İngiltere Kilisesinin ruhani lideri ve Canterbury Başpiskoposu Justin Welby ile York Başpiskoposu Stephen Cottrel, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, çok yönlü bir sorunu nefret dolu aşırıcılık olarak etiketlemenin, yanlış insanları karalayabileceğini ve daha fazla bölünme riskine yol açacağını belirtti.

Yeni tanımın ifade, ibadet ve protesto özgürlüğünü tehdit edebileceği uyarısında bulunan başpiskoposlar, hükümeti yeniden düşünmeye ve herkesle daha geniş çaplı istişarelerde bulunmaya çağırdı.

Almanya: Gazze'ye insani yardım girişine izin verilmemesinin hiçbir mazereti olamaz Almanya: Gazze'ye insani yardım girişine izin verilmemesinin hiçbir mazereti olamaz

Hristiyan din adamları, son aylarda hem dış mekanlarda hem de internet ortamında, İngiltere'deki farklı toplumlar arasında artan bölünmelerin olduğunu ve pek çok Yahudi ve Müslüman'ın, sokakta yürürken ya da iş ve ibadet yerlerine giderken kendilerini güvende hissetmediklerini vurguladı.

Bu iç karartıcı gelişmelerin, sadece toplumun bütünlüğüne zarar vermediği, aynı zamanda İngiltere'nin çok değer verilmesi gereken zengin çeşitliliğini de tehdit ettiğine işaret eden başpiskoposlar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Liderlerimizin buna nasıl tepki vereceği, aşırıcılığın yeni tanımıyla tedavi edilemeyecek kadar önemlidir. Çok yönlü bir sorunu nefret dolu aşırıcılık olarak etiketlemenin, netlik sağlamak ya da uzlaştırıcı bir ton yakalamak yerine, yanlış kişileri karalamak ve daha fazla bölünme riskini beraberinde getirmek anlamına geleceğini düşünüyoruz. Önerilen yeni tanım sadece ifade özgürlüğünü değil, aynı zamanda ibadet ve barışçıl protesto hakkını da istemeden tehdit etmektedir ki bunlar zor kazanılmış ve medeni bir toplumun dokusunu oluşturan şeylerdir. Daha da önemlisi, halihazırda artan düzeyde nefret ve istismara maruz kalan Müslüman toplulukları orantısız bir şekilde hedef alma riski taşımaktadır."

"Hükümet yaklaşımını yeniden gözden geçirmeli"

Hristiyan din adamları, diğer pek çok kişi gibi kendilerinin de bu tasarının kamu yaşamı üzerindeki etkilerinden endişe duyduklarını belirterek, hükümetin yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi ve bunun yerine etkileyeceği herkesle geniş tabanlı görüşme yapması yönündeki çağrılara katıldıklarını bildirdi.

Anglikan Kilisesi'nin, bu görüşmenin kolaylaştırılmasına katkıda bulunarak tarihi rolünün bir kısmını yerine getirmeye çok istekli olacağını kaydeden başpiskoposlar, liderlerin, toplumu birbirinden uzaklaştırmak yerine bir araya getirecek politikalara destek vermesi gerektiğini bildirdi.

Ülke basınında yer alan haberlere göre, İngiltere Kalkınma ve Sosyal Konut Bakanı Michael Gove, hükümetin yeni genişletilmiş "aşırıcılık" tanımını açıklayacak ve bu tanım içerisinde yer alan gruplarla hükümet organlarının ilişki kurmayacağını veya fon sağlamayacağını duyuracak.