Bu operasyon, özellikle Cenin ve çevresindeki mülteci kamplarında örgütlenen direniş gruplarını silahsızlandırmayı hedefliyor. Şu ana kadar, Filistin Güvenlik Güçleri’nin (FGG) müdahaleleri sonucunda üç Filistinli hayatını kaybederken, iki FY görevlisi de yaşamını yitirdi.

Operasyon sırasında, Cenin’de genç bir direnişçinin FGG üyeleriyle yüzleştiği bir video geniş yankı uyandırdı. Bu genç, FGG’yi ihanetle suçlayarak, İsrail askerlerine karşı verilen mücadeleyi hatırlattı ve onları direnişe katılmaya çağırdı. Bu tür olaylar, Filistin toplumundaki derin bölünmeleri ve direnişin geleceğine dair endişeleri gözler önüne seriyor.

Gazze’deki insani kriz devam ederken, FY’nin Batı Şeria’daki direniş gruplarına karşı sert tutumu eleştiriliyor. Bu durum, Filistinliler arasında iç çatışma riskini artırırken, ulusal birliğin geleceği konusunda da soru işaretleri oluşturuyor.

Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında can kaybı 46 bini aştı Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında can kaybı 46 bini aştı

FY’nin bu politikaları, İsrail ile güvenlik koordinasyonunu derinleştirerek, Filistin direnişini meşruiyetten yoksun bırakma çabası olarak değerlendiriliyor. Bu strateji, Filistin toplumunda iç çatışmaları körükleyebilir ve ulusal birliğe zarar verebilir.

Sonuç olarak, FY’nin Cenin’deki operasyonları ve Gazze’deki insani kriz, Filistin direnişinin geleceği ve ulusal birliğin korunması açısından kritik bir dönemeçte olduğumuzu gösteriyor. Bu süreçte, Filistin toplumunun içindeki derinleşen bölünmelerin nasıl aşılacağı ve direnişin nasıl bir yol izleyeceği önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Islamist Agenda