Wall Street Journal, Hindistan'daki milyonlarca Müslümanı, tartışmalı vatandaşlık yasasının uygulanması sonucunda gözaltı merkezlerinde meçhul bir geleceğin beklediğini aktardı.
Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme, 9 Aralık 2019'dan bu yana protesto ediliyor.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke olan Hindistan'da, 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Çıkan olaylarda en az 20 kişi öldü
Hindistan'da Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten gelen 6 dini grubun mensuplarının vatandaş olmasını kolaylaştıran ancak Müslümanları kapsam dışı bırakan "vatandaşlık yasası"nın sebep olduğu protestolar sürüyor. Dün başkent Yeni Delhi'de çıkan olaylarda 20 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
CNN International'a konuşan bir sağlık yetkilisine göre en az 150 kişi hastaneye kaldırıldı ve bazılarında kurşun yaraları bulundu. Al Jazeera'nın aktardığına göre, yasanın destekçileri Müslümanların evlerini hedef aldı, ancak polis bu duruma müdahale etmedi. Hindu milliyetçiler tarafından bir camiinin yakıldığı belirtildi.