Dünya Müslüman Alimler Birliği üyesi, Libyalı yazar ve İslam düşüncesi araştırmacısı Ali Sallabi, Katar ile ambargo uygulayan dört ülke arasındaki Körfez anlaşmazlığının sona erdirilmesini "Müslümanları Rablerine yaklaştıran ibadet ve doğru bir adım” olarak nitelendirdi ve uzlaşmanın Türkiye'yi de kapsayacak şekilde genişletilmesi çağrısında bulundu.
Sallabi, Arabi 21'e verdiği röportajda, “Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmek ve Katar üzerindeki ablukanın tamamen kaldırılması, şüphesiz herkesin destekleyip gıpta edeceği bir hareket ve insani, dini değerlerin tercümesi olmuştur” dedi.
Sallabi, “Bugün Arap ve İslam ülkeleri arasındaki uzlaşma, ümmeti ve kutsalını çevreleyen tehlikelere karşı bir kaleyi temsil ediyor. Üstelik bu uzlaşma, Körfez ve Arap ülkelerine güvenlik, siyasi ve ekonomik faydalar getiriyor." diye konuştu.
Sallabi, Suudi Arabistan'ın Al-Ula kentinde Körfez uzlaşmasına imza atan tarafları Türkiye'yi de kapsayacak şekilde uzlaşma çabalarını genişletmeye çağırdı. Sallabi, “kendilerini tehdit edenlere karşı Arapların ve Müslümanların güçlü ve sağlam bir müttefik" olduğunu söyledi.
Libya’ya da olumlu yansıyacak
Öte yandan Sallabi, kapsamlı ulusal uzlaşma çabalarının desteklenmesi açısından Körfez uzlaşmasının Libya'daki duruma da olumlu yansıması yönündeki umudunu dile getirdi.
Sallabi “Libya halkının çoğunluğu, bu kapsamlı ulusal anlaşmanın ülkelerdeki istikrarın başlangıcı olacağını, Arap körfez ülkeleri de dahil, komşu, dost Arap ülkelerden demokratik bir devlet kurulabilmesi ve uzlaşma olması için Libya halkının yanında durmalarını talep ettiğini” söyledi.
Suudi Arabistan'ın Al-Ula kentinde düzenlenen 41. Körfez Zirvesi’nde, Katar ile Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır arasında 2017'den beri devam eden Körfez krizi sona erdiren anlaşma imzalandı.
Zirveden önce Suudi Arabistan, Katar'a uygulanan kara, deniz ve hava ablukasını sona erdirmek için resmi bir bildiri yayınlamıştı.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır, Haziran 2017'den bu yana Katar'a kara, hava ve deniz ablukası uyguladı. Ambargonun sebebi ise Doha'nın reddettiği ve "egemenliğini ve bağımsız kararını baltalamaya yönelik bir girişim" olarak gördüğü terörizme desteğini iddia etmeleriydi.