İran İslam Devrimi, 42. yılında hedeflerine ulaştı mı?

Abone Ol

İran İslam Devrimi’nin 42. yıldönümü arifesinde, El Cezire Arapça internet sitesi İranlı uzmanlara devrimin başarı ve başarısızlıkları ile ülke içinde ve dışında karşı karşıya olduğu zorluklara ışık tutmak için 6 soru yöneltti.

İran İslam Cumhuriyeti, son kırk yılda dış dünyaya "devrimi ihraç etme" hedefine ulaştı mı?

İslam devriminin kurucusu Ayetullah Ruhullah Humeyni tarafından gündeme getirilmesine rağmen İran çevreleri devrimi yurt dışına ihraç etme konusunda farklı görüşlere sahip.

Siyasi uzman Mehdi Şekibai'ye göre, bunun nedenini Humeyni'nin devrimi ihraç etme çağrısının yanlış anlaşılmasına bağladı.

Şekibai; devrimi ihraç etmekle kastedilenin, protestolar düzenleyerek diğer halkları kendi ülkelerinin siyasi sistemlerine karşı devrim yapmakla hiçbir ilgisi olmadığını, bunun İran devrimiyle ilgilenenlerle entelektüel ve kültürel anlamda iletişim kurmak olduğunu iddia ediyor.

Şekibai, İran’ın devrim ihracının, ilk başta İslam ülkeleri ve başka yerlerdeki birçok akım tarafından hoş karşılanmasına rağmen kısa süre içinde, yurtdışındaki bazı kesimlerin muhalefetiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Şekibai’ye göre buna karşın İran devriminin altını oymak ve ortadan kaldırmak için çalışan bazı Batılı güçler başta olmak üzere dünya ülkeleri, İslam Devrimi mesajını doğru alamadı.

İran İslam Devrimi, hedeflerine ulaştı mı?

Şekibai, ülkesindeki devrimin temel hedeflerinin çok büyük bir kısmını gerçekleştirdiğine inanıyor.

Şah rejimine karşı duran Ayetullah Humeyni liderliğindeki din adamlarının 3 stratejik hedef belirlediklerini kaydeden Şekibai, şunları söyledi:

“Birincisi, Pehlevi rejiminin devrilmesi ve İran İslam Cumhuriyeti'nin kurulması ile başarılmış olan adaletsizlik ve tiranlığı reddetmektir.

İkinci stratejik hedef, ulusal bağımsızlık ve büyük güçlere bağımlı olmamaktır. Bu bir grup devrimci öğrencinin 1979'da Tahran'daki Amerikan büyükelçiliğine saldırması ve Washington ile diplomatik ilişkileri keserek de gerçekleştirildi.

Tahran'daki İsrail büyükelçiliğinin ele geçirilerek Filistin büyükelçiliğine çevirilmesi ikinci hedefe ulaşmanın tamamlayıcısı oldu.”

Şekibai’ye göre İran devrimi; ülke içinde her türlü tiranlığa son vererek, yabancı ülkelere bağımlılığı reddetmedeki başarısına rağmen üçüncü stratejik hedef olan İslami bir rejimin kurulmasına ulaşmada hala sorunlarla karşılaşıyor.

Şekibai, “İran İslam Cumhuriyeti'nin yapısının kurulması ile ilgili kısmın yerine getirdik. Bununla birlikte, İslami devrim vizyonuna göre şu andaki durumda elde etmek istediğimiz şey arasında büyük bir uçurum var. Ancak içeride sosyal refahı sağlamak, dışarıda ise ezilenleri zorbalara karşı mücadelelerinde desteklemek için çalışmalar devam ediyor” dedi.

Geçtiğimiz yıllarda İranlıların sıkıntısının artmasının nedeni nedir? Mevcut hayat şartları, Şah rejimine karşı olan devrimcilerin taleplerini karşılıyor mu?

Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Müdürü Mecid Zuvari, İran halkının tarih boyunca iktidarlara her yarım yüzyılda bir devrimle meydan okuduğuna dikkat çekiyor. Zuvari, “İranlıların - özellikle de İslam devriminin liderleri- yoksul vatandaşlara konutun, elektriğin, su ve toplu taşıma hizmetlerinin ücretsiz olarak verildiği bir ütopya sunuyorlardı. İslam Cumhuriyeti'nin kurucusunun 1979'da Paris'teki sürgünden döndüğünde söyledikleri bunlardı.” dedi.

Zuvari, “Yüksek yaşam maliyeti, işsizlik ve yaygın yolsuzluğun yanı sıra bu tür vaatlerin yerine getirilmemesinin İran'ın mevcut durumuna ilişkin şikayetlerinde artışa neden oldu. Uygulanan yaptırımlar olmasaydı, İran'da yaşam şimdikinden çok daha iyi olurdu.” diyor.

İran'daki yaşam koşullarının iyileşeceğine ve İran devriminin önümüzdeki dönemde hedeflerine ulaşacağına dair beklentiler nelerdir?

Zuvari, İran halkının bir kısmının yolsuzluk, sınıf ayrımı ve ulusal servetin dağılımında adalet ve eşitliğe uyulmaması nedeniyle mevcut durumda iyileşme umudunu yitirdiğine inanıyor.

Zuvari, mevcut vahim duruma rağmen devlet kurumlarının yaşam koşullarının iyileşmesi için her türlü çabayı gösterdiğine inanıyor.

Zaferden 42 yıl sonra İran devriminin karşı karşıya olduğu başlıca zorluklar nelerdir?

Çağdaş Tarih Araştırmaları Vakfı'ndan araştırmacı Reza Haccat, İran'ın ülke dışındaki imajındaki bozulmanın şu anda devrimi tehdit eden en büyük ve önemli zorluk olduğunu düşünüyor. Bunun ABD'nin yaptırımlarından daha ağır ve olumsuz yansımaları olduğunu savun Hac, Tahran'ın politikalarına, bölgesel varlığına karşı sistematik karşı propagandanın etkilerini azaltmak için harekete geçmesi gerektiğine inanıyor.

Haccat, eski ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail yönetiminin tacizleri gibi İran'a saldırmak, askeri ve nükleer liderlerine suikast düzenlemek için güvenlik ve askeri tehditlerin İran devrimini baltalamayı amaçlayan en önemli ikinci zorluk olduğuna inanıyor.

Haccat, Batı ve Arap medyasında Tahran'ın terörist hareketleri desteklediği suçlamasının tekrarlanmasının ülkesinin imajına zarar verdiği uyarısında bulunuyor.

Dünyanın çoğu ülkesinin - özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD’nin - ekonomide ciddi sorunlardan muzdarip olduğunu belirten Haccat, buna rağmen medyanın İran’daki sosyal, ekonomik krizlere odaklandığını savunuyor.

Öte yandan Haccat, ekonomideki zayıflamanın İran devriminin karşı karşıya olduğu en önemli üçüncü sorun olduğunu ifade ediyor.

İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana geçen 42 yılda, İran kamuoyunda devrimin popülaritesi ne durumda?

Konuyu değerlendiren Haccat, “İran devriminin - dünyadaki birçok devrim gibi - halkın bir kesiminin sadakatini kaybettiğini ve ayrıca siyasi düzeyde birkaç önemli şahsiyeti kaybettiği aşikar.” diyor. Fakat Haccat'a göre, devrim aynı zamanda başka kesimleri de kendisine çekmeyi başardı.

Haccat, "bazı İranlıların devrim treninden düşmesinin" nedenini, İslam Cumhuriyeti'nin iç ve dış düzeydeki taleplerini karşılamadaki başarısızlıklarına bağlıyor.

Liderlerin çoğunun hala var güçleriyle devrimi savunduğuna dikkat çeken Haccat, “Her devrim kendi çocuklarını yer” ifadesinin İran'da da nispeten başarılı olduğunu belirtti.

Çeviri: Emine Nur Yaşar