Fidyeler yoluyla ve korsanlık faaliyetleri dolayısıyla kaybedilen mali meblağlar, Afrika ülkelerinin toplam maliyetlerinin küçük bir bölümünü oluşturuyor.
Uluslararası deniz güvenliği araştırma kuruluşu olan Stable Seas tarafından Afrika'daki korsanlık faaliyetlerine ilişkin araştırma yayınlandı.
Raporda, “Gine Körfezi korsanlıkla mücadele çalışmalarına 524 dolar harcıyor" ifadelerine yer verildi.
Bu arada, korsanlık kazançları önemli ölçüde daha düşük, tahminen yılda sadece yaklaşık 5 milyon dolar. Paranın büyük çoğunluğu (4 milyar dolar) Afrikalı olmayan rehinelerin serbest bırakılmasını isteyen Afrikalı olmayan kuruluşlar tarafından ödenen fidyelerden geliyor.
Rapora göre petrol hırsızlığı, 2010'ların başında korsanlara yılda 25 milyon dolara kadar para kazandıran kazançlı bir iş modeliydi. Ancak günümüzde gerçekleştirilen seri baskınlar sebebiyle eskisi kadar karlı değil.
Çalışmada, korsanlık faaliyetlerinin Batı ve Orta Afrikalılar tarafından yürütüldüğü ve on yıl öncesine göre önemli ölçüde düşük olduğu bildiriliyor.
2020'de Güneydoğu Asya ve Gine Körfezi'nde neredeyse aynı sayıda korsanlık faaliyeti görülürken, kaçırılan dünyadaki 631 denizciden 623'ü (yüzde 99) Gine Körfezi'nde çalışıyordu.
Ancak IMB verilerine göre, korsanlık oranları yılın ilk yarısında geçen yıla göre yüzde 80 düşüş gösterdiğinden 2021'deki eğilim umut verici.
HÜKÜMETLER HAREKETE GEÇTİ
Örneğin Nijerya, BAE tarafından üretilen İsrail tarafından tasarlanmış bir denizcilik alanında farkındalık sistemi olan Falcon Eye projesi gibi büyük ölçekli “korsanlıkla mücadele gözetim” programları başlattı.
Nijerya'nın gemilere, deniz alanı farkındalık platformlarına, kara ve deniz varlıklarına yönelik 195 milyon dolarlık bir yatırım olan Deep Blue projesi, bugüne kadar herhangi bir Gine Körfezi ülkesinin en önemli güvencesi.
On yıl önce, Somali ve Afrika Boynuzu, küresel bir korsanlık merkeziydi.
Bu, yıllarca süren uluslararası koordinasyon ve çok taraflı eylem sayesinde büyük ölçüde hafifletildi.