El-Mevasi bölgesindeki sivillere ve yerinden edilmiş kişilere yönelik gerçekleştirdiği saldırıda 71 kişi ölmüş, 289 kişi de yaralanmıştı.