Hamdan, UNRWA'nın neden İsrail tarafından "terör örgütü" olarak ilan edilmek istendiğini ve ofisin bölge için önemini anlattı.
İsrail'de, UNRWA'yı "terör örgütü" ilan eden, ülkedeki çalışmalarını yasaklayan ve çalışanlarının dokunulmazlığının kaldırılmasını öngören 3 yasa tasarısı, Meclis'teki ilk oylamadan geçti.
Hamdan, İsrail'in UNRWA'yı "terör örgütü" olarak sınıflandırmayı amaçlayan son yasa tasarısına ilişkin, "Bu karar, UNRWA'yı parçalamaya yönelik daha geniş bir kampanyanın bir parçası olarak görülüyor. Ayrıca başka seviyelerde devam eden benzer çabalar var. UNRWA'nın parçalanması durumunda, mülteci durumunun da ortadan kalkacağına inanılıyor. Bu durum Birleşmiş Milletler tarihindeki bir ilk." değerlendirmesinde bulundu.
"Bölgede UNRWA’ya güven duyuluyor"
UNRWA’nın 75 yıldan fazla süredir insani yardım alanında faaliyet gösteren ve Birleşmiş Milletlere bağlı en büyük insani yardım kuruluşu olduğunu hatırlatan Hamdan, UNRWA'nın hizmetlerinden yaklaşık 6 milyon Filistinli mültecinin yararlandığını belirtti.
Hamdan, UNRWA’nın bölgedeki etkisi ve yeniden fon sağlayan ülkelere ilişkin şunları söyledi:
"UNRWA'nın bölgedeki insani müdahaleyi yönetmedeki rolüne açık bir güven var. Son birkaç aydır UNRWA'ya desteğini durduran çoğu ülke, finansmanı yeniden başlattı. Son olarak UNRWA’nın uzun süredir ortağı olan Birleşik Krallık destek sağladı. Bazı ülkeler finansmanı durdurmadı ve mali katkılarına devam etti."
UNRWA'nın hayat kurtaran hizmetlerine ve ekiplerin tüm bölgelerde, özellikle de Gazze'de sağladığı insani hizmetlere duyulan güven için destek sağlayan ülkelere teşekkür eden Hamdan, "UNRWA'ya verilen desteğin bu dönemde her zamankinden daha önemli olduğunu belirtmek gerekiyor." dedi.
"Engeller nedeniyle açlık yaşanıyor"
UNRWA'nın eğitim, sağlık, çevre sağlığı, gıda ve nakit yardım, kamp iyileştirmeleri, psikososyal yardım ve diğer lojistik hizmetleri sunduğunu anlatan Hamdan, "Tüm bu engeller, sağlık ve çevreyle ilgili daha fazla felakete sebep oluyor. Bunun yanı sıra ticaret sektöründe zaten zorluk yaşayan sivil halkın gıda kaynaklarına erişimindeki zorluklar açlık durumunun geri dönüşüne yol açıyor." diye konuştu.
Hamdan, güvenlik koşullarının sürekli olarak kötüleşmesi ve çatışmaların şiddetinin artması nedeniyle insani yardım faaliyetlerinin zorlaştığını dile getirdi. Hamdan, duruma ek olarak insani yardımların ve tıbbi malzemelerin akışının engellendiğini hatırlatarak hayati damarın kesilmeye çalışıldığını ifade etti.