Kyodo News'un haberine göre, Suzuki, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, ABD ve Avrupa Birliği temsilcilerinin temmuz ortasında Nagazaki yönetimine mektup göndererek, İsrail'in katılmaması halinde törene "üst düzey katılım sağlamamız zorlaşır" değerlendirmesinde bulunmasının ortaya çıkmasının ardından açıklamada bulundu.
Törene İsrail'in davet edilmemesine ilişkin alınan kararının arkasında bu ülkenin katılımına karşı düzenlenecek olası protestolar nedeniyle çıkabilecek güvenlik sorunlarının olduğunu belirten Suzuki, kararın siyasi gerekçelerle alınmadığını ve kararda değişiklik yapılmayacağını kaydetti.
Suzuki, yaşlanan atom bombası saldırısı mağdurlarının törene katılmak için büyük çaba sarf ettiğini, bu nedenle törenin sorunsuz şekilde gerçekleştirilmesini umduklarını ifade etti.
ABD ve İngiltere, anma törenine üst düzey katılım sağlamayacak
İngiltere ve ABD, 9 Ağustos'ta düzenlenecek anma törenine İsrail'in davet edilmemesi nedeniyle üst düzey katılım sağlamayacaklarını açıklamıştı.
ABD'nin Tokyo Büyükelçisi Rahm Israel Emanuel, Hiroşima'daki törene katılmasına rağmen Nagazaki'deki törene katılmayacağını, "etkinliği siyasileştirmek istemediğini" ifade etmişti.
Nagazaki'deki anma törenine katılmayacak büyükelçilerin, üst düzey olmayan diplomatlar tarafından temsil edileceği kaydedilmişti.
ABD'nin Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atmasının 79. yılı
ABD, 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya tarihin ilk atom bombasını atmış, kentin yüzde 90'ı yıkılmış, ilk anda 80 bin kişi yaşamını yitirmişti. Üç gün sonra da Nagazaki'ye atom bombası atılmış, burada da en az 40 bin kişinin ilk anda öldüğü belirtilmişti.
Atom bombasının sonraki etkileriyle de büyük çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık 110 bin kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. İzleyen aylar ve senelerde radyasyona bağlı hastalıklardan bölgede ölümler devam etmişti.