Kış aylarının başlamasıyla futbol sahasının çadırlarla dolu bir kampa dönüştüğü geçici barınakta, İsrail soykırımına ve etnik temizliğe tanık olan Gazze Şeridi'nde evlerinden zorla yerlerinden edilen binlerce Filistinli aile yaşıyor.

Çamurlu zemine sahip ilkel kampta, çocuklar çaresizce hareket ederek vücutlarını ısıtmaya çalışırken, yaşlılar ise gözleri ufka sabitlenmiş, sanki bir geçmişin anılarıyla dolu ve İsrail'in saldırılarıyla enkaz altında kalan anılarını kazarak çıkarıyormuşçasına derin bir sessizlik içinde oturuyor.

İsrail ordusunun 5 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki yurtlarını işgal ederek tampon bir bölge haline getirmeye çalıştığı Filistinliler, kanlı bombardımanlar altında yerlerinden edilerek, yiyecek, su ve ilaçtan yoksun bırakıldı.

Bu kara saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki on binlerce Filistinli, çoğunluğunun çadır ve barınak merkezlerinde ikamet ettiği Gazze kentine taşınmak zorunda kaldı.

İsrail ordusunun, yerinden ederken eşyalarını taşımalarına izin vermemesi, Filistinlilerin çadır ve barınma merkezlerindeki yaşamlarını daha da zorlaştırdı ve onları insani yaşam için en temel ihtiyaçlardan mahrum bıraktı.

Korumasız çadırlarda sert kış soğuğu trajediyi artıyor

İsrail'in 440 günü aşkın süredir devam ettiği saldırıları sebebiyle yerinden edilen Filistinlilerden Meryem Subh, Gazze kentinde, yağmurdan ve soğuk havadan zar zor koruyan naylon kalıntılarıyla kaplı yıpranmış bir çadırda, küçük torunuyla çok zor şartlarda "yaşam savaşı" veriyor.

Filistinli kadın kucakladığı torununu çadırın içine doğru esen soğuk rüzgardan korumaya ve ısıtmaya çalışırken, ailenin geri kalanı da herhangi bir ısınma imkanı olmadığı için artık kağıt ve naylonla yaktıkları ateşin etrafında toplanıp ısınmaya gayret ediyor.

Rüzgar ve yağmura zar zor dayanabilen branda çadırında kalan Meryem Subh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, "Umarız yağmur yağmaz da çadırlarımız sular altında kalmaz." dedi.

İsrail saldırılarıyla yerinden edilen Filistinli kadın, yetim torunlarını kucaklarken barınaksız yaşadığını, onları soğuktan koruyacak hiçbir şeyin olmadığını ve yeterli yatak olmadığını vurgulayarak, "Çadır özellikle küçük çocuklar için uygun bir yaşam alanı değil, çünkü soğuk ve yağmur acılarımızı artırıyor." ifadelerini kullandı.

"İlkel bir çadırda yaşıyoruz"

Yakındaki başka bir çadırda ise Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinde zorla yerinden edilen Mustafa Cemal'in durumu da Filistinli kadın Subh ve ailesinden pek de farklı değil.

Mustafa Cemal, "zor koşullar, acımasız bombalamalar ve hiçbir Filistinlinin layık olmadığı olaylar nedeniyle Beyt Lahiya'dan sürüldüğünü" anlattı.

Zor kış şartlarında yaşama tutunmaya çalışan Cemal, "Asgari yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayan ilkel bir çadırda yaşıyoruz." diye konuştu.

Çadırların kendilerini soğuktan ve yağmurdan korumadığını belirten Cemal, çocukların, ısınmak için ateş yakacak odunları olmadığı, yiyecek, su, yatak ve giyecek sıkıntısı yaşadıkları için zorlu yaşam koşulları nedeniyle hastalıklara maruz kaldıklarını kaydetti.

Mustafa Cemal, içinde bulundukları şartların insani olmadığını, yaşadıklarının insanlığa yakışmadığını dile getirdi.

Filistinli Cemal, Arap ve İslam dünyasına, Gazze'deki Filistinlilerin sıkıntılarını ve acılarını dikkatle değerlendirip harekete geçme çağrısında bulundu.

Çok sayıda BM ve uluslararası kurumun açıklamalarına göre Gazze'deki Filistinliler, İsrail'in Gazze'ye insani yardım girişini engellemesi sonucu, gıda tedarikinin kıtlığı nedeniyle sistematik bir açlık politikasından muzdarip bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor.

Gazze'deki hükümetin medya ofisine göre, İsrail soykırımının başlangıcından bu yana 2,3 milyonluk nüfusa sahip Gazze'de yerlerinden edilenlerin sayısı 2 milyona ulaştı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 45 bin 227 Filistinli öldü, 107 bin 573 kişi yaralandı.

Dışişleri Bakanı Fidan ve Suriye Lideri Şera, Kasiyun dağına çıktı Dışişleri Bakanı Fidan ve Suriye Lideri Şera, Kasiyun dağına çıktı

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.