AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin Kocasinan Seçim İrtibat Bürosu önünde silahla ateş açılmasına ilişkin, "Bu saldırı sadece AK Parti'nin kurumsal kimliğine karşı yapılmış bir saldırı değildir. Bu saldırı Türkiye demokrasisine karşı yapılmış bir saldırıdır." dedi.

Kurtulmuş, dün akşam önünde silahla ateş açılan Bahçelievler Kocasinan Seçim İrtibat Bürosu'na yaptığı ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Büronun önünde dün akşam motosikletli kişiler tarafından havaya 5 el ateş açıldığını ifade eden Kurtulmuş, olayda kimseye bir zarar gelmediğini, can kaybı ve yaralanma olmadığını kaydetti.

Kurtulmuş, "Bunun açık bir saldırı olduğu ortadadır. Bildiğiniz gibi önceki gün de Adana Çukurova ilçe binamıza, 14 el ateş açılmıştı. Orada tabela ve camlar hedef alınarak yani parti binası hedef gösterilerek ateş açılmıştı. Burada da her ne kadar binaya doğru dönülmemiş olsa da partinin irtibat bürosunu kastederek ateş açıldı. Saldırganların tavırlarından, buradaki seyirlerinden bellidir." diye konuştu.

Emniyet güçlerinin henüz buradaki saldırganlara ulaşamadığını dile getiren Kurtulmuş, "Ama en kısa süre içerisinde hem kimliklerinin tespit edilmesi hem de ele geçirilmesiyle ilgili çalışmalar titiz bir şekilde sürdürülmektedir. Ümit ederiz ki belki de saatler içerisinde bu saldırganların yakalanması ve yargı önüne çıkarılması mümkün olur." ifadesini kullandı.

Türkiye'de belli çevrelerin seçim güvenliğini tehlikeye düşürmek ve seçimlerin güvenli olmadığı algısını oluşturmak için epeydir partilere karşı birtakım saldırılar düzenlediğini belirten Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu saldırılar sadece bir partiye karşı değil. Burada Kocasinan temsilciliğimizden bahsediyoruz. Adana'da Çukurova ilçe binamızdan bahsediyoruz. Bu saldırı sadece AK Parti'nin kurumsal kimliğine karşı yapılmış bir saldırı değildir. Bu saldırı, Türkiye demokrasisine karşı yapılmış bir saldırıdır. Türkiye'de seçimlerin güvenli, huzurlu bir şekilde yapılmasına gölge düşürmek isteyen çevrelerin, ekmeğine yağ sürecek hain saldırılardır. Bunları telin ediyoruz, kınıyoruz. Arkasında kim ya da kimler varsa bunların da en kısa süre içerisinde yargının önüne çıkarılmasını temenni ediyoruz."

AK Parti'nin, kurulduğu günden itibaren vesayetlerle ve demokrasi dışı birtakım çevrelerle mücadele ederek bugünlere geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye'de partimizi hedef alan çevrelerin, aynı zamanda Türkiye demokrasisini de hedef aldığını biliyoruz. Türkiye'de geçmiş dönemlerde vesayet odaklarının, 17-25 Aralık'ta, daha önceki yıllarda partimizin kapatılması davası sürecinde, ondan sonraki süreçlerde 27 Nisan muhtırası sürecinde ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü sürecinde kastettikleri şey sadece Tayyip Erdoğan ve AK Parti değildi. Kastettikleri Türkiye demokrasisiydi. Türkiye'de milli iradenin önüne birtakım engeller koymaktı. Sözün de kararın da millette olmasını değil, sözün de kararın da bazı birtakım vesayet odaklarının elinde olmasını temin etmekti." dedi.

Bunlara hiç müsaade etmediklerini belirten Kurtulmuş şunları kaydetti:

"Hiç bunlara karşı boynumuzu eğmedik. Hiç başımızı öne eğmedik. Hep alnımız açık, göğsümüz dik bir şekilde mücadele ettik ve bugünlere kadar geldik. Birtakım vesayet odakları eğer bazı çevreleri sokaklara salar ve bunlar üzerinden seçim üzerinde etki oluşturmaya çalışırlarsa beyhude bir çabanın içerisinde olurlar. Ne dışarıda ne içeride... Hiçbir vesayet odağının Türkiye demokrasisine müdahale etmesine müsaade etmedik. Yarın da bugün de etmeyeceğiz. Dolayısıyla burada güçlü bir şekilde AK Parti, hem kurumsal kimliğini hem temel iddialarını, ortaya koymuş olduğu politik tercihlerini sonuna kadar ifade ediyor."

Seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılmasının sembolik bir anlamı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "14 Mayıs, 73 sene evvel tek parti faşizmine ve tek parti faşizminin göstermiş olduğu vesayet odaklarına karşı mücadelenin destansı bir tarihidir. O zaman 'Yeter söz milletindir' diyerek rahmetli Menderes sahaya çıkmış ve sonuç almıştı. Şimdi biz de bütün bu 21 yıllık iktidarımızın ardından diyoruz ki 'Artık söz ve karar da bütünüyle millete aittir'. İçerideki ve dışarıdaki hiçbir vesayet odağının, Türkiye siyasetinin üzerinde gölge oluşturmasına müsaade edilmeyecektir. Söz de karar da gelecek de milletindir. 14 Mayıs'ta inşallah güzel bir seçim kampanyasının ardından barış, huzur içerisinde, hiçbir şekilde ayrıştırma içerisinde olmadan biz bütün milletimizi bir ve beraber olarak derleyip toparlayarak yolumuza devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Siyaseti birleştirici, kapsayıcı üslup içerisinde yaptıklarını belirten Kurtulmuş, "Onun için bizim kategorik olarak karşı olduğumuz şey, siyasete ya da siyasetin çevresine silahları, bombaları, anarşiyi, huzursuzluğu, terörü karıştırmaktır. Silahın olduğu yerde, kurşunun olduğu yerde, bombanın olduğu yerde, milletin iradesi olmaz. Terörün olduğu yerde, siyasetin demokratik bir şekilde tecelli etmesi mümkün olmaz." diye konuştu.

Birtakım saldırı teşebbüslerinin ve saldırıların asla kendilerini yıldırmayacağını söyleyen Kurtulmuş daha gayretli çalışacaklarını sözlerine ekledi.