İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırıları sebebiyle zor şartlar altında yaşayan Filistinliler, ciddi bir gıda, ilaç ve temiz su kıtlığı çekiyor. Zorlu koşullar sebebiyle Gazze'deki aileler büyük bir sefalet içinde eşi benzeri görülmemiş insani krizlerle başa çıkmak zorunda.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisine göre, "soykırım savaşının başladığı günden bu yana Gazze Şeridi'nde 17 bine yakın Filistinli çocuk ailesiz kaldı. Bu çocukların bazılarının anne ve babası, bazılarının ise ikisinden biri hayatını kaybetti ya da alıkonuldu.

İsrail'in açlık, susuzluk ve yoksulluk içinde bıraktığı Gazze'de Filistinli küçük kız çocuğu Hala Ebu Umeyra da babası hasta ve yatalak olduğu için 6 kardeşinin geçimini üstlenmek zorunda kaldı.

UCM'nin İsrail'e yönelik kararları, Batı'nın silah ambargolarına zemin hazırlayabilir UCM'nin İsrail'e yönelik kararları, Batı'nın silah ambargolarına zemin hazırlayabilir

Tebeşir satarak ailesini günlük ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor

Yıkıcı savaşın ve açlığın gölgesinde çalışmak zorunda kalan Ebu Umeyra, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı Cibaliya Mülteci Kampı'nda tebeşir satarak, ailesinin günlük ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana eğitimin durması sebebiyle aileler, çocuklarının eğitimini evlerinde ya da mülteci kamplarında kendi imkanlarıyla dönüştürdükleri sınıflarda sürdürüyor.

Bu tebeşirleri, okul hayatı aksayan çocuklarını kendi imkanlarınca eğitmek isteyen sığınmacı aileler ya da resim yapmak isteyen çocuklar kullanıyor.

Yatalak babası ve 6 kardeşiyle göç üstüne göç yaşadı

İsrail'in saldırılarıyla evleri yerle bir olan 14 yaşındaki Ebu Umeyra, yatalak babası ve 6 kardeşiyle beraber bu süreçte çok kez yerinden edildi.

Sığındığı Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki "Mutlu Yemen" okulunun koridorlarında elinde taşıdığı bir kutu tebeşiri satmaya çalışan Ebu Umeyra, AA muhabirine, daha önce Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun kasabasının Ebrac en-Nida bölgesinde yaşadıklarını ancak evlerinin İsrail saldırıları nedeniyle yıkıldığını söyledi.

Ebu Umeyra, daha sonra Cibaliya'nın kuzeyindeki El-Fahura Okulu'na sığındıklarını, burada da saldırıların hedefi olduklarını ve bir kere daha göç ederek Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki El-Yemen Es-Said (Mutlu Yemen) okuluna geldiklerini anlattı.

Babasının hasta ve yatağa bağlı olduğunu ifade eden Ebu Umeyra, "Sığındığımız bu okulda açlık sıkıntısı çekiyoruz. Ne suyumuz ne yemeğimiz ne de elektriğimiz var. Gelir kaynağımız yok. Babam hasta, çalışamıyor. Ben de tebeşir satmak zorunda kaldım." dedi.

Okulun koridorlarında "tebeşir tebeşir" diye bağırarak umutla satış yapmaya çalışan Ebu Umeyra, arkadaşlarıyla beraber okula gittiği günleri çok özlediğini dile getirdi.

Önceleri ücretsiz yiyecek bulabildiklerini ancak artık bulamadıklarını, fiyatların da çok yükseldiğini ifade eden Ebu Umeyra, "Bir kilo mercimek 40 şekel, pirinç 60 şekel. Bizim bunu ödeyebilmemiz çok zor. 6 küçük kardeşim var. Yemeğe ihtiyaçları var. Yetersiz besleniyorlar, hasta oluyorlar. Havalar soğuk, kışlık giysiye de ihtiyacımız var. Biz gerçek bir açlık çekiyoruz. Küçük kardeşlerimin karnı aç, yiyeceğe ve giysiye çok ihtiyacı var." diye konuştu.

Arap dünyasına seslenen Hala Ebu Umeyra, saldırılar nedeniyle zor günler geçiren Gazze halkına destek olmalarını ve göç etmelerine neden olan İsrail saldırılarının artık durdurulmasını istedi.

Editör: Orta Doğu Haber