ABD basınındaki haberlere göre, Demokrat Parti'nin Chicago kentindeki kongresinde Filistin asıllı Amerikalı konuşmacıya yer verilmemesi tepkilere yol açtı. İsrail'e silah transferinin durması ve ateşkes için ABD Başkanı Joe Biden ile Demokrat Parti başkan adayından talepleri olan "Bağlılık Bildirmeyenler Hareketi"nin Demokrat Parti Kongresi'nde (DNC) Filistin asıllı bir Amerikalının konuşma yapmasına izin verilmesi için girişimleri parti yetkililerince engellendi.
İsrail'in kuşatması altındaki Gazze Şeridi'nde 3 hafta boyunca gönüllü olarak çalışan Arkansaslı çocuk doktoru Ahmad Yousaf, Gazze'nin harap olmuş hastanelerinde yaralıları tedavi eden yaklaşık bir düzine diğer tıp uzmanıyla birlikte bu hafta Chicago'daki kongre alanında "Bağlılık Bildirmeyenler Hareketi" tarafından gerçekleştirilen protesto gösterisine katıldı.
"Bağlılık Bildirmeyenler Hareketi", Biden ile Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti'nin Başkan Adayı Kamala Harris'e İsrail'e verdikleri desteği azaltmaları için baskı yapmaya çalışmalarını sürdürürken kongre organizatörlerine, toplanan binlerce parti delegesine ve destekçisine hitap etmesi için Filistin asıllı ABD'linin konuşma yapmasına izin verilmesi çağrısı yaptı.
ABD yapımı silahların Gazze'de yol açtığı büyük acıların tanığı olan Yousaf ile bu hafta Chicago'da bir araya gelen diğer doktorlar, Biden ve Harris'e İsrail'e silah ambargosu uygulamaları için duygusal bir çağrıda bulundu ve Washington'un İsrail'in savaşındaki aktif suç ortaklığını sona erdirmek için bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu söyledi.
Bu çağrı, aralarında Showtime kanalının televizyon dizisi Homeland'da kıdemli bir ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) subayını canlandıran Yahudi asıllı Amerikalı aktör Mandy Patinkin ve son derece etkili Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası'nın (UAW) da bulunduğu çok sayıda Demokrat Parti'li şahsiyet ve önde gelenler tarafından desteklendi.
"Demokrat Parti'nin ikiyüzlülüğü gözler önüne serildi" vurgusu
İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nden kısa süre önce dönen ABD'li Dr. Yousaf yaptığı açıklamada, Demokrat Parti ile Filistin yanlıları arasında yaşanan tartışmanın, partinin İsrail-Filistin konusunda uzun süredir devam eden ikiyüzlülüğünü gözler önüne serdiğini söyledi.
Yousaf, Demokrat Parti'nin Filistinlilerin sesinin ve aktif soykırıma karşı duruşun parti platformlarında yer almasını istemediğini dile getirerek, "Demokrat Partililer, son 24 saatte ve bunun da ötesinde son 10 ayda yaptıklarına dayanarak, Gazze halkının yaşamına başkaları kadar değer vermediklerini tutarlı bir şekilde gösterdi." dedi.
"Çocuklar her gün paramparça oluyor"
Arkansas'ta bir yoğun bakım ünitesinin başında bulunan Yousaf, ayın büyük bölümünü Gazze'de kar amacı gütmeyen MedGlobal ile gönüllü olarak geçirdi.
Yousaf, Gazze'nin merkezi Deyr el-Balah kentinde halen faaliyet gösteren hastanelerden biri olan Aksa Şehitleri Hastanesi'nde çalıştı. Yousaf ve meslektaşlarının tedavi ettiği yaralanmalar arasında keskin nişancılar tarafından doğrudan başından vurulan çok sayıda çocuk vakası vardı.
Yousaf, Biden yönetimi tarafından 10 aydır gönderilen bombalarla Gazze Şeridi'nin yıkımına tanık olduklarını ifade ederek, İsrail savaş uçaklarının sivillerin yaşadığı bölgelere bomba yağdırırken çalıştığı süre boyunca "her gün parçalanmış çocuklar" gördüğünü anlattı.
Kasıklarından kurşunlanan erkeklerin yaralarının tedavi edildiği çok sayıda vakaya şahit olduğunu anımsatan Yousaf, gözlemlerine dayanarak İsrail ordusunun sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığına dair hiçbir şüphesinin olmadığını söyledi.
Yousaf sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğrudan onları hedef alan kafa yaraları olan çok sayıda çocuğunuz varsa bu tesadüf değildir değil mi? Genç erkeklerin kasıklarına, onları kalıcı olarak sakat bırakmak, kısırlaştırmak ve sadece acı çekmelerine neden olmak amacıyla drone ile ateş açıldı. Bu, hastanede bizimle birlikte olan bir ürolog da dahil olmak üzere sahadaki birçok doktor ve görgü tanığı tarafından rapor edildi. Basın toplantısında anlattığım gibi her gün sivil merkezlere atılan bombalar nedeniyle parçalanmış çocuklar gördüm. Bir binaya yapılan hedefli bir bombalı saldırıdan bahsetmiyoruz. Çocukların sokaklarda dolaştığı, ailelerinin evlerinde yemek yediği pazar yerlerine atılan bombalardan bahsediyorum. Bu, son 10 ayda ülkenin gündelik gerçekliğiydi."
"Gazze'nin her bir parçasını yok ediyorlar ve yaşanmaz hale getiriyorlar"
Yousaf, Gazze Şeridi'ndeki Filistinli yaralıların çoğunun İsrail tarafından kısıtlanmaya devam eden tıbbi malzeme sıkıntısı nedeniyle aşırı kalabalık Aksa Şehitleri Hastanesi'nde derme çatma koşullarda tedavi edildiğini ifade ederek, "Yaralanmaların ve gelen hasta sayısının o kadar yüksek olduğu günler vardı ki insanlara yardım edebilmemiz mümkün değildi." diye konuştu.
İsrail güçlerinin Gazze'ye ultrason makineleri, antibiyotikler, yatıştırıcılar ve gazlı bezler de dahil olmak üzere, hayal edilebilecek en kötü travmalardan bazılarından muzdarip hastalara bakım sağlamada kritik öneme sahip tıbbi ekipman getirmesini engellediğini dile getiren Yousaf, "Yüksek sesle söylemek gerekirse Hamas bir ultrason makinesini zararlı bir şey için kullanamaz. Bu, hastaların iç yaralanmalarını kontrol etmek için kullanılan bir ultrason makinesi değil mi? Getirdiğim malzemelerin başka bir faydası yok. Bandajların ve gazlı bezlerin yaraları tedavi etmekten başka bir faydası yok değil mi?" dedi.
Yousaf, İsrail'in yasaklarının kayıt cihazlarına kadar uzandığını vurgulayarak, üzücü koşulların belgelenmesini önlemeye yönelik genel çabanın bir parçası olarak Gazze'ye kamera sokmasının engellendiğini söyledi.
Refah'tan geçildiğinde okullar, polis karakolları, evler, apartmanlar ve kısacası yok edilmeye çalışılan tüm altyapıyı gördüğüne dikkati çeken Yousaf, "(Gazze Şeridi'nde) Dokunulmamış hiçbir şey yok. Ne yaptıklarını anlamak için bilim adamı olmaya gerek yok. Gazze'nin her bir parçasını yok ediyorlar ve yaşanmaz hale getiriyorlar." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 480’i çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin 265 Filistinli öldü, 93 bin 144 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 330'u karadan işgal sürecinde olmak üzere 693 askerinin öldüğünü, 10 bin 56 askerinin yaralandığını duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 640 Filistinli hayatını kaybetti.