Bu saldırı, İsrail tarihinde "tarihi bir istihbarat başarısızlığı" olarak kayıtlara geçti ve özellikle askeri istihbarat birimi olan Aman ile 8200 Araştırma Birimi’ne yönelik yoğun eleştirilerle gündeme geldi. İsrail kamuoyunda, bu birimlerin, Hamas'ın saldırısını öngörememesi ve önleyici uyarılar yapamaması, ülkenin güvenlik sistemine olan güveni sarsan en büyük faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
1973 Yom Kippur Savaşı’nda yaşanan istihbarat hatalarının ardından İsrail, istihbarat sistemini yeniden yapılandırmış ve benzer bir başarısızlığın tekrar yaşanmaması için çeşitli reformlar gerçekleştirmişti. Ancak 7 Ekim saldırısı, bu reformların ve alınan derslerin yetersiz kaldığını bir kez daha ortaya koydu. İsrail'in önde gelen gazetelerinden Yedioth Ahronoth’un askeri muhabiri Yoav Zitun, bu durumu "istihbaratta süreklilik kazanan kibir ve körlük kültürü" olarak tanımladı.
Hamas’ın Saldırısı ve İsrail’in Hazırlıksızlığı
7 Ekim sabahı Hamas, Gazze sınırından İsrail'e yönelik ani ve koordineli bir saldırı başlattı. İsrail istihbaratının tahminlerine göre, en kötü senaryoda Gazze’den yaklaşık 70 Hamas militanının sınırı geçmesi bekleniyordu. Ancak saldırıda 5 binden fazla Hamas militanı, 100’den fazla noktadan sınırı geçerek İsrail topraklarına girdi. Bu durum, İsrail’in saldırıya tamamen hazırlıksız olduğunu gözler önüne serdi.
İsrail ordusunun yaptığı soruşturmalara göre, saldırıdan önceki gece istihbarat birimlerine çeşitli uyarı işaretleri ulaşmıştı. Hamas’ın roket hazırlıkları, militanların tünellere çekilmesi ve İsrail gözlem sistemlerinin devre dışı bırakılması gibi hareketlilikler, saldırının habercisi olabilecek nitelikteydi. Ancak bu işaretler, istihbarat birimleri tarafından "önemsiz" olarak değerlendirilmiş ve herhangi bir operasyonel uyarıya dönüştürülmemişti.
İstihbaratın Körlüğü ve Sistematik Sorunlar
İsrail’in askeri istihbarat birimi Aman’a bağlı 8200 Araştırma Birimi, Hamas’ın saldırısını öngörememekle suçlanıyor. Bu birim, İsrail’in istihbarat raporlarını analiz etmek, tehditleri değerlendirmek ve olası saldırılar hakkında uyarılar yapmakla sorumlu. Ancak soruşturma raporları, birimin Hamas’ın saldırı hazırlıklarını yıllarca görmezden geldiğini ve örgütün gerçek niyetlerini anlamakta yetersiz kaldığını ortaya koydu.
Araştırma Birimi’nin soruşturma raporlarında, bu başarısızlık "uzun süreli, derin bir gerçeklik algısı eksikliği" olarak tanımlandı. Raporda, Hamas’ın saldırı hazırlıklarına dair son iki yılda en az 10 önemli işaretin göz ardı edildiği belirtildi. Bu işaretler arasında, Hamas’ın askeri kapasitesindeki artış, Gazze’deki hareketlilik ve örgütün stratejik hedeflerindeki değişiklikler yer alıyordu.
Hamas’ın Yanlış Okunan Stratejisi
İsrail istihbaratının en büyük hatalarından biri, Hamas’ın stratejik hedeflerini yanlış anlaması oldu. İsrail, Hamas lideri Yahya Sinvar’ı "pragmatik bir lider" olarak değerlendiriyor ve örgütün büyük bir saldırı planlamayacağına inanıyordu. İsrail, Hamas’ın İsrail ile çatışmadan kaçınarak Gazze’deki durumu stabilize etmeye çalıştığını düşünüyordu. Ancak Hamas’ın asıl hedefi, Filistin’in "kurtuluşu" için askeri bir saldırı düzenlemekti.
Hamas’ın saldırı hazırlıkları, İsrail istihbaratı tarafından "önemsiz" olarak değerlendirildi. Örneğin, saldırıdan bir gece önce Hamas militanlarının tünellere çekilmesi ve bazı roket sistemlerinin aktif hale getirilmesi gibi işaretler, istihbarat birimleri tarafından dikkate alınmadı. İsrail’in bu yanlış algısı, Hamas’ın saldırı hazırlıklarını yıllarca gizli bir şekilde sürdürmesine olanak sağladı.
Soruşturma Bulguları: Kültürel ve Yapısal Eksiklikler
İsrail ordusunun yaptığı soruşturmalarda, istihbarat sistemindeki kültürel ve yapısal eksikliklere dikkat çekildi. Soruşturma raporlarına göre, istihbarat birimlerinde eleştirel düşünceye yeterince yer verilmediği, İslamcı hareketlerin dilini ve kültürünü anlamakta yetersiz kalındığı belirtildi. Ayrıca, istihbarat birimlerinin Hamas’ın niyetlerine odaklanırken, askeri kapasitesini yeterince analiz etmediği ifade edildi.
Organizasyondaki diğer sorunlar arasında, bilgi paylaşımındaki eksiklikler ve istihbarat kaynaklarının güvenliği adına operasyonel uyarıların yapılmaması yer aldı. Soruşturma raporları, bu durumun İsrail ordusunun, Hamas’ın saldırı hazırlıklarına karşı zamanında harekete geçmesini engellediğini ortaya koydu.
“Çok Katmanlı Körlük” ve Tarihi Dersler
Yedioth Ahronoth gazetesinin kıdemli yorumcusu Nahum Barnea, İsrail istihbaratındaki bu başarısızlığı "kara bir tablo" olarak nitelendirdi. Barnea, Araştırma Birimi’nin, İsrail’in gelecekteki tehditleri öngörmekle görevli "elit birim" olmasına rağmen, kritik anlarda tekrar tekrar başarısız olduğunu vurguladı.
Soruşturma raporlarında, İsrail istihbarat sistemindeki başarısızlığın üç ana nedeni belirlendi:
- Hamas’ın stratejik hedefleri ile ilgili yanlış algılar ve gerçeklik arasındaki büyük boşluk.
- Hamas’ın saldırı hazırlıklarına dair işaretlerin yeterince değerlendirilmemesi.
- İstihbarat birimlerinin kültürel ve yapısal eksiklikleri.
İsrail İçin Kritik Bir Dönüm Noktası
7 Ekim 2023'te yaşanan istihbarat fiyaskosu, İsrail’in güvenlik politikaları ve istihbarat sisteminde köklü reformlar yapılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu olay, İsrail için sadece bir operasyonel hata değil, aynı zamanda sistematik bir kültürel ve yapısal sorunun sonucu olarak değerlendiriliyor. İsrail’in bu başarısızlığı, gelecekteki güvenlik politikalarını ve bölgedeki stratejik dengeleri şekillendirecek önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.