Gazze halkı, İsrail'in 9 aydır aralıksız devam eden saldırıları karşısında yaşama tutunmanın yollarını arıyor.
İsrail'in sivilleri hedef alan bombaları ve füzelerinden kurtulup hayatta kalabilenler ise aylardır temiz suya ulaşamıyor.
Han Yunus kenti sakinlerinden 51 yaşındaki Mahmud Ebu Şab, yerel toplayıcılardan satın aldığı plastik atıkları geri dönüştürerek Gazze halkı için suya ulaşmada hayati öneme sahip olan uzun hortumlar üretiyor.
Ebu Şab, başlattığı girişimle çok zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkı için önemli bir ihtiyacı karşılıyor.
Alt yapının tamamen tahrip olduğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde, su kuyularının çadırlara ve yaşam yerlerine uzaklığı nedeniyle hortumlar bölge sakinleri için önemli bir ihtiyaç malzemesine dönüşmüş durumda.
Yakıt fiyatlarındaki artış üretim maliyetini yükseltiyor
Han Yunus'taki atölyesinde, yerel toplayıcılardan satın aldığı plastik atıkları bir araya getiren Ebu Şab, geri dönüşüm için eski aletler ve elektrik kesintileri nedeniyle dizel yakıtla çalıştırdığı jeneratörü kullanıyor.
Ancak İsrail'in Gazze'ye yakıt girişine izin vermemesi yüzünden dizel fiyatları da yükselmiş durumda. Dizelin litre fiyatı 50 şekelden (yaklaşık 13 dolar) satılıyor. Bu da üretilen su hortumu fiyatlarını yükseltiyor.
Ebu Şab, ürettiği 50 metrelik bir hortumu 500 şekele (132 dolar) satmak zorunda kalıyor. Suya ulaşmak zorunda olan halk ise yüksek fiyata rağmen hortumları satın alıyor.
Yaptığı iş hakkında bilgi veren Ebu Şab, "Gençler plastik topluyor, ben de geri dönüştürüyorum. Atıklar onlara bir gelir kaynağı sağlıyor, ben de evlerine su ulaştırmalarına yardımcı olan su hortumlarının yapımına katkıda bulunuyorum." dedi.
"Atölyede plastiği ezip içindeki yabancı maddeleri temizliyoruz, sonra eritip su hortumları yapıyoruz." diyen Ebu Şab, elektrik kesintileri ve yakıtın çok pahalı olması nedeniyle büyük bir sorunla karşı karşıya kaldıklarına dikkati çekti.
Ebu Şab, jeneratörü çalıştırmak için gerekli olan dizel fiyatındaki artış sebebiyle su hortumlarının maliyetinin olması gerekenden daha pahalıya mal olduğunu belirtti.
"Plastik toplamak ve satmak benim ve ailem için bir gelir kaynağı oldu"
Yıkılan evlerin enkazında ve yol kenarlarında biriken plastik atıkları toplayan gençler, atıkların kilosunu bir şekele satarak ailelerini geçindirmeye çalışıyor.
15 yaşındaki Filistinli çocuk Muhanned Ebu Taha da plastik toplayıp satmak için sabahın erken saatlerinde dışarı çıktığını söyledi.
"İsrail saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde yaşadığımız trajik durum bu; plastik toplamak ve satmak benim ve ailem için bir gelir kaynağı oldu." diyen Ebu Taha, İsrail'in gün boyu devam eden bombardımanına rağmen yol kenarları ve sokaklardan plastik toplamak için uzun mesafeler kat ettiğini belirtti.
Ebu Taha, plastik atık satışından günlük yaklaşık 5 şekel (2 dolardan az) elde ettiğini ancak bu miktar masraflarını karşılamaya yetmese de hayatta kalabilmek için bu işi yapmaya mecbur olduğunu söyledi.
İsrail ordusu, 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah'ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, 7 Mayıs sabahı da Gazze'nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu. İsrail Refah Sınır Kapısını ele geçirmesinden bu yana mal ve yardım girişlerini engellemeye devam ediyor.
Norveç merkezli sivil toplum kuruluşu Norveç Mülteci Konseyi (NRC) tarafından 27 Haziran'da yapılan açıklamada, Gazze'deki sivillerin çaresizlik içinde yaşadığını ve bölgeye giden erzakın "kasıtlı olarak engellendiği" belirtilmişti.
Gazze Şeridi'nin orta ve güneyinde yaklaşmakta olan bir kıtlık uyarısında bulunulan açıklamada, "Tüm göstergeler, Refah Sınır Kapısının kapalı olması halinde, nüfusun yiyecek hiçbir şey bulamayacağı bir aşamaya ulaşacağımızı gösteriyor." denildi.
Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, 12 Haziran'da yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne yardımların serbestçe geçişine izin verilmediği takdirde, Gazze nüfusunun yarısının Temmuz ortasına kadar ölüm ve açlıkla karşı karşıya kalacağı öngörüsünde bulunmuştu.