Heyeti Tahrir El Şam lideri Muhammed El Colani, geçtiğimiz günlerde yayınladığı videodaki konuşmada, “Suriye devrimi, uluslararası komploların ve saldırganlığın olduğu tehlikeli bir dönüm noktasından geçiyor. Rejimin ülkenin kuzeyine yönelik askeri yığınağı ve seferberliğini herkes biliyor. Ancak mücahit kardeşlerimiz, hala Allah’a verdikleri söze sadıklar, düşmanlarını bozguna uğratmak için silahlarına tutundular. Tüm gruplara bağlı mücahitleri bölgeyi savunmaya, güçlendirmeye ve rejim ve destekçilerinin saldırılarını püskürtmeye çağırıyorum. Bu savunma için bir plan hazırlandı ve uygulanmaya başlandı. Planın ilk safhası Esed rejiminin hedeflerine ulaşmak için kullandığı mezhepçi saldırganlığın unsurlarından olan İran destekli Şii militanları Al-Fu’ah ve Kafra’ya kasabalarından çıkarmaktı. Güvenliğimizi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara karşı onlarca operasyon yaptık ve yüzlerce saldırıyı bozguna uğrattık. Onlara karşı operasyonlarımızı şükürler olsun ki, iyi bir şekilde devam ediyor.” dedi.
Colani konuşmasında, “Silahlarımız, gücümüzün ve gururumuzun kaynağıdır. Rejim güney bölgelerinde uzlaşma arıyoruz derken bu asla müzakere masasına gelmeyecektir. Silah bırakmayı düşünmek Allah’a ve Resulü’ne, şehitlerimize, tutuklu bulunanlara ve yerlerinden edilmişlere ihanettir.
Bugün aktif durumdaki askeri güçler, rollerin paylaştırıldığı, bölgeyi güçlendirmek ve korumak için ortak bir harekat noktasında toplanıyor. Bunlar karşılaşabileceğimiz herhangi bir tehlikeye karşı alınan önlemlerden bazılarıydı ve diğer önlemleri almaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Heyeti Tahrir El Şam’ın lideri Ebu Muhammed El Colani, Suriye'nin kuzeybatısındaki muhalif grupları da rejime karşı kendi haklarını ve ellerinde tuttukları alanları savunmak amacıyla silahlanmaya çağırdı. Suriye ve Rus bombardımanlarının artması nedeniyle İdlib ile ilgili tüm anlaşmaların geçersiz olduğunu dile getirdi.
Askeri üniforması ve silahıyla bir ağacın altında oturan El Colani, artan gerilimin "Astana'dan Soçi'ye Suriye devrimiyle ilgili siyasi konferansların başarısızlığı ve aldatma girişiminin bir sonucu" olduğunu kaydetti.
İdlib ve çevresinde 3 milyon kişi yaşıyor
Heyeti Tahrir El Şam, diğer gruplarla birlikte İdlib ve Halep’in batı kırsalını, Hama ve Lazkiye’nin kuzeyini kontrol ediyor. İdlib ve çevresi ise ülkenin diğer yerlerinde evlerinden edilmiş yaklaşık üç milyon kişiye ev sahipliği yapıyor.
İdlib’in güney kırsalı ve Hama’nın kuzey kırsalı; geçtiğimiz yıl Soçi’de varılan anlaşma gereği Esed rejimi ve muhalif gruplarca kontrol edilen bölgeleri ayıran silahlardan arındırılmış bir bölge statüsü sağlayan Rusya ve Türkiye arasındaki anlaşmanın kapsamına girmesine rağmen nisan ayı sonundan bu yana yoğun bir şekilde Suriye ve Rus hava kuvvetlerinin saldırılarına maruz kalıyor.
Nisan ayından bu yana gerçekleşen Esed rejimi ve Rusya saldırılarında 120 sivil öldü
29 Nisan ile 9 Mayıs arasında, Birleşmiş Milletler İnsani Hakları Koordinasyon Ofisi'ne göre 180 binden fazla insanın Suriye ve Rusya bombardımanı sonrası zorla yerlerinden edildi ve 15 sağlık tesisi, 16 okul ve yerinden edilmişler için kurulan üç kampı etkiledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, gerçekleştirilen bombalamalar nedeniyle gerçekleşen sivil ölümlerinin sayısı 20’den fazlası çocuk olmak üzere yaklaşık 120’ye ulaştı.
Esed rejminin İdlib’e yönelik ilan edilmemiş savaşı
Rejim güçleri, başta Kafr Nabudah olmak üzere köy ve kasabaların kontrolünü ele geçirdikleri Hama'nın kuzey kırsalında ilerleme kaydetti. Suriye rejimi, İdlib ve çevresine yönelik büyük çaplı bir saldırının başladığını resmen açıklamadı ancak Esed medyası rejim güçlerinin ilerlemesini günlük olarak duyuruyor.
Esed rejimi ve Rusya ise kuzey Hama kırsalındaki muhalif grupları, Lazkiye’de bulunan Rusya’ya ait Hmeymim hava üssünü hedef almakla suçluyor. Uzmanlar ise böyle bir saldırı olsa bile bunun etkilerinin sınırlı olacağını kaydediyor.
El Colani ise konuyla ilgili olarak, "Suriye halkının öldürülmesine neden olan bu üssü bombalamak devrimcilerin hakkıdır. Eğer, Rusya Hmeymim hava üssünün bombalanmasını durdurmak istiyorsa rejimi desteklemeyi ve Suriye halkını öldürmeyi bırakmalıdır.” dedi.