Gambiya Devlet Başkan Yardımcısı Badara Alieu Joof’un KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la görüşmesinin ardından Rum yönetimini bir panik aldı.

Özbekistan ve Kazakistan dışişleri bakanları ile görüşen ve ‘KKTC’yi tanımayın’ talebinde bulunan Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasudilis, deneyimli diplomatları Thessalia Salina’yı Gambiya’ya gönderme kararı aldı.

İKİ ÜLKEYE BASKI

Kasulidis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı “KKTC artık tanınmalı” çağrısından sonra mesaisinin büyük bölümünü engelleme çabalarına ayırdı. Türk Devletleri Teşkilâtı’nın 11 Kasım’da Semerkant’taki tarihi kararı öncesi Özbekistan ve Kazakistan’a özel elçiler gönderen Rum Bakan, KKTC’nin kendi adıyla gözlemci üye kabul edilmesini engelleyemedi. KKTC’nin tanınmaması isteyen Kasulidis, Gambiya Dışişleri Bakanlığı’na mektup yazdı. Kasulidis, mektuba cevap alamayınca, İsrail Büyükelçiliği de yapan deneyimli Rum diplomat Thessalia Salina’ya “Gambiya’ya özel temsilcim olarak git ve yüz yüze görüş, KKTC’yi tanımasınlar” talimatını verdi.

HER ŞART MASAYA KOYACAKLAR

Rum yönetiminin AB ve İngiltere’den Gambiya’nın KKTC’yi tanımaması için yardım talebinde de bulunulduğu iddia ediliyor. Anastasiadis’in özel talimatıyla gidecek temsilcinin Büyükelçi Thessalia Salina Şambu olduğu, ziyaret kapsamında çeşitli ekonomik destek paketlerini Gambiyalı yöneticilere sunacağı iddia ediliyor. GKRY Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Afrika Müdürlüğü Başkanı olan Şambu, daha önce İsrail büyükelçiliği görevinde bulunmuştu.

Çabaları sonuç vermez

Gelişmeyi Yeni Şafak’a değerlendiren Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Emete Gözügüzelli, “Rum yönetiminin büyük bir korku içine düştüklerini görüyoruz. Gambiya ile ilgili adımı, KKTC’nin tanınmasının önüne geçmek maksadıyla bir propaganda olarak değerlendirmek gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti sayesinde Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kuzey Kıbrıs’a gözlemci devlet statüsü verilmesi ve ardından farklı devletlerin KKTC’ye yaptığı ziyaretler, Rumlarda büyük korku ve paniğe yol açtı. GKRY Kıbrıs Türklerinin hak ve hukukunu gasp etmek için devreye girmeye çalışıyor. Bunu siyasi bir tavır olarak değerlendirmek mümkün. Fakat Gambiya’nın Türkiye’yle yakın ilişkileri ve Türkiye’nin buradaki etkinliği dikkate alındığında bu çabanın çok da fazla sonuç getireceği kanaatinde değilim” diye konuştu. Rumların birtakım ekonomik vaatlerde bulunacağı iddialarına da değinen Gözügüzelli, “Bugün Rum marketlerini gezerseniz, Türkiye’nin pek çok ürünüyle karşılaşırsınız. Açıkçası Rum yönetiminin ekonomik vaatte bulunacak kapasitesi söz konusu bile olamaz. Bu adım siyasi bir hamle. Tek egemen tavrını sürdürmeye yönelik bir şov” ifadelerini kullandı.