İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tartışmalı yargı düzenlemesini kendisinin yöneteceğini açıklaması üzerine Başsavcısı Gali Baharav-Miara, Başbakan'ın yolsuzluk davalarına işaret ederek adalet sistemine müdahale etmemesini, bunun çıkar çatışması oluşturabileceğini söyledi.
İsrail'de hükümet, yargı ve muhalefet arasında iktidarın, yargının yetkilerini kısıtlayacak yasal düzenlemeleri nedeniyle çıkan kriz derinleşiyor.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberine göre Başsavcı Miara, "hükümetin yargı düzenlemeleriyle bizzat ilgileneceğini açıklayan" Başbakan Netanyahu'ya mektup gönderdi.
Miara, mektubunda Netanyahu'nun hakkında devam eden yolsuzluk davalarına işaret ederek "Hukuki durum çok açık; Başbakan ve ağır suçlarla itham edilen biri olarak, Başbakanlık görevinizle ilgili bir çıkar çatışması şüphesi doğuracak eylemlerden kaçının. Bu amaçla çıkar çatışmalarını önlemek adına başsavcılığın verdiği hukuki mütalaaya uygun hareket etmeniz gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Netanyahu hükümetinin bugüne kadar düzenlemeyle ilgili attığı adımların "çıkar çatışmasıyla lekelendiğini" vurgulayan Miara, Netanyahu'ya "yargı reformuna müdahaleden kaçınması" çağrısında bulundu.
Başsavcı Miara, hükümetin yargı düzenlemesine ilişkin planını açıkladıktan kısa bir süre sonra Başbakan Netanyahu'nun yolsuzluk davaları nedeniyle "yargı sistemindeki değişikliklerden uzak durması" yönünde hukuki mütalaasını açıklamıştı.
Başbakan Netanyahu, yargı düzenlemesinin yolsuzluk soruşturmalarıyla ilişkili olduğu iddialarını "spekülasyon" şeklinde niteleyerek reddetmişti. Binyamin Netanyahu, yargı düzenlemesinin ardından Yüksek Mahkemeye yeni atanacak hakimlerin yolsuzluk davalarına bakmayacağını savunmuştu.
Netanyahu'nun yargı düzenlemesine ilişkin açıklamaları
Netanyahu, dün yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında hükümetin yargı düzenlemesine ilişkin süreci bundan sonra kendisinin yöneteceğini belirtmiş, düzenlemeyle ilgili "destekçileri ve karşıtlarının kaygılarını giderecek adımlar atacaklarını" söylemişti.
Hükümetin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolara katılan göstericileri daha önce "anarşist" şeklinde niteleyen Netanyahu, dün akşamki konuşmasında kapsayıcı bir ton belirlemesine rağmen Mecliste adli düzenlemelere ilişkin süreçlere devam edecekleri mesajını vermişti.
Başbakan, iktidarın, Yüksek Mahkeme hakimlerinin seçiminde söz sahibi olmasını öngören yasal düzenlemenin gelecek hafta Meclise getirileceğini aktarmıştı.
Ana muhalefet lideri eski Başbakan Yair Lapid de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun kontrolü kaybettiğini, düzenlemeyi Meclise getirecek olmasının "diyalog çağrısının samimi olmadığını" gösterdiğini ve Başbakan'ın "blöf yaptığını" kaydetmişti.
İsrail Meclisinde ayrıca dün yapılan oylamada "başbakanın fiziksel veya psikolojik yetersizlik durumları dışında görevden alınmasını" engelleyen yasa tasarısı kabul edilmişti.
Meclisin kabul ettiği yasa, başbakanın görevden alınmasına ilişkin yetkiyi yargıdan alıp hükümet ve Meclise devrediyor.
İsrail basını ise Yüksek Mahkemenin söz konusu yasayı iptal etmesi durumunda "anayasal bir kriz doğabileceğine" işaret ediyor.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir "yargı reformu" planladıklarını açıklamıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclisin çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yargının yetkilerini kısıtladığı gerekçesiyle yoğun şekilde eleştirilmişti.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolar, 12 haftadır yüz binlerce kişinin katılımıyla devam ediyor.
Netanyahu'nun yolsuzluk davaları
İsrail'de 1996-1999 ve 2009-2021 yıllarında 15 yıl başbakanlık yapan Netanyahu, ülkede en uzun süreli başbakanlık görevinde bulunan siyasetçi olma özelliğini taşıyor.
İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, 21 Kasım 2019'da Netanyahu hakkında üç ayrı yolsuzluk dosyasında, "rüşvet, emanete ihanet ve kişisel amaçlar için görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla dava açılmasını talep etmişti.
Görevdeyken yargılanan ilk İsrail Başbakanı olarak tarihe geçen Netanyahu'nun ilk duruşması da 24 Mayıs 2020'de Kudüs Bölge Mahkemesi'nde görülmüştü.
Netanyahu, hakkındaki üç ayrı davadaki suçlamalar karşısında masumiyetinde ısrar ediyor ve iddiaları kabul etmiyor.