Gazze'de yaşayan Hend Salama Abo Helov, ailesiyle savaşın ve ablukanın getirdiği zorluklar karşısında hayatta kalmak için kitaplarını yakmak zorunda kaldığını itiraf etti. Çocukluklarından beri kitap sevgisiyle büyüyen bu aile, kitapları yalnızca bir hobi olarak değil, yaşam biçimi olarak benimsemişti.
Ailenin babası, çocuklarına zengin bir kütüphane sunmak için yıllarca çalışmış, felsefeden edebiyata, dinden bilime kadar birçok alanda kitaplarla dolu bir ev kütüphanesi kurmuştu. Ancak, Ekim 2023'te başlayan savaşla birlikte Gazze üzerindeki abluka dayanılmaz bir hâl almış; su, yakıt, ilaç ve gıda temin edilemez olmuştu.
Gazze'deki birçok aile gibi, bu aile de yakıt bulamayınca kitaplarını yakmaya başladı. İlk olarak, uluslararası insan hakları hukuku kitapları alevlere teslim edildi. Bu kitapların, bir gün özgürlüklerine kavuşmalarına yardımcı olacağına inanan aile, bu normların kendilerini koruyamadığını acı bir şekilde fark etti.
Aile, daha sonra tıp kitaplarını ve çocuklarının ders kitaplarını yaktı. Her sayfa, her kitap alevlere karışırken, aile üyeleri hem fiziksel hem de duygusal bir kayıp yaşadı. Ancak, hayatta kalma içgüdüsü, bu zorlu kararları almalarına neden oldu.
Tüm bu acılara rağmen, aile, 15 kitabı kurtarmayı başardı. Bu kitaplar, Filistin davasının tarihini ve kendi geçmişlerini anlatan eserlerdi. Aile, bu kitapların varlıklarının bir kanıtı olduğunu ve bir gün yeniden inşa edecekleri kütüphanelerinde onlara yer vereceklerini umut ediyor.
Bu hikâye, savaşın ve ablukanın insanları ne kadar çaresiz bıraktığını ve hayatta kalmak için ne tür fedakârlıklar yapmak zorunda kaldıklarını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Aile, eğer hayatta kalırlarsa, yeniden bir kütüphane kuracaklarına ve sevdikleri kitaplarla dolduracaklarına dair güçlü bir inanç taşıyor.