İran'ın Ukrayna uçağını kasıtlı olarak düşürdüğü iddia edildi

Abone Ol

King Weekly Sentinel’de yer alan habere göre, olayı ilk andan beri soruşturan Andre Milne ve Unicorn Aerospace’un bulduğu kanıtlar, şu anda Ukrayna Terörle Mücadele savcısı tarafından İran'ın PS752'yi vurması nedeniyle Dünya İnsanlığa Karşı Suçlar Mahkemesi'ne götürmek için gerekçe olup olmadığının tespitinde kullanılıyor.

Saldırı önceden tasarlanmıştı

Şarkul Avsat'ta yer alan habere göre Milne, Tahran'ın dışından kalkış yapan sivil uçak PS752'nin "önceden tasarlanmış" bir SAM füzesi ile saldırı gerçekleştirildiğini söylüyor.

Hedef yabancı diplomatlardan ‘insan kalkanı’ oluşturmaktı

Buna göre, Irak'taki ABD ve Kanada güçlerine yönelik ilk kısa menzilli balistik füze (SRBM) saldırısından beş saat sonra ABD'nin İran'a karşı kaçınılmaz karşı askeri saldırısını engellemek isteyen İran Devrim Muhafızları, İran'a uçmaya başlayan düzinelerce yabancı hükümet yetkilisinin kendiliğinden ortaya çıkardığı bir "insan kalkanı" oluşturmaya çalışıyordu.

Elektronik Harp Karıştırma sistemi kullanıldı

İran Uçak Kazası Araştırma Kurulu'nun nihai raporunu okuyan Milne, Devrim Muhafızlarının, PS752'yi yok eden iki füzeyi ateşleyen TOR M1 Hava Savunma Sistemi ile koordineli olarak Elektronik Harp Karıştırma Teknolojisini kullandığına dair kanıt buldu.

GPS sistemi manuel olarak kapatıldı

Milne, "Devrim Muhafızları, ilk füzenin PS752'yi vurmasından sonra Dünya Acil Durum Uydu Ağına sinyaller göndermeye başlayan PS752’nin Uydu GPS Navigasyon ve Acil Durum Konum Belirleme Vericilerinin (ELT) yayın frekanslarını eşzamanlı olarak kararttı ve Devrim Muhafızları kaza yerine ulaşıp ELT'yi fiziksel olarak devre dışı bırakana kadar buna devam etti," dedi.

Kanıtlar Ukrayna Adalet Bakanlığı’na sunuldu

Milne, Ukrayna Adalet Bakanına doğrudan sunduğu son kanıtında, PS752'nin her iki pilotunun da kokpit ses kayıt transkriptlerinin, Devrim Muhafızlarının ilk füzesi tarafından vurulmadan "hemen önce" GPS navigasyonunun kaybedilmesiyle ilgili endişeye kapıldığını belirtiyor.

Devrim Muhafızları, elektronik karartmayı Körfez’de kullanıyor

Milne, "Devrim Muhafızları, Körfez'deki gemilere karşı organize korsan operasyonlarının bir parçası olarak GPS'i karıştırmada Elektronik Harp Teknolojisinin koordinasyon halinde kullanımında yılların deneyimine sahip olduğundan -rahatsız edici ama şaşırtıcı olmayan şekilde-, Devrim Muhafızları saldırı sırasındaki koordinasyon planlaması dahilinde PS752'ye karşı GPS ve uydu karıştırıcıları kullandı,” dedi.

Uçağın yayınladığı sinyal tehdit olarak kabul edildi

Aynı havalimanından kalkan dört ayrı uçağın 25 kilometrelik radara girerek füze bataryasını çevresini tespit ettiğini kaydeden Milne, tüm sivil uçakların kendilerini tanımlamak için transponder sinyalleri ilettiğini ve bu süre zarfında 168'den fazla sinyal iletildiği, tespit edildiği ve tanımlandığını belirtti.

Milne, “PS752 uçağı da aynı çevreye girdi ve en az 18 sinyal yayınladı. İran’a ait TOR M1 hava savunma sistemi tarafından tümünün sivil bir uçaktan kaynaklandığı tespit edilip tanımlanacaktı." dedi.

Milne ayrıca, İranlıların güneybatı yönünden Devrim Muhafızlarının TOR M1’ne doğru ilerleyen ve tehdit olarak kabul edilen bir "hayalet radar sinyali" tespit edip kaydettiğini söyledi.

Milne'in ‘hayalet 2’ olarak tanımladığı PS752'nin, Devrim Muhafızları tarafından TOR M1’e yaklaşırken algılanmadığını ve/veya izlenmediğini iddia etti ama yine de ‘gerçek’ uçak hala hedef alındı ve iki füzeyle birden vuruldu.

Olay, TOR M1’in 23 kilometre ötedeki ilk hayalet tehdidi tamamen farklı bir yöne giderken izlediği ve hedef almaya sırada gerçekleşti.

Milne, bulgularında, TOR M1 füze sisteminin biri algılama, diğeri hedefleme için olmak üzere iki ayrı radar sistemine sahip olduğuna dikkat çekti.

Çeviri: Engin Dinç