İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı ağır bombardımandan 107 gün sonra Gazze Şeridi'nden ayrılan Azayize, İsrail ordusunun Gazze'de yol açtığı tahribata ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Filistinli 2,3 milyon insanın yaşadığı Gazze Şeridi'nde çöken sağlık hizmeti ve yaralıların durumuna dikkati çeken Azayize, "Gazze'de insanlar artık ölmeyi yaralanmaya tercih ediyor. Çünkü hastaneye gidince tedavi alabilecekleri hiçbir imkan yok." diye konuştu.

Hastanelerde yaralının yatışı için yatak dahi bulunmadığını dile getiren Azayize, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hastaneye giden yaralılar yatak ve acil müdahale imkanı bulamadığı için yerlerde sürünüyor. Sağlık çalışanları bitik haldeler, ellerindeki imkanlar da tükenmiş durumda. Bu savaş herkesi etkiledi. Doktorlar bir yandan insanları tedavi etmeye çalışırken, bir yandan hastaneye gelen yararılar arasında kendi aile fertlerinin olduğuna şahit oluyor ve kendi ailesine bile yardımcı olamıyor."

Anket: İsrail halkının yüzde 54'ü Lübnan'da ateşkesi destekliyor Anket: İsrail halkının yüzde 54'ü Lübnan'da ateşkesi destekliyor

Azayize, Gazze Şeridi'nde halihazırda insanlara verilen sağlık hizmetlerinin bireysel çabalardan ibaret olduğunu, çoğu tıp fakültelerinden mezun ve işsiz olan gençlerden oluşan Filistinli doktor ve hemşirelerin İsrail saldırılarında yaralanan insanlara kendi imkanlarıyla müdahale etmeye çalıştıklarını ifade etti.

"Gazze'de detaylarını dile getirmeye bile zorlandığım manzaralara şahit oldum"

Uzun yıllar boyunca abluka altında tutulan Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'te saldırıların başladığı andan itibaren yaşananları anbean takip ettiğini belirten Azayize, "Saldırıların ilk dakikasından Gazze Şeridi'nden çıktığım saate kadar yaşananların her aşamanın takipçisi oldum. Savaş ve bombardıman, Şifa Hastanesine yaralıların ulaşmasıyla başladı ve insanların güneydeki Refah kentine tehcir edilmesine kadar devam etti." diye konuştu.

İsrail'in on binlerce ton bomba yağdırdığı Gazze'de birçok yakınını ve arkadaşını kaybeden Azayize, şunları söyledi:

"Savaşta detaylarını dile getirmeye bile zorlandığım manzaralara şahit oldum. Yaşanan katliamları hiç kimse tasavvur etmiyor, beklemiyor ve hayal etmiyordu. İnsanlar da İsrail'in karalama propagandaları karşısında Gazze'den gelen görüntülere inanmıyor. Bombardıman ve açlığa maruz kalan Filistinli çocukların görüntülerine makyajlı diyorlar."

İsrail'in aylardır devam eden saldırılarının 107'nci gününde Gazze'den ayrıldığını ancak aklının orada kaldığını ifade eden Azayize, "Oradayken gördüğüm ve aklımdan çıkmayan çok manzara var. Bir parça ekmek, su veya yiyecek için mücadele eden insanların manzarası da bunlardan biridir. Yerlerinden edilen insanların nereye gittiklerini bilmeden yürüdükleri manzaralar. Herkes çocuklarını ararken, bazıları da etrafında yaşananları anlamaya çalışıyordu." ifadelerini kullandı.

Azayize, Gazze'de olduğu süre zarfında çok kez bulundukları yerin çok yakınına bombalar düştüğünü ve ölümle burun buruna geldiklerini, bu saldırılar sırasında birçok arkadaşını ve yakınını kaybettiğini ifade etti.

"Acı çekerek ağladığım çok anlar oldu"

İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında çok acılar çektiğini söyleyen Azayize, "Benim acı çekerek ağladığım çok anlar oldu. Arkadaşımın vücudunun yarısı enkaz arasında sıkışmıştı ve onu kurtarmaya çalışıyorduk, enkazları kaldırmak için hiçbir şey olmadığı için çıplak ellerle çabaladık." diye konuştu.

Filistinli gazeteci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben de bir defasında mahsur kaldım ve çok yakınımdaki yerler bombalandı. Ben ve arkadaşlarım çok kez ölümle karşı karşıya kaldık. Savaş kolay değil ve hala da devam ediyor. Kendi kendime buradan çıkamayacağımı çok söyledim ve çıkıp çıkmayacağıma dair düşündüğüm günler çok oldu."

Azayize, uzun seneler devam eden abluka sebebiyle imkanların zaten çok kısıtlı olduğu Gazze'de, İsrail'in devam eden saldırıları da eklenince temel ihtiyaçların hiçbirine ulaşamadıklarını, insanların ölüm, yaralanma ve hastalığının yanı sıra bir de açlıkla mücadele etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Foto muhabiri bir gazeteci olarak İsrail ordusunun topyekûn saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde mesleğini icra etme ile güvenli bir yere sığınarak yiyecek içecek bulma arasında bir tercih yapmak zorunda kaldığını aktaran Azayize, bu duruma 107 gün dayanabildiğini ifade etti.

Filistinli gazeteci Azayize, Gazze'de geride bıraktığı yakınları için endişe duyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Gazze'de kalan akrabalarımla iletişim kuruyorum, biraz yiyecek bulmak için yardım istiyorlar. Orada olduğum sırada bazı günlerde bulduğumuz bir öğünü paylaşabiliyorduk, o da az olduğu için yetmiyordu tabi."

"UAD'nin şu anda değil ama gelecekte bir etkisi olabilir"

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve uluslararası toplumun Gazze'de yaşananlara ilişkin sergiledikleri tutuma da değinen Filistinli gazeteci Azayize, "UAD'nin şu anda değil, gelecekte bir etkisi olabilir. UAD'nin şu anda savaşı durduramaz. Ateşkesin sağlanması için uluslararası birtakım girişimlerin olduğunu inkar etmiyoruz ancak hala bir sonuç alınamadı." diye konuştu.

İsrail'in saldırı ve ihlallerine maruz kalan Filistin halkına duruşuyla destek çıkan herkese teşekkür eden Azayize, şunları kaydetti:

"Dünya her şeyi görüyor. Ancak maalesef tüm dünyanın İsrail ve ABD yönetiminden daha güçlü olmadıkları görülüyor. Bizi anlayan ve haktan yana duran herkese teşekkür ediyoruz, burası bizim topraklarımız ancak geri almak kolay olmayacaktır."

Filistinli gazeteci, öncelikli ihtiyacın acil olarak ateşkesin sağlanması ve yaralıların Gazze dışına çıkarılarak tedavi edilmesi için sınır kapılarının açılması olduğunu vurguladı.

Gelecekte uluslararası tutumun değişmesini ve bağımsız Filistin devletini tanımalarını umduklarını söyleyen Azayize, böylece Filistin davasına sözle değil gerçek anlamda destek çıkılmasını temenni ettiklerini kaydetti.

Filistinli gazeteci Azayize, "Bizler hükümetlere değil halklara inanıyoruz. Halklar, az da olsa bir şekilde bize yardım etti. Filistin davasına adil yaklaşımıyla destek veren her insana teşekkür ediyoruz. Nitekim Filistin davası, dünyada benzeri görülmemiş işgalciye karşı direnen en adil davadır." ifadelerini kullandı.