Ciyad, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki saldırıları konusunda Irak hükümetinin tutumunu ve Şii milis güçleri kontrol altına alma çabalarını AA muhabirine değerlendirdi.

Irak hükümetinin 7 Ekim 2023'ten beri İsrail'in Gazze'deki saldırılarının durması ve ateşkes ilan edilmesinden yana tavır koyduğunu belirten Ciyad, "Irak hükümeti, savaşın İsrail ve Hamas arasında sınırlı kalıp bunun bir çözüme kavuşturulmasını istedi. Ancak maalesef özellikle direniş cephesindekiler (İran destekli Şii milisler) savaşın yayılmasına gerekçe sundu. İsrail, Gazze'yi zayıflatınca savaşı Lübnan'ın güneyine taşıdı. Irak hükümeti savaşın durdurulması için diplomatik çabaları sürdürüyor." dedi.

"Iraklı silahlı yapılara baskı uygulandı ve onlar da durumu kavradı"

Ciyad, İsrail'in İran'ı da savaşın içine çekmek istediğini, İran'ın ise "tuzağa düşmeyeceğiz" mesajı verdiğini dile getirdi.

"İran, bu mesajı verdikten sonra vekalet savaşının da tuzağa düşmemesi gerekiyor. Iraklı silahlı yapılara baskı uygulandı ve onlar da durumu kavradı. Iraklı silahlı yapıların İsrail'e saldırısı da sınırlıydı ve akan kana karşı dayanışma mesajıydı." ifadelerini kullanan Ciyad, şu değerlendirmelerde bulundu:

"ABD ile Batı ülkelerinin İsrail'i desteklediğini gören İran, savaş tuzağına düşmeyeceği mesajını verdi. Savaş istemeyen İran'ın diplomatik ve siyasi çözümden yana olması gerekiyor. İran'da 7 Ekim 2023 öncesi yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin reformist adayı, İran lideri Ali Hamaney dahil tüm düzenin rızasıyla seçimi kazandı. İran, ABD ile diplomatik sayfa açmaya hazırlanırken çatışmalar başladı ve savaşa çekilmek istediğini görünce tedbirlerini alıp kendini güvene almaya başladı. İran'ın İsrail'e saldırıları da sınırlıydı ve İran Cumhurbaşkanı NewYork ziyareti öncesi ve orada da ABD ile aralarının bozulmasını istemediklerini söyledi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erkaçi de, Katar ve Suudi Arabistan ziyaretlerinde ABD ile diplomatik kanallarının bazı ülkeler aracılığıyla bulunduğunu söyledi. İran, sorunun siyasi ve diplomatik olarak çözülmesinden yana ilerliyor. Biz de tamamen siyasi çözümden yanayız."

"Lübnan'daki çatışmalar yakında bitebilir ve Lübnanlı göçmenler Irak'ı Lübnan'a tercih etmez"

Siyasi Danışman Ciyad, Irak'ta halihazırda 10 bine yakın Lübnanlı göçmen bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Lübnanlı göçmenlerin Irak'a gelmesi geçici bir meseledir ve Lübnan'daki çatışmalar sona ermek üzere. İsrail dahil tüm taraflar taviz vermeye hazır. İsrail, sınırdan 13 kilometre uzağa çekilmek istediğini söylüyor. Lübnan ordusunun yerleştirilmesi meselesi tartışılıyor. Lübnan Hizbullah'ı Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım'ın açıklamaları da açıkça bir diyalog mesajıydı. Kasım, dolaylı bir anlaşmadan bahsetti ki sanırım, savaşın sona erip ateşkesin ilanı için ABD veya Fransa aracılığıyla savaşın bitirilmesi ve ateşkes için dolaylı bir anlaşma bulunuyor gibi. Lübnan'daki çatışmalar yakına bitebilir ve Irak'taki Lübnanlılar Irak'ı Lübnan'a tercih etmez. Ancak Irak'ta da kalmak isterlerse kapımız onlara açık."

"Irak hükümeti ve halkı Türkiye ile ilişkilerin sürmesini istiyor"

Irak Başbakanı Siyasi Danışmanı Ciyad, "Türkiye ile ilişkiler çok önemli, Irak halkı, hükümeti ve siyasi taraflar olarak bu ilişkilerin sürdürülmesini istiyoruz" dedi.

Irak'ın Türkiye ile her alanda anlaşmak istediğini ifade eden Ciyad, "Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz 2003 yılından beri devam ediyor. Ortak ticari hacimlimiz de yıllık 20 milyar dolara varıyor. Türkiye ile ilişkilerin Kalkınma Yolu Projesi ile de güçlendirilmesi çok akıllıcadır. Kalkınma Yolu, Türkiye ve Irak için yaşam damarı olabilir ve Irak için Türkiye üzerinden enerji geçiş hattı niteliğinde olur." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail: Ateşkes çökerse Lübnan ve Hizbullah ayrımı yapmayacağız İsrail: Ateşkes çökerse Lübnan ve Hizbullah ayrımı yapmayacağız

"PKK konusunda anlaşma noktasında gecikme olsa da terör ve yasaklı örgütlerle mücadele konusunda uzlaşı ve anlaşma söz konusu." ifadesini kullanan Ciyad, konuşmasına şöyle devam etti:

"PKK dosyası sadece Irak ve Türkiye arasında bir dosya değil, buna İran, Suriye ve uluslararası taraflar da dahildir. Bu konuda bölgesel güvenlik konferansı düzenlenebilir. Ortadoğu ve bölge ülkelerinden İran, Türkiye ve Körfez ülkeleri Irak ile bir araya gelerek devlet dışındaki silahlı gruplara karşı nihai anlaşma ve tevafuka ulaşmalı."

Editör: Seyda Kocaöz